Sanayi Dalgıçlığı Nedir? Ne İş Yapar? Mesleğin İncelikleri ve Riskleri

0
Advertisement

Sanayi dalgıcı kime denir? Sanayi dalgıçlığı nasıl bir meslektir, ne iş yapılır? Sanayi dalgıçlığının özellikleri, mesleğin riskleri nelerdir?

Sanayi Dalgıçlığı

Sanayi Dalgıçlığı

Sanayi dalgıçlığının karadaki inşaatlarda el arabasıyla mıcır taşımaktan tek farkı sualtında, 30-40 metre derinlikte yapılıyor olmasıdır. Sanayi dalgıçları liman ve platform inşası, bakımı, sualtı boru hatlarının onarımı, sualtı arama ve kurtarma, batık çıkarma ve yüzdürme gibi alanlarda görev alıyor. Ayrıca tekneden dalgıca hortum tutar, basınç odasını kullanır, gaz karışımlarını kontrol eder ve dalışı yönetirler.

Mesleğin belki de en bilinen riski ortam basıncının değişiminden kaynaklanan dekompresyon hastalığı, halk arasındaki adıyla vurgun yeme. Dalışta nitrojen, gaz hâlden sıvıya dönüşüyor, kana karışıyor. Yüzeye aniden çıkıldığında ise nitrojen kabarcıkları damarları tıkayıp kan akışını engelliyor. Vurgun yememek için bekleme istasyonları yöntemine başvuruluyor. 60 metrelik derinlikten yüzeye çıkarken suda kalma süresi de hesaba katılarak belirli derinliklerde beklenmesi gerekiyor ki, dalgıç ortamın basıncına uyum sağlayabilsin.

Sanayi Dalgıçlığı

Vurgun ve Riskler

Scuba dalgıçlığında inilen derinlik 30 metreyi geçmediğinden, kullanılan tüpler yüzde 21 oksijen, yüzde 78 azot içeriyor. Daha derinlere inildiğinde ise azot bileşeni narkoz etkisi gösterdiği için dalgıçlar derinlik sarhoşluğuna maruz kalabiliyor. Bu nedenle oksijen-helyum karışımı gazların basıldığı tüpler kullanılıyor. Sanayi dalgıçları 30 metreden derine indiklerinde bu karışımı kullanıyor. Helyum azotun narkoz etkisini ortadan kaldırıyor.

Advertisement

İşleri gereği 100 metreye kadar inmeleri gerekebilen sanayi dalgıçlarının en önemli ekipmanları şüphesiz sert başlıkları. Bu başlıklar suyun altında blokları yerleştirirlerken, kafalarına alabilecekleri olası darbelerden koruyor. Başlığa takılan kamera ve komünikasyon sistemleriyle dalış yukarıdan rahatlıkla yönetiliyor, verilen anlık komutlarla dalgıçlar yönlendiriliyor.

Ayrıca başlıklar teknedeki hortum grubuna bağlanıyor, böylece dalgıçlar sırtlarında tüp taşımak yerine hortumdan hava soluyabiliyor. Hortumlu dalışların bir diğer faydası ise dalgıç bilincini kaybettiğinde veya herhangi bir nedenden ötürü iletişimi kesildiğinde, teknede hazır bekleyen stand-by dalgıcın hortumu takip ederek dalgıca kolayca ulaşabilmesi.

Türkiye’deki sualtı işlerinin çoğunluğunu liman yapımı, batık gemi çıkarma ve duba altı temizleme gibi sığ dalışlar oluşturuyor. Ancak Karadeniz’de doğalgaz bulunmasıyla derin sularda geoteknik etüt (zemin araştırma sondajı) ve off-shore doğalgaz üretim platformlarının montaj işleri dalış derinliğini 80 metreye taşıyor. Marmaray projesinde de dalgıçlar 60 metre derinliğe inerek tünel yapımında çalışıyorlar.

Deniz derinliklerindeki iş sahaları giderek çeşitleniyor. Petrol platformları inşasında çalışmak gelir açısından kârlı bir iş olarak öne çıkıyor. Ancak 150 metre derine inildiği için vurgun ihtimali hayli artıyor ve dalgıçlar yüzeye çıkarken daha uzun sürelerle duraklamak zorunda kalıyor. Neticesinde işgücü kaybı artıyor. Bunun önüne geçebilmek için derinsu dalış sistemlerinden yararlanıyor.

Söz konusu sistemle dalgıçlar inecekleri derinliğin basıncına ayarlı odalarda kalıyor. Çan içine bu oda şartlarında giren dalgıç çalışacağı derinliğe indiriliyor. İş bittikten sonra da yeniden çanla birlikte yukarıdaki basınç odasına götürülüyorlar. Oda basıncı belirli aralıklarla daha düşük derinlik basıncına ayarlanıyor. Böylece dalgıçlar suyun içerisinde bekleyeceklerine, kuru ortamda daha güvenli şekilde vakit geçiriyorlar. Projenin büyüklüğüne ve eleman sayısına bağlı olarak süreç 45 gün boyunca devam edebiliyor, dalgıçlar da bu esnada konforlu hâle getirilmiş basınç odalarında yaşıyor.

Advertisement


Leave A Reply