Robert Koch Kimdir? Verem Mikrobunu Bulmuş Alman Bilim İnsanının Hayatı

0
Advertisement

Verem Hastalığı üzerine çalışan Robert Koch Kimdir? Robert Koch hayatı, biyografisi, buluşları, çalışmaları, eserleri ile ilgili bilgi.

Robert Koch (11 Aralık 1843 – 27 Mayıs 1910), verem mikrobunu bulan, bu sayede insanlığa büyük yararlıkları dokunan tanınmış Alman doktoru ve bakteriyologudur. Ayrıca koleranın da mikrobunu bulmuş, sıtma hastalığının tedavisi üzerinde çalışmış, öldürücü bir hastalık olan uyku hastalığının Robert Koch Afrika’da yaşayan çeçe sineklerinden geçtiğini keşfetmiştir. 1905’te Nobel Tıp Ödülünü kazanan Robert Koch, XX. yüzyılın en büyük tıp adamlarından biridir.

Robert Koch, Almanya’da Hanover şehrinin kasabalarından birinde doğdu. Babası madenciydi. Babasının müspet bilimlere karşı duyduğu sevgi Koch’a da geçmişti. Yalnız, Robert Koch küçük yaştan beri hekimliğe merak sarmıştı. Göttingen Üniversitesinde tıp okurken bir yandan da üniversitenin lâboratuvarında yardımcılık ediyordu. Üniversiteyi bitirdikten sonra Almanya’nın çeşitli şehirlerinde doktorluk yaparak hayatını kazandı. Bu arada bakteriyolojiye merak sarmıştı. Karısı onun bakteriyolojiye olan merakını fark edince, daha iyi çalışmasını sağlamak üzere, para biriktirmiş, Robert Koch’a bir mikroskop almıştı.

Robert Koch

Robert Koch

Robert Koch 1876’da şirpençe hastalığı üzerinde yaptığı çalışmaların sonuçlarını yayınladı. Onun bu çalışmaları bakteriyolojiye karşı duyulan ilgiyi arttırdı. Robert Koch, 1880’de Alman Sağlık Komisyonu’na üye seçildi. Böylece kendi çalışmalarına da daha sistemli bir şekilde devam etmek imkânını elde etti.

Robert Koch 1882’de verem mikrobunu buldu. Bu basilleri mikroskop altında görebilmek çok sabır isteyen bir işti. Verem mikrobuna “Koch Basili” adı verildi.

Robert Koch 1883’de tanınmış doktor ve bilginlerle birlikte Mısır ve Hindistan’a gönderildi. Bu ülkelerde yaygın bir halde olan kolera hastalığının sebeplerini inceleyecekler, bir tedavi şekli bulmaya çalışacaklardı. Robert Koch bu hastalığın da mikrobunu buldu. Daha sonra Berlin Üniversitesi’ne profesör oldu.

Advertisement

Robert Koch 1896-1906 yılları arasında Afrika’ya yaptığı birkaç seyahat sırasında uyku hastalığı ve sıtma üzerinde incelemelerde bulundu. Bu arada uyku hastalığının çeçe denilen sineklerin ısırması sonucunda ortaya çıktığını buldu. Bundan dolayı, 1905’te Nobel Tıp Ödülü’nü kazandı. Ömrünün sonusunda kadar tıp konusunda çeşitli eserler hazırladı. 1910’da kalp rahatsızlığından ölen Robert Koch, kendi isteği üzerine mumyalanıp Baden-Baden’e gömüldü.

Robert Koch

Robert Koch anısına basılmış bir pul


Kaynak – 2

Robert Koch 1866 yılında Göttingen Üniversitesinden mezun olarak tıp doktorasını aldı. 1870’li yıllardaki savaş döneminde orduda hekimlik yapmıştır. 1872 yılında Wollstein bölgesine hekim olarak atanmıştır. Laboratuvar biçimine dönüştürdüğü evinin bir bölümünde çevre bölgelerde koyun ve sığır sürülerini kırıp geçiren şarbon hastalığı üzerine çalışmaya başladı. 1876 yılında şarbona neden olan spor-üretici özel tür bir bakteriyi çalışmaları sonucu ortaya çıkardı. Bakteri uzmanı Ferdinand Cohn’un yardımıyla bir hekim kurulu önünde şarbonu tanımladıktan sonra ünü tüm ülkeye yayıldı. Daha sonraki yıllarda çalışmalarını cerrahi enfeksiyon ve bakteri tanımlamaları alanına yöneltti. 1880’de Berlin Kraliyet Kurulu üyeliğine getirildi.

Bakteri kültürünü üretmede önce jelatini daha sonra da yosun jelatini maddesini bularak tıbbın kullanımına sundu. 1882 yılında ise vereme neden olan “mycobacterium tuberculosis” bakterisini bulduğunu açıkladı. 1883’de kolera hastalığını araştırmak için gittiği Mısır ve Hindistan’da bulaşık içme sularından kaynaklanan virgül biçimindeki kolera bakterisini çalışmaları sonunda saptamayı başarmıştır. 1885’de Berlin Üniversitesi Sağlık Profesörlüğüne ve Berlin Sağlık Enstitüsü Müdürlüğü görevlerine getirildi.

Robert Koch

1890 yılında verem basilinin gelişimini durduran “tüberkülin” ilacını bulduğunu tüm dünyaya açıkladı. Yeni kurulan verem enstitüsünde kolera, dizanteri, tifo, veba ve verem gibi tehlikeli hastalıklar üzerinde çalışmalarını devam ettirdi. 1900’lü senelerde ise araştırmalarını cüzzam, sığır vebası, Teksas sığır humması, Afrika uyku hastalığı gibi tropikal hastalıklara yöneltti. 1904 senesinde emekliğe ayrıldı. 1905 yılında Tıp-Fizyoloji alanında Nobel ödülünü almaya hak kazandı. 1908’de Amerika ve Japonya gezilerinde verem çalışmalarına devam etti. Kendi dalında Louise Pasteur’den sonraki en büyük bilim adamı olarak kabul edilir.

Advertisement


Leave A Reply