Roma İmparatorluğu Tarihi

0
Advertisement

Roma İmparatorluğu tarihi ile ilgili olarak genel bilgilerin yer aldığı yazımız. Roma İmparatorluğunun kuruluşundan yıkılışına, kültür ve uygarlığına kadar bilgiler.

YANARDAĞ ATEŞ PÜSKÜRÜNCE YANIP YIKILAN ŞEHİR: POMPEİ. Pompei'deki kalıntılardan yararlanarak çizilen bu resimde şehrin ana caddelerinden birini görüyoruz. Evlerin alt katlarında çeşitli yapım evleri, dükkânlar, meyhaneler bulunurdu. Sokaklarda yayalar için geçit yerleri ayrılmıştı. Arabalar buralarda yavaşlar, tekerlekleri yaya geçidi taşlarının iki yanından geçecek şekilde yol alırlardı.

YANARDAĞ ATEŞ PÜSKÜRÜNCE YANIP YIKILAN ŞEHİR: POMPEİ. Pompei’deki kalıntılardan yararlanarak çizilen bu resimde şehrin ana caddelerinden birini görüyoruz. Evlerin alt katlarında çeşitli yapım evleri, dükkânlar, meyhaneler bulunurdu. Sokaklarda yayalar için geçit yerleri ayrılmıştı. Arabalar buralarda yavaşlar, tekerlekleri yaya geçidi taşlarının iki yanından geçecek şekilde yol alırlardı.

Roma İmparatorluğu, dünya tarihinin en büyük imparatorluklarından biridir. Bu büyük devlet, bugünkü Roma şehrinin tepelerinden biri olan Palatina’daki küçük bir köyden doğdu, savaş yolu ile genişledi. Önce bütün İtalya’yı ellerine geçiren Romalılar Cumhuriyet ve İmparatorluk çağlarında ülkelerine ülkeler kattılar. M.S. II. yüzyıl içinde Roma İmparatorluğu en geniş sınırlarına ulaşmıştı.

İngiltere’yi de içine alan bütün Batı Avrupa, bütün Güney Avrupa, Romanya’yı içine alan, Kırım’a kadar uzanan Doğu Avrupa, Balkanlar, Kafkas Dağları’na kadar bütün Akdeniz ülkeleri, Fas’tan Basra Körfezi’ne kadar bütün Kuzey Afrika, Mısır, Suriye, Arabistan, Irak’ın da bir kısmı II. yüzyılda Roma İmparatorluğu sınırları içindeydi. Bu geniş topraklar altı yüz yıla yakın bir süre Roma’nın elinde kaldı. Ancak, İmparatorluk çöktükten sonra, Roma’nın yönetimindeki ülkeler ya bağımsızlığa kavuştular, ya da başka milletlerin boyunduruğu altına girdiler.

ROMA TARİHİNİN BAŞLANGICI

Romalılar’ın yaşadıkları ülke eskiden beri İtalya diye bilinir. Yarımada’ya bu adı verenler M. Ö. 2000 yıllarında kuzeyden geldiler. Bu topraklara «İtalya», kendilerine de «İtalyalı» adını verdiler. Bunların en önemli boyları Onbiriler, Sabinler, Samnitler’di.

Hint-Avrupa kolundan olan bu kavimler ülkeyi ellerine geçirince oranın yerlileri dağlara çekildiler. Bunlar bugün Pirenelerde yaşayan Basklar’la Ligürler’di.

M. Ö. 1000 yıllarında İtalya’yı Etrüskler ellerine geçirdiler, İtalyalı’ları ayrı krallıklar halinde yönettiler. Kara saçlı, düzgün yapılı insanlar olan Etrüskler ayrı bir soydandılar. Gene İtalya Yarımadası’nda, Tiber Irmağı’nın geçtiği bölgede Latinler otururdu. Onlar da öteki İtalyanlılarla aynı soydandılar. Zamanla Latinler’in dili bütün İtalya’ya yayıldı, Romalılar’ın resmî dili oldu.

Advertisement

İtalya’da Ligürler’den, Basklar’dan, Etrüskler’den başka güneyde Grekler (Yunanlılar) de vardı.

ROMA’NIN KRALLIK ÇAĞI

Efsaneye göre Roma şehrini M. Ö. 754’te Romus, Romulus adında iki kardeş kurmuştur. Roma’nın ilk kralı da Romulus olmuştur. O çağda Roma halkının çoğunluğunu Latinler, azınlığını da Sabinlerle Etrüskler meydana getiriyordu. İlk krallardan 4’ü (Romulus, Numa Pompilius, Tulius Fostilius, Ancus Marcius) Latin, son üçü (Tarkinius Priscus, Servius Tullius, Tarkinius Süperbus) ise Etrüsk’tü.

Roma’da krallık M.Ö. 753-509 arasında 244 yıl sürdü. Roma krallığının sınırları aşağı-yukarı Vatikan eyaletinden (Roma şehriyle dolaylarından) ibaretti. Reks dedikleri kralı halk meclisi seçerdi. Kral başrahip, başkomutan, baş yargıç ödevlerini de görürdü. Sonsuz bir buyurma yetkisi olan kral bunun belirtisi olarak ya kızıl renkte (al, ya da mor) elbise giyer, işlemeli taht üzerinde otururdu.

ROMALILAR’DA HALK AYRIMI

Etrüsklerin egemenliğinden sonra Roma’da toplum hayatı değişti. Büyük toprak sahibi olanlara, askerlik, memurluk yapanlara patrici denildi. Bunlar ötekileri yenenlerdi. Yenik Latium halkı ile Roma’ya dışarıdan gelmiş o-lanlara plebis denilirdi. Bunlar çiftçi lik, çobanlık, ticaret yaparlar, vergiyi de onlar öderlerdi. Bu iki sınıfın dışında yaşama hakkı bile ağasının elinde olan köleler vardı.

ROMA CUMHURİYETİ

Roma’da krallıktan sonra cumhuriyet çağına geçildi. Yalnız, Krallık’la Cumhuriyet çağları arasında kısa bir diktatörlük devri de vardır.

Cumhuriyet çağında, yönetim patricilerin elindeydi. Aslında bu Cumhuriyet üstün sınıfın yönetimi demekti. Her yıl Partici’lerden iki başkan seçilir, bunları konsül adı verilirdi. Buyurma yetkisi çok geniş olan bu konsüller toga denen beyaz üzerine al çizgili elbise gi-yerledi.

Advertisement

Roma Cumhuriyet devrinde büyük savaşlar yaparak önce bütün İtalya’yı, sonra da Avrupa’da, Afrika’da birçok yerleri ele geçirdi.

ROMA DEVLETİNİN YAYILIŞI

Romalılar önce Latin birliğini kurdular. Önce Latium, daha sonra da Etrüskler’in yurdu Etruriya Roma topraklarına katıldı. Romalılar bundan sonra Orta İtalya’daki Samnitler’i ye-ner.ek bütün o bölgeyi, Güney İtalya’
mn en güçlü şehir-devleti olan Tarent’i aldılar. Güney Yunanistan’ın Epeiros Kralı Pirhos da Romalılar’a bu savaşla yenildi.

Bu sürekli savaşlar sonunda İtalya’ m egemenlikleri altına alan Romalılar, İtalya’daki geri kalan şehir-devletleriyle anlaşmalar yaparak üstünlükler ini onlara da kabul ettirdiler. Sayısı 3000 kadar olan bu antlaşmalar Roma’nın üsıiinlüğünü sağladı, onu geniş bir İm-paraiorluk haline getirdi.

PUN SAVAŞLARI

Roma’nın Akdeniz’e el atıp donanma kurması, Akdeniz’i elinde tutmak isteyen Kartaca’nın işine gelmezdi. Başkentleri Kuzey Afrika’da bugünkü Tunus’un bulunduğu yerde olan Kartacalı’lar aslında Fenikeli oldukları için Romalılar onlara «Punic» (Fenikeli) derlerdi. Bundan dolayı iki devlet arasında 118 yıl süren (M. Ö. 264- 146) savaşlara Pun (Pön) Savaşları dendi. Bu savaş sonunda İspanya da Roma toprağı oldu. Romalılar Kartaca şehrini aldılar. Afrika’da yeni bir Roma sömürgesi kurdular. Batı Akdeniz Romalılar’ın gölü oldu.

MAKEDONYA SAVAŞLARI

M. Ö. 215-168 yılları arasında 47 yıl süren Makedonya Savaşları sonunda da Roma Cumhuriyeti bütün Makedonya’yı, Yunanistan’ı aldı. Bu arada bugünkü Antakya bölgesindeki Silevkos Krallığı da, kısa süren savaşlar sonunda, Roma’nın egemenliği altına girdi.

ÜÇLER KURULU: TRİUMVİRAT

Roma Cumhuriyeti, yüz yıla yakın bir zamandan beri, iç savaşlardan bunalmıştı. Durumu düzeltmek için yeniliklere, başka bir görüşe ihtiyaç vardı. M. Ö. 60 yılında Caesar (Sezar), Pompeius, Crassus birleştiler. Böylece ilk Triumvirat (Üçler Kurulu) ortaya çıktı. Üçler aralarında Caesar’ı konsül seçtiler, Crassus Suriye, Pompeius ise Afrika, İspanya valiliklerini aldılar.

Caesar yurt dışındayken Pompeius, Roma’da, diktatörlüğü ele almıştı. Senato Caesar’ı çağırdı. Caesar ordusu ile İtalya’ya girdi. Roma’nın sınırı olan Rubicon Irmağı’nı hiç bir komutan ordusuyla aşamazdı. Caesar ise, Rubicon’u aştı, Roma’ya girdi, kaçan Pompeius’u Yunanistan’a kadar kovalayarak Farsalus’ta yendi.

SEZAR DİKTATÖR

Sezar bundan sonra Mısır’a yürüdü. Mısır Kralı Ptolemaios’u tahtından indirdi, onun kızkardeşi Kleopatra’yı tahta çıkardı. Bu başarılarından sonra Roma Senatosu Sezar’a diktatörlük verdi. Diktatör, konsül, tribün, başkomutan olan Julius Caesar’m kanunî dokunulmazlığı da vardı. Yalnız krallık yetkilerinin hepsini üzerine aldığı halde kral adını almadı.

Advertisement

Sezar Roma’da birçok yenilikler yaptı. Romalılar’ı sömürgelere yerleştirdi. Kendi adını taşıyan takvimi ortaya çıkardı. M. Ö. 44 yılında Cumhuriyetçiler Sezar’ı, krallığı canlandıracağı düşüncesiyle, Senato’da üzerine hançer ile saldırarak öldürdüler.

Sezar’ın ölümünden sonra Roma yeniden karışıklık içinde kaldı. Sezar’ın yeğeni Octavianus ile iki komutanı, Antonius’la Lepidus birleştiler. Roma ülkelerini paylaşan bu üç komutan arasında daha sonra anlaşmazlık çıktı. Oktavianus önce Lepidus’u, sonra da Mısır’a kaçarak kraliçe Kleopatra ile evlenen Antonius’u yendi. Bu savaş sonunda Kleopatra kendini öldürdüğü için Mısır da Roma’nın yönetimine geçti.

ROMA’NIN İMPARATORLUK ÇAĞİ

Octaubianus artık tek başına kalmıştı. Senato onu birkaç defa konsül seçti. M. Ö. 27’de ona Augustus (Ulu) adını verdiler. Buyurma yetkisini alan Augustus’la birlikte Roma’nın İmparatorluk Çağı da başlamış oldu. Bu devirde birçok imparator hanedanı (soyu) gelip geçmiştir ki başlıcaları şunlardır:

Augustus Hanedanı (M. Ö. 27- M. S. 68). —
Yüzyıllar boyu süren savaşlar Roma’da barış duygusunu güçlendirmişti. Bunun için Augustus zamanında Roma gerçek bir barışa kavuştu. Augustus 44 yıl saltanat sürdü. Yerine üvey oğlu Tiberius geçti. Tiberius önceleri çok iyi bir idare kurdu. Senato’ya saygı gösterdi. Sonraları şiddet yoluna saptı.

YARI DELİ KRALLAR

Tiberius’un yerine geçen yeğeni Gaius kafa dengesi bozuk bir imparatordu. Atını konsül seçtirecek kadar çılgınlıklar gösterdi. Bir ayaklanma ile öldürüldü. Neron M. S. 54-68 yılları arasında Augustus hanedanının son imparatoru oldu. Hem yarı deli, hem de çok zâlimdi.

Caracalla’dan sonra imparatorlar askerlerin elinde büsbütün oyuncak oldular. Bunlardan Suriyeli diye tanınan imparatorlardan Elaqua Balus (M. S. 218-220), Alexander Sevrus (M. S. 222-235) askerler tarafından öldürüldüler. Bu askerî baskı devrinde gelip geçen 24 imparatordan ancak bir tanesi eceliyle ölmüştür.

ORTAK İMPARATORLUK ÇAĞI

İmparator Diocletianus Roma’ya yeni bir düzen verdi. İmparatorluğu eşit yetkileri olan iki imparator arasında ikiye böldü. Bunlara Augustus adını verdi. Augustus’lar, gerekince yerlerine geçmek üzere, yanlarına birer caesar (kayser) alacaklardı. Augustus’larla caesar’ların da biri batıda, ötekisi de doğuda oturacaktı. İmparatorlar da, kayserler de ne ordu, ne de senato tarafından seçilmediği gibi bunlara da bağlı olmayacaktı.

İki imparatorla birer yardımcısından meydana gelen bu dörtlü saltanat, durumu kurtaracağına, büsbütün karıştırdı. Maximianus’la birlikte Roma’yı yöneten Diocletianus çekilince kayserler onların yerlerini aldılar, böylece post kavgası da başladı. Bundan sonra augustus’lar ile caesar’lar birbirine düştüler, bu karışık durum imparatorluğun ikiye ayrılmasına kadar sürdü.

Ortak imparatorluk devrinde en çok parlayan 1. Constantinus oldu. Önce kayserlik yaptı, sonra da imparator oldu. Constantinus’un anası Hıristiyan olduğu için bu dinde olanlara yurttaşlık hakkı tanıdı. 325 yılında Hıristiyanlar arasındaki anlaşmazlıkları ortadan kaldırmak için İznik’te bir din kurulu topladı.

ROMA İMPARATORLUĞU İKİYE AYRILDI

I. Constantinus imparatorluğun merkezini Bizans’a (bugünkü İstanbul’a), aldı. Burada yeni bir şehir kurarak Constantinopolis (Constantinus şehri) adını verdi (330). Şehri güzel binalarla süsledi. «Büyük» adıyla anılan Constantinus öldükten sonra oğulları imparatorluğu paylaştılar. Bunların arasında sonradan kanlı kavgalar da oldu.

Advertisement

Bu arada gelen imparatorlardan Theodosius ortak «augustus»larla, «caesar» larla çarpıştı. Onun ölümünden zaten 364’ten beri gerçekten «Batı» ve «Doğu» diye ikiye ayrılan Roma İmparatorluğu tam bölüntüye uğradı (395). Arcadius doğuda, Honorius da batıda imparator oldular.

Doğu ve Batı Roma imparatorlukları, batıda son imparator olan Romulus Augustus’un Barbar komutanlarından Odoakar’a yenilmesine kadar sürdü. Odoakar, imparatorluk alâmetlerini doğudaki Arcadius’a göndererek ona bağlı olduğunu bildirdi, kendisi de İtalya genel valisi oldu.

Batı Roma İmparatorluğu’nun bütün toprakları da büyük göç seli ile gelen yeni ırkların eline geçti. Böylece doğuda Doğu Roma İmparatorluğu kaldı. Doğu Roma İmparatorluğu da 1453’te Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u alması üzerine yıkıldı.


Leave A Reply