Saraybosna Nerededir? Tarihi ve Gezilecek, Görülecek Yerleri

0
Advertisement

Saraybosna hangi ülkededir? Saraybosna şehrinin özellikleri, nerededir, tarihçesi, Bosna Hersek Saraybosna hakkında bilgi.

Bosna hersek Haritası

Saraybosna; Sırpça Sarajevo. Bosna-Hersek Cumhuriyeti’nin başkentidir. Ülkenin orta kesiminde, Bosna Irmağı’nın kolu Milijacka kıyısında, Belgrad’ın 201 km güneybatısında yer alır. Ülkenin endüstri (çelik, çimento, demiryolu araç-gereçleri, kimya, dokuma, sigara, şeker, bira) ticaret, ulaştırma, dinsel (katolik başpiskoposluğu, Ortodoks Metropolitliliği, Sarajevo Müftülüğü) merkezidir. Halı dokumacılığı, bakır, gümüş işleme vb geleneksel el sanatları, günümüzde de sürdürülmektedir.

Yüzyıllar boyunca Türk egemenliğinde kalan kentin, doğu bölümündeki Türk mahallesinde medrese, ev, çok sayıda cami, türbe, vb tarihsel eser vardır. Bunlar arasında Gazi Hüsrev Paşa Camisi (1531), Balkanlardaki Osmanlı mimarlığının en güzel örneklerinden biridir. Camiyle ırmak arasında yer alan, dar sokakları, küçük dükkânlarıyla özgün yapısını koruyan Türk pazarı, bugün bile Saraybosna’nın ticaret merkezidir. Irmağın karşı kıyısındaki Carave Camisi (16. yüzyıl), Belediye Binası (19. yüzyıl), Üniversite (1946), Ulusal Müze, öteki ilgi çekici yapılardır.

Saraybosna Gezilecek ve Görülecek Yerleri

Saraybosna, tarihi ve kültürel zenginliği ve gerekse doğal güzellikleriyle günümüzde daha fazla ilgiyi hak etmektedir. Saraybosna’daki modern şehirleşmenin ortaya çıkma hikayesi…

15. Yüzyılda Osmanlıların buradaki hakimiyeti ele geçirmesi ile başlar. Osmanlı Devleti’nden önceki ismi ‘Vrhbosna’ olan bu kent, Osmanlı ile birlikte ‘Bosna-Saray’ ve ‘Saray Ovası’ olarak adlandırılmaya başlanmıştır. Saraybosna aynı zamanda, Türklerin Avrupa’da inşa ettiği en büyük kent olma özelliğini de taşımaktadır. Bu durum günümüz Türkiye’sinde yaşayan insanların, o topraklar için gösterdiği önemi simgeler gibidir.

Advertisement

Saraybosna - Mostar Köprüsü

Ferhadiye (Ferhadija) Caddesi, Saraybosna’da hayatın en çok aktığı, yaşamın en çok içinden taşıp saray ovasına yayıldığı yerdir. Üzerinde; sinagogun, katedrallerin, elçilik binalarının, kafelerin ve meydanların yer aldığı yaya yolu bölgesidir. İstanbul’un Taksim’ini, İzmir’in Alsancak’ını andıran caddenin bir ucu Başçarşı’daki Sebil’e, bir ucu ise hiç sönmeyen barış ateşine değmektedir. Ferhadiye Caddesi’nde Eski Ortodoks Kilisesi’nin hemen yanındaki Oslohodenja Meydanı’nda Saraybosna’da yaşamış Nobel ödüllü ünlü yazar İvo Andriç’in yanı sıra pek çok ilim ve sanat insanlarının heykelleri yer almaktadır. Ferhadiye Caddesi’nin bitiminde ise, Tito’nun sönmeyen ateşi bulunmaktadır. 2.Dünya Savaşı kahramanları ve şehrin Almanlardan kurtarılması sebebiyle Saraybosna sevenleri adına yapılmış bir anıttır. Özgürlüğü de sembolize eden; halkın ‘Vjecna Vatra’ dediği Sonsuz Ateş, şehre ayrı bir anlam katmaktadır.

Saraybosna’nın merkezinde bulunan ve kentte eski şehir olarak adlandırılan bölgede bulunan Başçarşı geçmişte uzak köylerin ticaret merkezi ve ayrıca diğer Osmanlı illerine ürünler üreten zanaatkarların üretim merkezi olmuştur. Başçarşı, Saraybosna’da ayakta kalabilmiş tek osmanlı çarşısıdır. Çarşının dört bir yanında, han, medrese ve çok sayıda imarethane bulunmaktadır. Çarşıda, İstanbul camilerinin mimari tarzında inşa edilmiş ibadethaneler bulunmaktadır. Birbirinden büyük modern AVM’ler yapılsa da geçmişte olduğu gibi bugün de kentin çekim merkezinin Başçarşı olduğu rahatlıkla gözlemlenebilmektedir.

Başçarşı Saraybosna’nın kalbi iken, Osmanlı zamanından kalma tarihi Sebil de bu çarşının kalbi niteliğindedir. Bu yüzden Saraybosna’da bütün yollar Sebil’e yani Başçarşı’nın girişindeki çeşmeye çıkar.

Saraybosna Bakırcılar Çarşısı

Saraybosna Bakırcılar Çarşısı

BAKIRCILAR ÇARŞISI

Başçarı’da Sebil’den aşağıya inildiğinde hemen soldaki ilk sokakta ‘Kazandžiluk’ diye adlandırılan Bakırcılar Çarşısı bulunmaktadır. İlk günkü haliyle korunan Bakırcılar Çarşısı’nın büyüsü o kadar yoğundur ki, sokağına adım atar atmaz kendinizi geçmişte hissedeceğiniz kısa yolculuk bunun en önemli kanıtıdır. Başçarşı’ya gelen turistlerin uğrak mekânlarından olan Bakırcılar Çarşısı’nda bakırdan yapılma el emeği ev ve süs eşyalarının satıldığı dükkânlar ve antikacılar bulunmaktadır. Buradaki Boşnak kahvesi takımları, çeşitli cezveler, tepsiler ve tabaklar birer sanat eseri inceliğindedir. Çarşıdaki hemen hemen her ürün el yapımıdır. Bunu, buradaki bakırcılık sanatını icra eden dükkânlarda rahatlıkla görebilirsiniz.

Adeta akarsularla çevrelenmiş olan Saraybosna’da iki önemli park bulunmaktadır. Bunlardan biri şehri ayaklarınızın altında hissettiren Park Prinçeva diğeri ise yemyeşil ağaçlarla sarılı Bosna Nehri’nin kaynağının bulunduğu ve Igman Dağı eteklerinde bulunan Vrelo Bosne’dir. Saraybosna’nın doğal açıdan en yeşil ve el değmemiş bölgesi olan bu park; ekolojik zenginliği, küçük şelaleleri, köpüren kaynakları, yürüyüş yolları, küçük köprüleri ve doğal güzelliği ile kentin en sakin noktasıdır.

Advertisement

Latin Köprüsü, Saraybosna’da Miljacka Nehri üzerinde bulunmaktadır. 16. Yüzyılda yapıldığı düşünülen köprü, yaşanan bir sel felaketi sonucunda yıkılmış ve 18. Yüzyılda aslına sadık kalınarak yeniden inşa edilerek günümüze kadar gelmiş. Mimari yapısından ziyade köprüyü asıl önemli kılan özelliği 28 Haziran 1914’te meydana gelen tarihi olaydır. Bu tarihi olay ise Gavrilo Princip isimli bir Sırp milliyetçisinin Arşidük Franz Ferdinand’ı öldürmesiyle I. Dünya Savaşı’nı başlatan kıvılcım olmasıdır. Köprünün hemen karşısında tarihi olayın ayrıntılarına ilişkin belgelerin sergilendiği Saraybosna Müzesi bulunmaktadır.

Ancak köprünün bugün belirgin alamet-i farikalarından biri de köprüye takılan aşk kilitleridir. Kilitlerini köprüye takan sevgililer, aşklarının ölümsüzleşmesi için anahtarları Miljacka Nehri’nin derinsularına atmaktadır.

Tarih.

İlkçağda, Roma 8. Leiyonu’nun karargâhı olan Sarajevo, 1262’de Vrh Bosna (Bosna Kalesi) adıyla kuruldu. 1415’te, sivil yerleşime açıldı; 1435’te, Osmanlılar tarafından ele geçirildi ve kalenin aşağısına, bugün bulunduğu yere, bir kasaba kuruldu. 1465’te, Bosna-Hersek Sancağı’nın merkezi oldu. 1480’de, Macarlar tarafından yağmalandı. 1507’den sonra Saraybosna adıyla anılmaya başlandı. 1697’de Avusturyalılar tarafından yıkıldı. 1878 Berlin Kongresi’nde Avusturya-Macaristan İmparatorluğuma verilmesi kararlaştırıldı.

Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand’ı 28 Haziran 1914’te, Sırp milliyetçisi Gavrilo Princip adlı bir öğrencinin öldürülmesi, Birinci Dünya Savaşı’nın patlak verişinin görünürdeki nedeni oldu. Savaş sonunda Yugoslavya Krallığı topraklarına katıldı. İkinci Dünya Savaşı’nda, Nisan 1941-Nisan 1945 arasında Alman işgali altında kaldı. 1984 Kış Olimpiyatları, kentte düzenlendi. 1992-1996 arasındaki iç savaşta büyük çaplı yıkıma uğradı. Binlerce bina yıkılırken bir o kadar da insan öldü, birçoğu kenti terk etti.


Leave A Reply