Şarbon (Karakabarcık) Nasıl Bir Hastalıktır? Nedenleri, Belirtileri Nedir?

0
Advertisement

Şarbon (Karakabarcık) hastalığı nedir, nasıl bir hastalıktır? Şarbon hastalığı çeşitleri, nedenleri, belirtileri ve tedavisi hakkında bilgi.

şarbon

Kaynak: commons.wikimedia.org

Şarbon (Karakabarcık)

Birçok hayvanlarda görülen bunlardan insana geçen bir hastalıktır ve «Karakabarcık»‘da denir. Hastalığı «antraks» basili doğurur.

İnsanlar arasında şarbon, daha çok, hasta ya da ölü hayvanlarla uğraşanlarda, kasap, çiftçi, veteriner, çobanlarda görülür. Hayvan derisi, yün, kıl üzerine çalışan derici, kürkçü, fırçacı gibi kimselerde, boynuz işleri yapanlarda da rastlanır. Hayvan ve hayvansal ürünlerle doğrudan doğruya temas olmadan da sineklerle, böcek sokmasıyla de bulaşabilir. Ayrıca, iyi pişmemiş şarbonlu hayvan etlerinin yenmesi barsak şarbonuna yol açabilir. Kıldan yapılmış tıraş fırçalarıyla şarbon mikrobunun geçtiği de olur.

Şarbon Çeşitleri

Şarbonu başlıca iki kısma ayırabiliriz:
1) Dış şarbon: Deride olur;
2) İç şarbon: Akciğerlerde, barsaklarda olur.

Deri Şarbonu : Mikrobun deriye girmesinden 1-3 gün sonra ufak, deride kırmızı bir leke meydana gelir. Sonra ortası morumtırak siyah, sert, çok kaşınan bir kabarcık halini alır. Kabarcığın etrafı gittikçe şişer, içi kanlı, irinli bir sıvı ile dolar. Üstünde kırmızı ve çok sert bir kabuk meydana gelir. Şarbon yarası gelişirken bulantı, kırıklık, ateş, baş ağrısı olur. Ağır durumlarda, halsizlik, kusma, bol ter, ishal, dolaşım bozuklukları görülür, 2-3 gün içinde ölüm olabilir. Ölüm şarbon mikroplarının kılcal damarları tıkaması, zehirlerin kana karışması ile meydana gelir.

İç Şarbon : Akciğer şarbonu, mikrobun solunum yolundan alınması sonucu, birdenbire ateş, halsizlik, baş ağrısı, göğüste darlık hissiyle başlar. Solunum sayısı dakikada 40-50 yi bulur. Öksürük, göğüs ağrısı vardır. Kanlı, köpüklü balgamda şarbon basilleri bulunur. Ölüm 18-24 saat içinde olabilir. Akciğer şarbonu çoğunlukla teşhis edilemeden ölümle sonuçlanır.

Advertisement

Mide-Barsak şarbonu, mikroplu besinleri yemekten, mikropların elle ağıza götürülmesi ile olur. Hastada devamlı kusma, kabız, bazen ishal görülür. Dışkı kanlıdır. Karın gergin, ağrılıdır. Dolaşım yetmezliği ve morarma ile hastalar 1-3 gün içinde ölüme giderler. Bu vakalarda da teşhis için zaman dardır. Hastalık çok defa ancak otopside meydana çıkar.

Tedavi

Şarbonun özel serumu vardır. Serum ilk olarak 1895’te Scalvo tarafından hazırlanmıştır. Serumun erken, bol miktarda kullanılması önemlidir. Şarbon tedavisinde antibiyotiklerin yeri de çok büyüktür. Penisilinle tedavide çok iyi sonuçlar alınmaktadır.

Kaynak 2

Şarbon Hastalığı; basilus antrasis adı verilen bakterinin yol açtığı, genellikle evcil ya da yaban hayvanlarında görülen ve insanlara da bu hayvanların salyalarıyla ya da doğrudan hasta hayvanlara temasla bulaşan hastalıktır; antaks, çoban çıbanı, kara çıban da denir.

Hastalığın ilk belirtileri, deride nekrozlu ve ülserli yaraların gelişmesi ve derideki püstüllerdir. Hastanın derisinde ağrısız, kaşıntılı kızarık bir kabartı ortaya çıkar. Bu kabartı daha sonra serum yoğunluğunda kanlı bir sıvıyla dolar, sonra da ülserleşir. Bu ülser bölgesi daha sonra kara bir yaraya dönüşür. Bazı durumlarda hastalık vücutta yaygın bir dağılım gösterir. Bu tür hastalarda ateş yükselmesi, ağır halsizliklerin ardından ölüm ortaya çıkabilir. Şarbonlu hayvanların pişmemiş etlerinden yapılan besin maddelerini yiyenlerde, bağırsaklarda gelişen şarbon türü vardır. Bu hastalıkta, bulantı, kusma, kanlı ishal, karın bölgesinde ağrı, ateş ve peritonit gelişir. Bu durumda hasta 2-3 gün içinde ölebilir. Akciğer şarbonu adı verilen tür, akciğerlerde gelişir. Nefes darlığı, kanlı balgam, ateş, morarma, halsizlik başlıca belirtileridir. Belirtilerin ardından hasta 2-3 gün içinde ölebilir. Şarbonun tedavisinde antibiyotiklerden yararlanılır. Birinci sırada yer alan antibiyotik penisilindir. Pasteur 1881’de zayıflatılmış şarbon basili kültürleriyle bir aşı hazırlayarak koyunlar üzerinde denedi ve sonucunu aldı. O günden bu yana bu aşı geliştirilerek kullanılmaktaysa da, hayvancılık alanında da tedavide penisilinden daha çok yararlanılır.

Advertisement


Leave A Reply