Rüşvet Nedir? Anlamı, Dinimizde Rüşvet Almak Vermek ve Zararları Nelerdir

0
Advertisement

Rüşvet ne anlama gelir? Rüşvet kelimesinin terimler sözlüklerindeki anlamıdinimizce rüşvet almak ve vermenin zararları hakkında bilgi.

rüşvet

RÜŞVET ANLAMI

  • “Rüşvet”
    Yaptırılmak istenen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için bir kimseye mal veya para olarak sağlanan çıkar
    “Bu zat rüşvetin, hediyenin korkunç bir düşmanıymış!” – Ö. Seyfettin
  • “rüşvet almak ”
    rüşvet olarak verilen parayı veya malı kabul etmek
    “Ancak çoğu sansür görevlisi de rüşvet alabilmek için güçlük çıkarıyordu.” – M. And
  • “rüşvet vermek ”
    bir görevliye bir işi yaptırmak için para veya mal vermek
  • “rüşvet yemek ”
    bir işi yapmak için birinden rüşvet almak
  • “söz rüşveti ”
    Bir çıkar sağlamak için bir kimseyi övme
    “Hacı Ömer, beni bir kere de bir söz rüşveti ile yemlemeye çalıştı.” – R. N. Güntekin

Dinimizde Rüşvet Almak ve Vermek

Rüşvet, yaptırılmak istenen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması hak edilmeyen şeyin elde edilmesi vs. için bir kimseye mal veya para olarak sağlanan çıkar anlamına gelir. Rüşvet, toplumu felakete götüren, birlik ve kardeşlik duygularını kökünden sarsan, itimat ve güveni yok eden çirkin davranıştır.

Rüşvet almak ve vermek, hak ve hukukun engellenmesine ve toplumsal düzenin bozulmasına sebep olan ahlâkî bir çürümedir. Bu davranış, çoğu kez insan haklarına tecavüzdür. Rüşvet almak ve vermek, dinimizde haram kılınmış ve büyük günahlardan sayılmıştır. Bu kötülüğü işleyenlerin ahiret hayatları perişandır. Yaptıklarının cezalarını er geç çekeceklerdir. Yüce Rabbimiz bizim gizli ve aşikâr bütün yaptıklarımızdan haberdardır: “O kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir” (O’na hiçbir şey saklı kalmaz.)” (Bakara, 2/255). “Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarının bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları yetkililere (rüşvet olarak) vermeyin” [Bakara, 2/188). Peygamberimiz de ‘Allah rüşvet alana da verene de lanet etmiştir” (Tirmizî, Ahkâm, 9; Ebu Davud, Akdiye, 4) buyurmuştur.

İnançsız ve ahlâksız bir kimse, Allah’tan korkmadığı için, kanunun görmediği yerlerde her rezaleti işleyebilir. Fakat inanan bir kimse, Allah’ın her zaman kendini gördüğünü bildiği için rüşvete karışmaz ve diğer günâhları işlemez. Rüşvet ve yolsuzluk toplumları felakete götüren, birlik ve kardeşlik duygularını kökünden sarsan, itimat ve güveni yok eden çirkin davranışlardandır. Kendisinin Allah tarafından her yerde görüldüğüne ve bir gün hesaba çekileceğine inananlardan oluşan bir toplumda bu tür davranışlara rastlanmaz. Eğer Müslüman bir kimse, rüşvet gibi kirli işlere karışmışsa, Allah’tan gereği gibi korkmadığı anlaşılabilir.

Rüşvet bir milleti manen ve maddeten çökerten bir davranış olduğu için, mutlaka uzak durulmalıdır. Dinimizce büyük günâh sayılan, bir milletin felâketine sebep olan rüşveti kaldırmak hak ve hukuk anlayışını, bütün kurum ve kurallarıyla insanların zihinlerine yerleştirmekle mümkün olur. Bu yüzden toplumsal değerleri koruyan eğitim ve öğretim esas alınmalı; bunun yanı sıra ahlâkî ve caydırıcı tedbirler de gözetilmelidir.

Advertisement

Leave A Reply