Sadrazam Nedir, Kime Denir? Sadrazamları Görevleri ve Yetkisi Nelerdir?

0
Advertisement

Sadrazam nedir, kimdir? Osmanlının en büyük makamlarından biri olan Sadrazamın görevleri nelerdir? Sadrazamın Osmanlı devleti için önemi, hakkında bilgi.

Sadrazam

Sadrazam; Osmanlı devletinde başbakana verilen addır. Devletin kuruluşunda bir tek vezir vardı, başbakan yerini tutardı. Gittikçe vezir sayısı çoğalınca, birinci vezire «vezir-i âzam» (en büyük vezir) dendi. «Sadrazam» sözü, ancak XVII. yüzyılın ikinci yarısında «vezir-i âzam» ın yerini almıştır.

divan

Sadrazam, padişahın «vekil-i mutlak»ı sayılır, padişahın mührü, görevi boyunca, kendisine verilir, bu mührü bir an bile yanından ayırmazdı. Sadrazam değişince «mühr-i hümayun» eskisinden alınıp yenisine verilirdi. Sadrazamın nüfuzu mutlak denecek şekilde büyüktü.

Osmanlı tarihinde, zaman zaman, bir iki şeyhülislâmın, vezirin, devlet adamının, saray mensubunun sadrazam üzerinde nüfuz kazandığı da olmuştur. Sadrazam her türlü devlet işinden hükümdara hesap verirdi. Padişah isterse, sadrazamın aldığı kararları onaylamaz, değiştirebilirdi. Sadrazamlar kendi adlarına «buyrultu» (emir) çıkartabildikleri gibi, «nişancı»ya padişahın ağzından «hatt-ı hümayun» yazdırır, padişahın emirlerinin dikkatle yerine getirilmesine çalışırlardı; çünkü bir emrin yerine getirilmesinde kusur olursa padişah sadrazamın boynunu vurdururdu.

Sadrazam sefere çıkıp orduya başkomutanlık ederken, yetkileri daha da kesinleşir, âdeta padişahın yetkilerine yaklaşırdı; Osmanlı İmparatorluğuma bağlı hükümdarları değiştirebilmek, vezir boynu vurdurmak gibi en büyük yetkiler kendisine tanınırdı. Savaş boyunca «serdâr-ı ekrem» sanını taşıyan sadrazam, İstanbul’a gelince, yaptıklarının hesabını verirdi; bu yüzden başlarını kaybeden sadrazamlar az değildir.

Advertisement

Sadrazamlar içinde son derece değerli devlet adamları, askerler, hattâ pek tanınmış sanat adamları olduğu gibi, çok liyakatsiz olanları, hiyanet derecesinde devlete zararı dokunanları da vardır. Aynı aileden birkaç sadrazam çıktığı da olmuştur ki, en ünlüleri Çandarlılar’la Köprülüler’dir.

I. Orhan’ın kardeşi Alâettin Paşa’nın «vezirlik» yaptığı 1323 yılından başlayarak, Osmanlı İmparatorluğumun tarihe karıştığı 1922 yılı sonuna kadar, 215 sadrazam (ilk zamanlarda vezir-i âzam) gelip geçmiştir. Bunlardan bazıları sadrazamlığa birkaç defa getirildiler. Bu da hesaba katılınca, sadrazamlık makamı 292 defa el değiştirmiştir.

Yetkileri Sınırlandırıldı

Bu 215 sadrazamdan 20 tanesinin boynu padişahlar tarafından vurdurulmuş, 11 tanesi savaşta, ya da suikast sonunda ölmüştür.

Tanzimat’tan sonra bağımsız sorumlu hükümet esası kurulmuş, sadrazamın yetkileri eski devre göre kısılmışsa da, sorumluluğu çok büyümüştür. II. Abdülhamit, görülmemiş bir istibdat idaresi kurunca, sadrazam da, hükümet de gölgede kaldı. Abdülhamit tahttan indirilip II. Meşrutiyet kurulunca, kabineden yalnız sadrazamla şeyhülislâmın atanması padişaha bırakıldı, öbür nazırları seçme hakkı sadrazama verildi. Osmanlı devleti ve hanedanı düştüğü zaman son sadrazam, dördüncü defa iktidara gelmiş olan Tevfik Paşa idi.


Leave A Reply