Roma Hakkında Bilgiler, Roma şehri özellikleri ve tarihi hakkında bilgiler

0
Advertisement

Dünyanın hem en eski hem de en güzel şehirlerinden birisi olan Roma şehri ve Roma şehrinin tarihi ile ilgili bilgilerin yer aldığı yazımız.

roma

Roma, İtalya’nın başkenti, en kalabalık şehridir. Dünyanın 2.000 yıldan fazla bir zamandan beri önemini kaybetmeyen sayılı şehirlerinden biri Roma’dır.

Avrupa’da, Atina’dan sonra en eski ikinci büyük şehir olan Roma’da tarihin ilk büyük güçlü imparatorluklarından biri kurulup gelişmiştir. Roma, aynı zamanda, modern devlet anlayışının, hukuk ilkelerinin doğduğu yerdir. Hıristiyanlığı bütün Batı dünyasına yayan merkez de bu şehir olmuştur.

Roma şehri, İtalya yarımadasının ortasında, Tiber (Tevere) ırmağının iki yakasında ve yedi tepe üzerinde kurulmuştur. Tarih boyunca önemi olan bu tepeler şu adları taşır: Capitoliro (Campidoglio), Palatino, Aventino, Celio, Esquilino, Viminale, Quirinale. Ayrıca, alçak üç tepe daha vardır: Gianicolo, Vaticano, Pincio. Şehir, kuzeydoğudan Sabine, güneyden de Alban dağları ile çevrilidir, denizden 25 km. kadar içeridedir. Tiren Denizi’ne dökülen Tiber nehrinin kıyısındaki Lido di Ostia, Roma’nın hem plajı, hem de iskelesidir.

İmparator Aurelius’un yaptırdığı duvarlar eski Roma şehrini çepçevre kuşatır. Bugünkü Roma, duvarları aşarak, genişlemiştir.

Advertisement

Roma’nın nüfusu, turist akınına göre değişiklik gösterir. Dünyada en çok turist çeken şehirlerin başında Paris’le birlikte Roma gelir. Şehrin doğal güzelliği aynında, eski Roma eserlerinin, anıtlarının bolluğu, Rönesans, Barok çağlarından kalma yapılır, türlü sanat eserleri, özellikle Katolik Kilisesi’nin merkezi Vatikan’ın burada oluşu, Roma’ya dünyada büyük bir ün sağlamıştır.

«Bütün Yollar Roma’ya Çıkar»

Roma, daha eski çağlarda, İtalya’nın öteki şehirlerine birçok yollarla bağlıydı. Bundan dolayı «Bütün Yollar Roma’ya çıkar» sözü ünlüdür. Bugün de Roma, güzel, düzgün yollarla, Kuzey ve Güney İtalya’ya, Avrupa’nın büyük merkezlerine bağlıdır. Bu yollardan bir kısmı eski Romalılar’dan kalmadır. Ayrıca, şehrin demir yolu ve hava yolu ile de İtalya’nın öteki şehirlerine, ayrıca Avrupa’ya düzenli bağlantısı vardır.

400 km. kadar uzunluğu olan Tiber (Tevere) ırmağı kuzeyden gelerek, Roma’yı ikiye böler ve güney batıya yönlerek Tiren Denizi’ne dökülür. Bu iki bölüm birbirine eşit değildir; şehrin büyük bir kısmı ırmağın doğu yakasındadır. Birçok köprü iki yakayı birleştirir. Yazın Tiber’in suları azalır, kışın toprak renginde akar, üzerinde ancak küçük tekneler işler.

Roma «eski» ve «yeni» diye ikiye ayrılır. Pincio Tepesi’nden Capitolono’ya kadar uzanan, içine Campo Marzio’yu da alan batı bölgesi «eski» şehirdir. Tarihî anıtların çoğu bu bölgede bulunur. Şehrin doğu kesimi, özellikle XVIII., XIX. yüzyıllarda daha çok gelişen, geniş bulvarlarla, modern yapılarla süslü «yeni» şehirdir.

Roma’nın Tarihî Zenginlikleri

Şehrin her köşesinde tarihî bir zenginlik vardır. Batı kesiminde, Tiber’in öbür yakasında ayrı bir devlet sayılan, Papalık merkezi Vaticano (Vatikan) ile San Pietro Kilisesi bulunur. Ordusu, bayrağı, radyosu, postahanesi, özel demiryolu istasyonu ile «devlet içinde devlet» olan Vatikan «Roma’ya ayrı bir özellik verir.

Tarihi eserlerin çoğu, Capitolino, Palatino, Esquilino tepeleri çevresîndedir. Forum Romanum eski Roma’nın eserleriyle doludur. Bunların başlıcaları Caesar (Sezar) Tapınağı, Augustus Anıtı, Romulus Tapınağı, Senato Toplantı Yeri (Curia), Vesta Tapınağı’dır.

Advertisement

Ayrıca, Forum’un çevresinde, büyük bir stadyum olan Colosseum, Trajanus Forumu, Caracalla hamamı ve Constantinus Anıtı ile Palatino Tepesi’nde de sayısız eserler vardır.

Roma’da yalnız Eski Roma eserleri değil, Yeniçağ’a ait sayısız sanat eserleri de bulunur. Şehrin her köşesinde, eski kiliseler, saraylar, konaklar, ünlü İtalyan sanatçılarının elinden çıkma anıtlarla heykeller vardır.

Eskiçağ’dan kalma bir şehir olan Roma’da, eskiyle yeni çok iyi bağdaştırılmıştır. Şehrin hemen her köşesindeki büyük meydanlar tarihi anıtları göstermek için açılan geniş yollarla birleşir. Bu alanların arasında, Piazza Barberini, Piazza Colonna, Piazza del Poppola, Piazza Venezia en ünlüleridir. Roma’da, birçok sanat galerileri vardır, bunların ünlüsü Borghese’dir. Capitolino, Lateran, Nazionale Romano müzelerinde eşsiz sanat eserleri, kıymetli eşyalar bulunur.

Roma’nın iklimi, Batı Akdeniz Bölgesi iklimi gibidir. Yazlar sıcak, kurak, kışlar yağışlı geçer. Genel olarak, ılımlı bir havası vardır. Şehirde sinemalar, tiyatrolar, yazın iki ayı dışında kalan on ay açıktır. Bu arada bol eğlence yerleri, şehre özellik verir. Roma’da ayrıca, film sanayi de çok gelişmiş durumdadır. Şehir dolaylarında kurulup gelişen «Cinecitta» Avrupa’nın, hattâ dünyanın en ünlü sinema merkezlerinden biri sayılır.

Tarihte Roma

Roma şehrinin kuruluşuna dair bir efsane vardır. Bu efsaneye göre, şehri M. Ö. 754 yılında Remus-Romulus adında ikiz kardeş kurmuştur. Remus’la Romulus, Alba Kralı Numitor’un kızı Rea Silvia’nn Mars’tan olma çocuklarıydı. Kral Numitor’u kardeşi Amulius öldürüp tahta geçince Rea’yı da tanrılara kurban etti. İkiz yavrular Tiber ırmağının kıyısına bırakılmıştı. Bunları önce bir dişi kurt emzirdi, sonra çobanlar bulup büyüttüler.

Çocuklar büyüyünce sırlarını öğrendiler, babalarının öcünü almak üzere Amulius’u öldürdüler. Sonra, Tiber kıyısında Palatino tepesinde bir şehir kurarak buraya Romulus’ tan ötürü, Roma adını verdiler. Yalnız, çok geçmeden ikiz kardeş arasında anlaşmazlık çıktı, Romulus Remus’u öldürerek kral oldu (M. Ö. 753). Kırk yıla yakın kral kaldıktan sonra, birdenbire ortadan kayboldu. Bir hikâyeye göre babası Mars onu göğe çekmişti, bir başka hikayeye göre ise, şehrin ileri gelenleri öldürmüştü.

Ondan sonra Roma şehrinin tarihi Roma İmparatorluğumun tarihiyle birlikte yürür. Bu arada, M.Ö. VI. yüzyılda şehir oldukça genişledi, duvarlarla çevrildi. Roma sırası ile Krallığın, Cumhuriyetin, İmparatorluğun başkenti oldu. Bu arada şehir Etrüskler’e, sonra da Goller’e karşı savunmak zorunda kaldı. Cumhuriyet çağında şehir plansız şekilde büyüdü. Yalnız, çok güzel yollar yaptılar. Roma’yı öteki Roma şehirlerine bağlayan bu yolların en önemlisi Appia Yolu idi.

İmparatorluk devrinde Roma şehri çağdaşı olan şehirlerin en büyüğü idi. İmparator Titus zamanında yapılan bir sayımda, Roma’ nın nüfusu 1.280.000 kişiyi bulmuştu. Yunan kültürünün etkisi ile, Roma’nın hem görünüşünde, hem de yaşayışında önemli bir gelişme oldu. İmparatorlar şehri süsleyen türlü anıtlar, yapılar, yollar, su kemerleri, hamamlar kurdular. Zenginleşen Romalılar, adeta küçük saraylarda oturuyorlardı.

İmparator Constantinus, Hıristiyanlığı kabul edip de Bizans’ı (İstanbul’u) devletine başkent yapınca (M.S. 330) Roma’nın üstünlüğü gölgelendi. O tarihten 476 yılına kadar, Roma gene İmparatorluğun (Batı Roma İmparatorluğunun) merkezi kaldı. 476’dan sonra, bütün Ortaçağ boyunca, imparatorların yerini papalar aldı. Roma’ya, İmparatorluk Çağı’n da ki önemini kazandırmaya çalıştılar. Bizans’ın, Roma üzerindeki baskısı VII. yüzyılda sona erdi. VIII. yüzyılın sonlarında, papaları, Avrupa’nın barbar krallarına imparatorluk tacı vererek «Kutsal Roma İmparatorluğu» kuruldu.

Roma’yı süsleyen tarihi anıtların büyük bir kısmı Ortaçağ’ın son, Yeniçağ’ın da ilk zamanlarında yapılmıştır. Bu arada Roma’yı 1527’de İmparator V. Karl’ın (Şarlken’in) orduları işgal etti, şehir yağma edilip yakıldı, yıkıldı. 1866’da İtalya Krallığı kurulduğu zaman Roma gene papaların elindeydi. 1870’de İtalyan ordusu şehre girdi. Papa’nın itirazına rağmen Roma, İtalya’nın başkenti oldu. 1922’de Mussolini’nin önderliğindeki Faşistler, Roma’ya yürüyerek, şehri aldılar. Kral, yerinde bırakıldı. 1929’da Lateran Antlaşması yapılarak Papalık Hükümetinin Roma şehri içindeki sınırları çizildi. 1943’te Mussolini iktidarı kaybedince, Roma Almanlar ile Müttefikler arasında «açık şehir» sayıldı. Bu sayede bombalanmaktan kurtuldu, tarihi eserler korundu. 1946’da II. Umberto’nun Roma’da Krallığı ilân edildiyse de 1946 haziranında yapılan genel oyla İtalya Cumhuriyet oldu.

Böylece Roma, 6 yüzyıl Eski Roma Cumhuriyeti’nin, 4 yüzyıl, Roma İmparatorluğu’nun, en az 14 yüzyıl Papalığın, 76 yıl İtalyan Krallığı’nın merkezi oldu. Şimdi ise İtalya Cumhuriyeti’nin başkentidir.

Advertisement


Leave A Reply