Sebil Nedir? Sebil Ne İşe Yarar? Özellikleri Nelerdir? Yapısı Nasıldır?

0
Advertisement

Sebil nedir ne demektir? Sebiller ne işe yarar ve neden yapılmışlardır? Sebillerin özellikleri nelerdir?

Sebil

Sebil nedir?

Sebil, ilk olarak sokaklara yaptırılan hayratlar olarak ortaya çıkmışlardır. Bu hayratlar, bulunduğu sokaktan geçen herkesin ücretsiz olarak su almasına olanak sağlamaktaydı. Çoğu sebil sokaklarda tek başına inşa edilebildiği gibi, eski külliyelerin içerisinde de yer alabilmektedir. İlk olarak Anadolu Selçukluları döneminde Konya’da bulunan Sahip Ata Külliyesi’nde 1258 yılında inşa edilmiştir. Bu külliyenin taç kapısı olarak adlandırılan bölümün her iki yanında da bulunan bu sebiller, ilk sebil örnekleridir.

Daha sonra 15. yüzyılda Mısır’da, Memluklar döneminde inşa edilen sebiller “sebil-küttab” adıyla anılmış, bu yapılar da üst kısımda okullar, alt kısımda sebiller yer almıştır. Kayıtbay Cami Medresesi’nde görülen bu gelişmiş sebil türleri Osmanlı mimarisinde giderek yaygın olarak kullanılır hale gelmiştir. Osmanlı mimarisinde bu gelişme 20. yüzyılın başlarına kadar inşa edilip yaygınlaştırılmaya devam etmiştir. İstanbul çevresindeki bulunan en son sebil 1896’da inşa edilen ve üzerinde kitabe bulunan, Topkapı’da yer alan Pazar tekkesi sebilidir.

Sebillerin yapısı

Her sebil, inşa edildiği dönemin mimari yapısından ve bezemelerinden örnekler taşımaktadır. Dış görünümleri bu olgulara yönelik beğeni uyandırması şeklinde tasarlanmıştır. Bu konudaki ilk mimari özellikli sebilin 16. yüzyıla denk düşmesi, ilk sebil örneklerinin bu yılda yapıldığı anlamına gelmemektedir. Daha önceki yüzyıllarda da sebil yapıları inşa edilmiş ancak yapı malzemesi olarak ahşap kullanıldığından uzun soluklu kalıcılık yakalayamamışlardır.

Bu sebillerin türleri, inşa edildikleri bölgelere göre farklılık gösterebilmektedir. Cephe kısma yapılan sebiller cephe sebili, köşe kısımlara yapılan köşe sebili ve pencere şeklinde yapılan pencere sebili türleri vardır. Hiç bir yapıya mensup olmadan tek başına yapılan anıtsal sebiller de bulunmaktadır. Sebillerin dış yapıları genel görünüm olarak yarım daire şeklinde, yuvarlak formda ya da çokgenlerden oluşan planlamalarla yapılmış şekilde olmaktadır. Üst kısımları kubbeyle örtülüdür. Kubbelerinin etek kısımları geniş bir biçimde saçağa benzeyen yapıda inşa edilir. Kubbeyi taşıyan sütunlar ise 1 metrelik yüksekliklerinden itibaren madeni yapıdaki şebekelerle kapatılmıştır. Tür olarak barok şeklinde yapılan sebiller de mevcuttur. Buna en iyi örnek İstanbul’un Vefa semtindeki Hasan-Kethüda Sebili’dir. Bu sebil 1565 yılında inşa edilmiştir.

Advertisement

Kaynak – 2

Eskiden yollar üzerinde, çoğunlukla camilerin yanında, gelip geçenin bedava su içebilmesi için yapılmış yerlere «sebil» denirdi. Sebillerde sular taslar içinde bulundurulur, yolcular sebilin parmaklıkları arasından bunları alıp içerler, gene yerlerine koyarlardı.

Sebiller, genel olarak, yuvarlak, üstü kubbeli ufak yapılardır. Cepheleri geniş birer pencere biçimindedir. Bu pencerelere gayet süslü, oymalı tunç parmaklar konulmuş, alt kısımlarına, bel hizasına gelecek yerlere, tas sığacak kadar aralıklar bırakılmıştır. Her aralıkta bakır, pirinç taslar, maşrabalar bulunur, bunlar parmaklığa ince bir zincirle bağlanırdı. İçeride bir «sebilci» bulunur, taslar boşaldıkça bunları doldururdu.

Sebiller hayır için yapılır, hemen her caminin yanında bir sebil bulunurdu. Bunlar arasında, İstanbul’da, Sultanahmet sebili gibi, çeşmeli olanları da vardır. Sebiller Türk mimarlığında önemli bir kol olmuş, bu alanda çok güzel eserler yaratılmştır. En ünlüleri Sultanahmet Sebili, Hekimoğlu Ali Paşa Sebili, Dolmabahçe’deki Hüdaî Efendi Sebili’dir.


Leave A Reply