Ses Nedir? Sözlük Anlamı

0
Advertisement

Ses ne anlama gelir? Ses kelimesinin terimler sözlüklerindeki anlamı, deyimler ve birleşik kelimelerin anlamları nedir?

1. Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün
“Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu.” – F. R. Atay
2. dil bilimi Akciğerlerden gelen havanın ses yolunda oluşturduğu titreşim
“Mustafa sesimdeki alaycı tınıdan kuşkulandı.” – A. Ümit
3. Duygu ve düşünce
“Gençliğin sesini duyuran başka bir dergide …” – Y. Z. Ortaç
4. Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki
“Vicdanın sesi. Aklın sesi.”
5. müzik Aralarında uyum bulunan titreşimler
Ses aygıtı
Sesin meydana gelmesi için gerekli olan aletler bütünü, ses aleti
Bir dilin seslerini boğumlanma noktaları, boğumlanma özellikleri vb. bakımlardan inceleyen dil bilimi kolu, fonetik
Sözlü dilde, anlam ayrımı oluşturan yakın ses birimlerini, dil yapısı bakımından inceleyen dil bilimi kolu, fonoloji
Dildeki başka seslerle kurduğu ilişki yönünden belirlenen ayırıcı özelliği bulunan ses ögesi, fonem
Titreşim etkisiyle cisimlerde oluşan dalgalar
Dilde kendiliğinden veya bir etkenle oluşan ses başkalaşması: jilet > cilet, kaçtı > kaştı, Necdet > Nejdet gibi
Havada ses hızına yakın bir hızla hareket eden bir cismin oluşturduğu aerodinamik olayların tümü
Kelimede bir sesin kaybolması: ısıcak > sıcak, ısıtma > sıtma gibi
Ses uyumsuzluğu
Üzerinde bir veya birkaç ses yolu bulunan kuşak
Sesi çıkarmaya yarayan organların bütünü
Sesin alçak veya yüksek olması durumu
Haber, iz, alamet, belirti
1. Patırtı, gürültü
2. Haber
“Oğlundan bir aydır ses soluk yoktu.”
Gırtlak duvarında her iki tarafta bulunan ve arasından geçen havanın titreşmesiyle sesin oluşmasını sağlayan organlar
Bir sözün aslında bulunmayan bir ünlü veya ünsüzün sonradan türemesi: urmak > vurmak, hükm > hüküm gibi
Bazı sözlerde, söz öbeklerinde, boğumlanma yerleri aynı veya birbirine yakın seslerin tekrarlanması sonucu söyleyişin güçlüğe uğraması, kulağı rahatsız etmesi, kakışma, ses kakışması, tenafür, kakofoni
Ünlü ve ünsüz uyumu
Sesleri radyo dalgaları aracılığıyla yayma aleti
Gramofon
Ses tellerinin çeşitli sebeplerle işleyememesi yüzünden sesin kısılıp yok olması, afoni
1. Sesin oluşması için akciğerlerden gelen havanın gırtlak, burun veya ağızda izlediği yol
2. Bir ses kuşağında yer alan, ses titreşimlerinin görüntülerini taşıyan bir veya birkaç dar yol
Radyo ve televizyon yayınlarında ses düzenini sağlamakla görevli kimse, tonmayster
1. Hafif çıkarılan ses
2. Kalın ses
İki perdeden çıkar gibi olan ve kulağı tırmalayan ses
1. Pürüzlü, bozuk ses
“Bir zurna gibi duyulan çatlak sesiyle âlemi çekiştirir.” – A. Ş. Hisar
2. Bir topluluğun düzenini bozan, uyulması gereken yerde itiraz eden ve aynı görüşte olmayan insanların düşünceleri
3. İtiraz, aykırılık belirten düşünce veya konuşma
“Ara sıra yükselen çatlak sesler, sorulan aykırı sorular bu dayanışmayı bozacaktır.” – T. Uyar
Sinema ve televizyonda görüntüsü olmayan kişiye ait söz
Kelimenin ön sesle son sesi arasında kalan ses veya sesler
Titreşim sayısı çok olan ses, tiz ses, yüksek ses
Titreşim sayısı az olan ses, alçak ses
Kelimenin oluştuğu seslerden ilki
Kalın perdeden çıkarılan ses
Radyoda konuşma yapmaya uygun ses
“Birbirine teğet geçmiş iki acılı yaşamın öyküsü radyofonik seslere dönüşür.” – S. İleri
Bir kelime veya hecenin sonundaki ses
İnce ses
Dokunaklı ses
1.Uzaktan işitilecek nitelikte ses
2. İnce ses
3. Kuvvetli ses
Telefon numarasının aranmaya hazır olduğunu belirten ince ve monoton ses, sinyal
“Bir kere daha telefona sarıldı. Bu defa çıtırtılı bir sessizlik, bir türlü gelmek bilmeyen çevir sesi.” – A. İlhan
Kafa veya genizden gelmeyen gür ve açık bir biçimde çıkarılan ses
Diyafram yoluyla itilen havanın sesi oluşturduktan sonra sinüslerde yankı yaptırılmasıyla elde edilen ses
Derin, boğuk ve korkmuş vurgulu ses

Leave A Reply