Sanat İle İlgili Yazı, Sanatın Özellikleri, Faydaları, Akımları Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Sanat nedir? Sanat insanlar için neden önemlidir? Sanatın özellikleri, faydaları, insanlara katkıları, sanat akımları ile ilgili yazı.

Sanat İle İlgili Yazı - Hakkında Bilgi

SANAT

Sanat; çizim, resim, heykel-mimari ve bilgisayar grafiklerini kullanarak, imgeleri betimlemeye ve duyguları ifade etmeye yarayan yaratıcı çalışmalar olarak tanımlanabilir.

Sanatın ilk örnekleri mağara duvarlarının oyulmasıyla elde edilen resimler ve imgelerdir. Mağara resimlerinin en eski örneği yaklaşık 40.000 yıl öncesine aittir. Din ve tapınmanın sanat üzerine etkileri çok büyük olduğundan, en erken sanat yapıtları tanrılara adanmaktaydı. Ancak; yüzyıllar sonra yeni sanat biçimleri gelişmeye başladı.

* 1800’lü yıllara ait Japon ipek paravan baskısı, 20.yüzyıl Batı sanatı üzerinde çok etkili olmuştur.

* 1850’li yıllarda Amerikan yerlileri yapıtlarında geometrik biçimlerle koyu renkler birleştirilmiştir.

Advertisement

* Clarice Cliff tarafından yapılan çaydanlık; cesur hatları, renkleri ve biçimi ile 1930’ların Deko sanat anlayışının tipik bir örneğidir.

* 1919 yılına ait Pablo Picasso’nun Çemberli Küçük Kız adlı tablosunda nesneler çeşitli açılardan gösterilmeye çalışılmıştır.

* Man Ray, Keman (The Violin) adlı çalışmasıyla gerçeküstü fotoğraf akımına öncülük etmiştir.

KLASİK ANLAYIŞ

Rönesans döneminde (14., 15. ve 16 yüzyıllar) “sanatçı” kelimesi ilk kez kullanıldı. Bundan önce; ressamlar yetenekli zanaatkarlar olarak düşünülmekteydi. Yeniden doğuş anlamına gelen Rönesans döneminde yaşamış Michelangelo ve Leonardo da Vinci fikirlerini, Antik Yunan’ın ve Romalıların klasik anlayışından aldılar.

William Hogarth'ın 'Marriage a la Mode' (1743) adlı tablosu seri mizansenler ile görgüsüzlüğü eleştirmektedir.

William Hogarth’ın ‘Marriage a la Mode’ (1743) adlı tablosu seri mizansenler ile görgüsüzlüğü eleştirmektedir.

YAŞAMIN RESİMLERİ

İlk canlı model kullananlar Rönesans sanatçılarıydı. Işığı ve gölgeleri kullanarak imgelerine derinlik katarak, tuval üzerinde üç boyutlu bir görünüm elde ettiler. Ayrıca perspektifi kullanmaya başlayarak, objelerin yakınlığını ve uzaklığını vurguladılar.

GÜÇLÜ DUYGULAR

16.yüzyılın sonlarına doğru sanat daha fazla kişiselleşmeye başladı. Bilimsel gelişmeler insanları dini inançlarını sorgulamaya yöneltti ve bunun sanattaki karşılığı Barok akımı oldu. Caravaggio’nun Bakire’nin Ölümü (The Dead of a Virgin) isimli çalışmasında, Bakire Meryem’in yaşlı bir kadın olarak yansıtılması, papazlar tarafından kabul edilemez bulundu. Barok akımı evrimleştikçe, Rubens gibi ressamlar, tutku yüklü duygularını, resimlerine, dramatik bir üslup ile yansıttılar.

Advertisement

GÜNLÜK YAŞAM

17. yüzyılda ressamlar günlük yaşamı ve sıradan insanları resmetmeye başladılar. Daha sonraki yıllarda, önemli insanların ve büyük olayların resmedilmeye değer olduğu düşünüldü. Rembrandt gibi sanatçılar çocuk bakıcısı karakterini resmederken, Hogarth’ın çalışmaları toplumsal koşullar üzerinde yoğunlaşmaktaydı.

GÜNEŞ IŞIĞININ YAKALANMASI

1700 ve 1800’ler birçok sanatçının yeni yöntemler ve fikirler bulma ihtiyacını hissetmeye başladığı yıllar oldu. 1800’lerin sonlarında Claude Monet, Auguste Renoir ve Edgar Degas gibi Fransız İzlenimciler ışığın geçici etkisini yakalayabilmek için, spontane olarak, renkleri cesur fırça darbeleriyle tuvale sürüyorlardı.

Bankta Oturan Çiftçi

Duane Hanson’un, gerçek boyutlu, cam elyafı (fiberglas) ile yapılan, Bankta Oturan Çift (Old Couple on a bench) adlı çalışması 1990’ların gerçekçilik akımına bir örnektir.

ŞAŞIRTICI YENİ AKIMLAR

1900’lü yılarda sanatçılar yeni üsluplar denemeye başlamışlardır. Picasso ve Georges Braque gibi Kübistler imgeleri, bir bakışla, çeşitli açılardan görüyorlarmış gibi yansıtmaya başlamışlardı. Bu yaklaşım değişik soyut sanat akımlarının da önünü açmıştır. Rene Magritte ve Salvador Dali gibi geçeküstücü sanatçılar, gizli duygulan açığa vurmak için, hayal güçlerini öne çıkardılar. Şaşırtıcı kompozisyonlarında birbiriyle uyumsuz objeleri bir arada kullandılar. Akılda kalıcı peyzaj görüntüleri ve esprili yeni gerçeküstü imgeleri ile fotoğraf, bir sanat biçimi olarak, yeni bir statü kazandı. Bugünkü sanatçılar, video ve multimedya teknikleri kadar geleneksel halk sanatlarından da esin alarak, yeni biçim ve materyal arayışlarını sürdürmektedirler.

DOĞU SANATI

Bazı kültürlerde estetik biçimler binlerce yıldır pek az değişikliğe uğramıştır. Çin sanatı, doğru gözleme dayalı, ipek ve kağıt üzerine basit fırça darbeleriyle yapılan peyzajlar ile söz sahibidir.

SÜSLEME SANATLARI

Seramik, tekstil ve metal işlemeleri gibi süsleme sanatlarında da kendine özgü biçimler görülebilir. 1930’ların süsleme sanatı ile sanat, yaşamın bütün alanlarına girmeye başlamıştır.

Kaynak -2

kafa-beyin-sanat

Kaynak: pixabay.com

Sanat insanın yaratma, duygulanma, güzelden zevk alma gibi yüksek kabiliyetlerini belirten bir faaliyettir. İster bir sanat eseri yaratıcısı olsun, ister o sanat eserinden zevk alan bir kimse olsun, sanata karşı ilgi duyan herkes yaşamayı yeryüzünde ömür sürmekten çıkarıp bir mutluluk haline getirmiş, hayatı sevince kavuşturmuş mutlu kişilerdir.

Birçok bilginler, düşünürler sanatı çeşitli yönlerden ele almış, çeşitli açılardan inceleyip değerlendirmişlerdir. Sanat, varlığını en eski çağlardan biri duyuran, kabul ettiren bir insanlık konusu olduğu halde, onun tanımı, sınırları üzerinde henüz ortak bir görüşe tam anlamıyla varılamamıştır.

Birçok düşünürler sanatı, insanın fizik ve biyolojik yaşayışı dışındaki en zorunlu bir ihtiyaç, bir varlık olarak değerlendirmişlerdir. Bunlara göre insanları hayvanlardan ayıran, onlardan üstün kılan özelliklerin başında sanat gücü gelmektedir. Konuşmak, gülmek, ağlamak gibi özelliklerin yalnız insanlara özgü bir üstünlük olduğu kanısı, hayvanların bu özelliklerden yoksun bulunduğu kanısı bugün eni konu sarsılmış bir görüş haline gelmiştir. Ama, insanlarla hayvanları birbirinden ayıran, birini ötekinden üstün kılan sanat meselesi için böyle düşünmek mümkün değildir. Hayvanların sanat karşısında heyecanlara kapılması, hele onların sanat alanlarında yaratma gücü gösterebilmesi akla bile gelmez. Öyleyse, insanı insan yapan, hayvandan ayrı, ondan üstün kılan özel niteliklerin başında sanat geliyor. İnsan, yeryüzünde, ruhunda sanatın heyecanını, ürpertisini duyan, sanat eserini yaratabilen tek canlıdır.

Sanat insana yaratıcılık gücü verir, onu böylece mutluluğa ulaştırır.

Sanat, insanları hayvanlardan üstün ve şerefli kılmakla da kalmaz; birey olarak da, toplum olarak da insanların üstünlüğünü, geriliğini göstermeye de yarar. Gerek eski, gerek çağdaş topluluklarda daima görülmüş, görülegelmekte olan bir gerçek vardır: Uygarlıkta, teknikte, yaşayış düzeninde üstün olan uluslar, hemen daima, sanatta da üstün olmuşlardır. Demek oluyor ki sanat, yalnız bir heyecan, estetik kaynağından ibaret bir şey değildir; sanat insana yaratıcılık gücü de veren pek geniş alanlı, pek güçlü bir kaynaktır. Bu kaynağı tanıyanlar kısa yoldan mutluluğa ulaşırlar.

Einstein’in Bir Sözü

Çağımızın en büyük fizik bilginlerinden biri olan Albert Einstein, kendisini bilimsel düşüncelerin en derinlerine götüren, iten gücün müzik olduğunu söylemiştir. Büyük keman icracısı Yehudi Menuhin’i dinlerken “Dostum; melodileriniz bana gösteriyor ki yukarıda bir Tanrı vardır” demekten kendini alamayan bu fizik dâhisinin kendisi de çok iyi keman çalardı.

Dünyanın en büyük ressamlarından biri olan Leonardo da Vinci‘nin teknik alanda da birçok keşifler yaptığını, şiir ve edebiyat dâhisi Goethe‘nin kimya ve biyoloji alanında teoriler ortaya koyduğunu biliyoruz. Bu çeşitten örneklerin pek çok olduğunu hatırlamak sanatın yaratıcı rolünü çok güzel gösterir.

Advertisement


Yorum yapılmamış

  1. Kocaeli web tasarım on

    Sanatı sanat için yapanlar halk için yapamıyor. Halk için sanat maddiyat için yapılan gibi geliyor.

Leave A Reply