Selahattin Eyyubi Kimdir? Nerede Doğdu? Hangi Devleti Kurdu?

0
Advertisement

Selahattin Eyyubi Kimdir? Nerede doğdu? Hangi devleti kurdu? Döneminde neler yaşandı? Selahattin Eyyubi hayatı, biyografisi, Eyyubiler Devletinin kuruluşu ile ilgili bilgi.

Selahaddin Eyyubi

Selahattin Eyyubi; Eyyubiler Devleti’nin kurucusudur (Irak/Tikrit 1138 – Şam 1193). Babası, Azerbaycan’ın Duvin (Dvin) kentinden Necmettin Eyyüp, Anadolu Selçuklu Devleti’ne bağlı olan Musul’a egemen olan Zengilerin hizmetine girince, Selahattin Eyyubi de, subay olarak yetişti, Baalbek valisi oldu, bölgesel savaşlara katıldı. Başarılı komutan olarak ilk kez 1162′ deki Mısır Seferi’nde kendini gösterdi. İki yıl kaldığı Mısır’da, amcası Şirkûh ile hem Fatimi göçleriyle hem Kudüs Haçlı Kralı I. Amaury ile savaştı. 1164’de Şirkûh ile Suriye’ye döndü. 1167’de ikinci, 1168’de de üçüncü Mısır seferlerine amcası Şikruh ile birlikte katıldı. 2 Ocak 1169’da iki meydan savaşında Haçlıları bozguna uğrattı ve Mısır’dan çekilmek zorunda bıraktı.

Amcası Şirkuh ölünce Fatimi halifesi el-Adid, onu “el-Melikü’n-Nasır” unvanıyla Mısır vezirliğine atadı (23 Mart 1169), aynı zamanda Musul Atabeyliği’nin de Suriye emiri oldu. Mısır’da Şiiliği yasaklayarak Şafiiliği resmi mezhep ilan etti. 1172’de yetki tanımadığı ve anlaşamadığı Fatimi halifesinin simgesel varlığım sona erdirerek cuma hutbelerinin Abbasi Halifesi el-Mustezi adına okunmasını buyurdu. Bunu izleyen günlerde de son Fatimi Halifesi el-Adid kayboldu. Nurettin Zengi’nin ölümüyle de Eyyubi’nin kurduğu devlet tam bağımsız oldu (13 Nisan 1175). Ancak, Türk kimliğinden uzaklaşarak hızla Araplaşma başladı. Sudan, Suriye, Hicaz, Yemen ve çevre ülkelerde de egemenliğini genişleten Selahattin Eyyubi gittikçe güçlendiyse de sultan unvanını hiç kullanmadı. 1182’de Mısır’dan ayrılarak yaşamımn geri kalan bölümünü Suriye ve Filistin’de geçirdi, Haçlılara karşı savaştı. Taberiye kuşatması, Hattin’deki ikinci meydan savaşı birbiri ardınca Selahattin’in parlak zaferleriyle sonuçlandı. Filistin topraklarını alan Selahattin, bir aylık bir kuşatmadan sonra Ekim 1187’de Kudüs’ü ele geçirdi. Selahattin Eyyubi, Hristiyan halka son derece hoşgörülü davrandı.

Mescit-i Aksa başta olmak üzere öteki dinsel eserleri onarttı. 1188’de Lazkiye, Cebele, Sahyun, Sermin ve Burzuy’u ele geçirdi. Kudüs’ün yitirilişinin Avrupa’daki yankıları büyük oldu. Önce Papa VIII. Regorius’un, sonra da II. Clementius’un ısrarlı girişimleri ve kutsal savaş çağrıları sonucu birbirine düşman Fransa ile İngiltere’nin bile anlaşması sağlandı ve Üçüncü Haçlı Seferi başlatıldı. Bu bağlaşmaya Almanya, Sicilya ve birçok feodal prenslik katıldı. Alman İmparatoru I. Friedrich, Selahattin Eyyübi’den Kudüs‘ü geri vermesini istedi. Akka, Haçlı Orduları’nca kuşatıldı (1189). Karada ve denizde şiddetli savaşlar yapıldı. Selahattin’in askerleri uzun savaşlardan dolayı yorgun düşmüşlerdi. Haçlılarda kendi aralarında geçinemiyorlardı. Fransa Kralı Philippe ve İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard rekabet içindeydiler. Savaş denizde ve karada aylarca sürdü. Selahattin Eyyubi halife aracılığıyla öteki İslam ülkelerinden yardım istediyse de bir sonuç alamadı. Sonunda barış görüşmelerine başlandı. Ağustos 1192’de barış imzalandı. Buna göre Remle, Eyyubilerle Haçlılar arasında bölüşülürken Hristiyanların silahsız olarak Kudüs’teki kutsal yerleri ziyaret etmelerine izin verildi.

Selahattin Eyyubi ömrünün son aylarını barış içinde geçirdi. Kudüs’ün onarımıyla uğraştı. Şam’da dinlenmeye çekildi ve orada öldü. Selahattin Eyyubi’nin kişiliğine ve izlediği politikaya yalnız İslam ülkelerinde değil, yıllarca savaştığı Hristiyanlardan da saygı gördü. Müslümanlığa içten bağlı bir hükümdar olarak din kurallarından ödün vermedi. Fatimiler döneminde Mısır halkına benimsetilmeye çalışılan Şiiliğin yerine Sünniliğin geçerli olmasına çaba harcadı. Bir savaşçı olarak yetiştirilmemesine karşın, zekası ve inancıyla ordularının önemli zaferler kazanmasını sağladı. Tarihçilerin ortak yargısına göre o üstün bir savaşçı olmaktan çok eşsiz bir politikacı ve uzlaşmacıydı.

Advertisement

Leave A Reply