Advertisement
İçinde ve anlamında saygı geçen deyimler nelerdir? Saygı ile ilgili deyimler ve açıklamaları. Saygı hakkında deyimler ve anlamları.
Saygı İle İlgili Deyimler ve Anlamları Açıklamaları
- ***saygı duymak (beslemek)
birine, bir şeye karşı saygı hissetmek: Şakır şakır yağan yağmurlara benzeyen insanlara, düşmanım da olsalar saygı duyarım. -N. Kemal. - ***saygı göstermek
saymak, değer vermek: Kendilerine büyük saygı gösterdim ve imdatlarına muhtaç olduğumu belirttim. -N. F. Kısakürek. - ***sıra saygı gözetmek
karşılıklı saygı göstermek. - ***ayağına getirmek
sıra, saygı gözetmeksizin birinin yanına gelmesini sağlamak. - ***ayıptır söylemesi
1) bunu söylemek size karşı saygısızlık olacak ancak söylemek zorundayımanlamında özür dilemek için kullanılan bir söz: Ayıptır söylemesi, muzundan dalağına kadar ne bulurlarsa yedirdiler. -A. Ümit. 2) övünmek gibi olmasın ama anlamında kullanılan bir söz: Ayıptır söylemesi, akşam kuzu dolması yedik. - ***baş eğmek
1) saygı göstermek için baş eğerek selamlamak: Ulema, şeyhler, yerden selam verdiler, baş eğip el öptüler. -R. E. Ünaydın. 2) direnmekten vazgeçip buyruk altına girmek: Gittikçe yükselen başı Allah’a kalkıyor / Asrın baş eğdi sandığı at şaha kalkıyor -F. N. Çamlıbel. - ***baş üstünde yeri var
büyük bir saygı ve ilgi ile karşılanır veya ağırlanır anlamında kullanılan bir söz. - ***başköşeye kurulmak
saygın kişilere ve büyüklere ayrılan yere oturmak: Adamakıllı bol entarisinin eteklerini savurta savurta geldi, başköşeye kuruldu. -A. İlhan. - ***başta taşımak
çok saygı göstermek. - ***bir elini bırakıp ötekini öpmek
aşırı saygı göstermek. - ***(birinde) dil bir karış
saygısızca karşılık verenler için kullanılan bir söz. - ***(birini) adamdan saymak
bir kimseye gereğinden fazla değer vermek, saygı duymak.
Devamı
- ***(birini) el üstünde tutmak
bir kimseye çok saygı ve sevgi göstermek: Ama azdır sanatçılara saygı gösterenler, onları el üstünde tutmak isteyenler. -S. Birsel. - ***(birinin) adını ağzına abdestle almak
bir kişiyi anarken çok saygılı davranmak. - ***(birinin) ayağına gitmek
alçak gönüllülük ederek veya saygı göstererek birinin yanına varmak. - ***(birinin, birilerinin) takdirini kazanmak
bir kimse veya bir topluluk tarafından beğenilmek: İhtimal ki senin alın yazında şunlar yazılıydı: Âlemin saygı ve takdirini kazanmış bir adam olacaksın. -Y. K. Karaosmanoğlu. - ***(birinin) onuruna … vermek
birine saygı göstermek için yemek, toplantı vb. ağırlamada bulunmak. - ***(birinin) yüzüne bağırmak
birine öfke ile saygısızca sözler söylemek. - ***boyun kırmak
saygı duyulan bir kimse karşısında, ayaktayken başı öne bükmek: Hürrem Hakkı, Ferhunde’nin önünde boyun kırdı. -M. Yesari. - ***buyur etmek
1) buyurun diyerek konuğu saygı ile içeri almak: Soldaki bahçeli kahveye buyur ettim. -S. F. Abasıyanık. 2) sofraya çağırmak: Aliş’e de buyur ettiler, ekmek, peynir ve üzümden ibaret yemeklerini yemeye koyuldular. -Halikarnas Balıkçısı. - ***büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpmek
saygı ve sevgi göstermek: Buralara kadar zahmet ettiniz, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. -H. Taner. - ***denli densiz söz söylemek
uygunsuz, yakışıksız ve saygısız sözler söylemek. - ***dili pabuç kadar
saygısızca ve gönül kırıcı bir biçimde konuşan. - ***el bağlamak
1) saygı için ellerini göbeğinin üstüne kavuşturup durmak; 2) namaza durmak: Durup el bağlayalar yâran saf saf. -Baki. - ***el pençe divan
1) saygı gösterilen kimse karşısında el kavuşturmuş bir biçimde: Doğruldu, el pençe divan durdu, başını önüne eğdi. -P. Safa. 2) aşırı saygı göstererek: Dayımı el pençe divan karşılar, ne yiyip ne içeceğini sormazdı, çünkü bilirdi. -A. Boysan. - ***ellerde gezmek
1) elden ele dolaşmak; 2) mec. el üstünde tutulmak, saygı ve sevgi görmek. - ***forsu olmak
bir konuda saygınlığı, gücü, söz geçirirliği bulunmak. - ***forsunu yitirmek (kaybetmek)
etkinliğini ve saygınlığını kaybetmek. - ***güneşe karşı işemek
kaba saygı gösterilmesi gereken şeylere saygısızlık göstermek. - ***hatır gönül bilmek (saymak veya tanımak)
kişilere karşı gösterilmesi gereken saygı kurallarına uymak.
Devamı
- ***hatır gönül yıkmak (kırmak)
kişilere karşı gösterilmesi gereken saygı kurallarına uymamak. - ***hatır (hatırını) saymak
gerekli saygıyı göstermek. - ***hatırı sayılır
1) oldukça çok: Adamları aracılığıyla bu konuda hatırı sayılır bir külliyata sahip oldu. -İ. O. Anar. 2) önemli, saygın, saygıdeğer: Sabit Bey Ağabey mahalle tulumbacıları arasında en hatırı sayılır adamlardandır. -H. Taner. - ***herkes evinde ağadır
herkesin kendi evinde, kendi çevresinde saygınlığı vardır.
Atasözü - ***hürmette kusur etmemek
karşısındaki kişiyi iyi ağırlamak, isteklerini yerine getirmek, saygısızlık etmemek: Hürmette kusur ettin mi işte o zaman kendini yok bil. -T. Buğra. - ***iki büklüm olmak
1) yorgunluk, hastalık, yaşlılık vb. nedenlerle beli bükülmek, öne doğru eğilmek: İnsanlar iki büklüm olup düştükleri konduların içinde dozer kasnaklarının sesiyle irkildiler. -L. Tekin. 2) mec. riyakârlık, dalkavukluk, gerçek olmayan saygı vb. nedenlerle iki kat olup öne eğilmek: Değil bu yerlerin başkanına hatta hademesine saygılarını sunmak için iki büklüm olurlar. -H. Taner. - ***itibardan düşmek
saygınlığını yitirmek. - ***kredisi düşmek
güvenilirliği, saygınlığı yitmek. - ***kusur etmemek
hoş karşılanmayacak bir davranışta bulunmamak: Saygıda kusur etmemek için âdeta birbirleriyle yarış ediyorlardı. -F. F. Tülbentçi. - ***maça beyi gibi kurulmak
saygısızca yayılarak oturmak. - ***omuzda taşımak
çok saygı göstermek, yüceltmek, övmek.
Devamı
- ***öpüp başına koymak
1) bir nimeti veya kutsal sayılan bir varlığı saygıyla el üstünde tutmak, yüksekte tutmak; 2) bir şeyi memnunlukla karşılamak, saygı duymak, saygıyla karşılamak: Ne dediği bilinmez, anlaşılmaz, kapalı kutu şiirleri öpüp başımıza koymak lazım geliyor. -R. H. Karay. - ***pervane kesilmek
1) saygı duyduğu bir kişiye hizmet edebilmek için devamlı etrafında olmak, didinip durmak; 2) her isteği yapmak için çevrede dört dönmek: Ana oğul Leman’ın gözlerini sildiler, kızcağızın başında pervane kesildiler. -N. Hikmet. 3) dönüp durmak: Herkesin çevresinde saygılı bir pervane kesildiği bu huzurlu ortamda, bu genç kızın sıcak ilgisini hissetmek… -H. Taner. - ***puan toplamak
1) sp. puan kazanmak; 2) mec. saygınlık sağlamak. - ***sağa sola bakmadan
ortalığı kollamadan, saygısızca. - ***sakalı saydırmak
saygınlıktan düşmek. - ***sakınması olmamak
1) korkusu, çekinmesi olmamak; 2) incelik kurallarına, saygıya aldırmadan davranmak. - ***terbiyeli maymun gibi
çok saygılı, çekingen, itaatkâr. - ***ye kürküm ye!
gösterilen saygının kişiliğe değil, giyim kuşam düzgünlüğüne olduğunu belirtmek için kullanılan bir söz. - ***yer vermek
1) önemli saymak, saygı göstermek: Etrafını zehirleye zehirleye yaşadıktan sonra hâlâ insanlar ona kendi aralarında bir yer veriyorlardı. -M. Yesari. 2) bir olaya yol açmak, imkân tanımak; 3) önemli bir görev vermek; 4) kendi yerini bir başkasına bırakmak: Kadınlara yer vermek alışkanlığı da olmadığından, çok kez ayakta kalır. -E. Bener. 5) kullanmak: Orta oyununda dekor gibi donatıma da pek az yer verilmiştir. -M. And. 6) söz etmek, değinmek; 7) ağırlık vermek: Bu dönem, daha çok kısa ve vodvil türünde komedyalara yer vermiştir. -M. And. 8) konu edinmek. - ***yerde kalmak
saygı görmemek, yüzüne bakılmamak. - ***yerlere kadar eğilmek
aşırı saygı göstermek.