Şeytan İle İlgili Atasözleri Deyimler ve Anlamları Açıklamaları, Şeytan Geçen

0
Advertisement

İçinde şeytan kelimesi geçen atasözleri ve deyimler nelerdir? Şeytan hakkında atasözleri, deyimler ve anlamları, açıklamaları.

Şeytan İle İlgili Atasözleri Deyimler

Şeytan İle İlgili Atasözleri Deyimler

ATASÖZLERİ

  • *** acele işe şeytan karışır
    düşünüp taşınmadan ivedi olarak yapılan işten iyi sonuç alınamaz.
  • *** insan insanın şeytanıdır
    uygunsuz arkadaş, insanı doğru yoldan saptırır, kötülüğe sürükler.
  • *** ne şeytanı gör ne salavat getir
    gücün yetmediği işe kalkışılmamalı, kalkışılırsa da başkalarından medet umulmamalıdır.
  • *** şeytanın dostluğu darağacına kadardır
    kötü arkadaş kişiyi yoldan çıkartıp ölüme kadar sürükleyebilir ama ölümün eşiğinde onu kaderiyle baş başa bırakır.
  • *** şeytanla kabak ekenin kabak başına patlar
    kurnaz ve hileci kimse ile ortaklık eden kişi hilenin en büyük kurbanı olur.
  • *** şeytanla ortak buğday eken samanını alır
    ortağı kurnaz, düzenbaz olanın eline kârdan bir şey geçmez.
Şeytanın Dostluğu Darağacına Kadardır:

ANAFİKİR ve açıklaması : Kötü arkadaş kişiyi ölüme kadar götürür. Arkadaşın kişiye etkisi oldukça büyüktür. Kişinin değerlendirilmesi arkadaşına göre yapılır. Bu nedenle arkadaş seçiminde dikkatli olunmalı, gerçek arkadaş ile gerçek olmayıp çıkarı için bizimle arkadaşlık kuranlar birbirlerinden ayırt edilebilmelidir. Çünkü kötü arkadaşın açacağı yaraları, yaratacağı olumsuz durumları gidermek pek kolay olmamaktadır. İyi arkadaş kişiye en büyük değeri kazandırabildiği gibi kötü arkadaş da kişiyi ölüme kadar sürükleyebilir.

DEYİMLER

  • *** aksi şeytan
    işler yolunda gitmediği zaman “ne kadar ilgisiz, münasebetsiz” anlamında kullanılan bir söz.
  • *** (birinde) şeytan tüyü olmak
    kendini herkese kolaylıkla sevdirme özelliği bulunmak: “Bende şeytan tüyü vardır.” -H. R. Gürpınar.
  • *** (birinden) şeytan elini çekmiş
    uygunsuz bir iş yapacak veya kötülük düşünecek durumu olmayan çok yaşlı kimseler için kullanılan bir söz.
  • *** cin olmadan şeytan (adam) çarpmak
    gücünün üstündeki işleri başarmaya kalkışmak.
  • *** şeytan aldatmak
    1) bazı davranışlarda iradeli, güçlü davranamamak, nefsine uymak; 2) uyku hâlindeyken meni boşalmak, düş azmak: “O gecenin sabahı şeytanın aldattığı vücudunu soğuk suda temizlerdi.” -S. F. Abasıyanık.
  • *** şeytan azapta gerek
    “sevilmeyen bir kimse zorluk içinde kaldığında bunu hak etmiştir” anlamında kullanılan bir söz.
  • *** şeytan diyor ki
    yapılmaması gereken bir davranışı yapma isteği duyulduğunda söylenen bir söz: “Gül tenli, kor dudaklı, kömür sürmeli / şeytan diyor ki sarmalı, yüz kere öpmeli” -Y. K. Beyatlı.
  • *** şeytan dürtmek
    durup dururken uygunsuz, kötü bir davranışta bulunmak: “Ama çocukluk işte, şeytan dürttü, ya herrü ya merrü diyerek birden yukarı baktım.” -H. Taner.
  • *** şeytan geçmiş gibi
    birkaç kişinin konuştuğu sırada kısa bir süre sessizlik olması durumunda kullanılan bir söz.
  • *** şeytan geçti
    şeytan geçmiş gibi.
  • *** şeytan gibi
    çok zeki ve kurnaz.
  • *** şeytan görsün yüzünü
    sevilmeyen, görmek bile istenilmeyen kimse için söylenen bir söz.
*** şeytan kandırmak
düş azmak, şeytan aldatmak.
  • *** şeytan kulağına kurşun
    hlk. aksama ihtimali bulunan durum veya işler düzenli gittiğinde “nazar değmesin” anlamında söylenen bir söz: şeytan kulağına kurşun, hiçbirimiz hasta olmadık.
  • *** şeytana külahı (pabucu) ters giydirmek
    çok kurnaz olmak: “Fakat aynı zamanda, şeytana külahı ters giydirecek kadar açıkgöz ve kurnazdı.” -R. N. Güntekin.
  • *** şeytana parmak ısırtmak
    çok kötü ve çirkin bir şey yapmak.
  • *** şeytana uymak
    kötü bir şey yapma isteğine kapılmak.
  • *** şeytanın arka bacağı (kıç bacağı veya art ayağı)
    çok akıllı ve yaramaz (çocuk).
  • *** şeytanın bacağını (ayağını) kırmak
    1) herhangi bir sebeple yapılmayan bir işe başlamak veya gidilmeyen bir yere gitmek; 2) uğursuzluğu, şanssızlığı, aksiliği yenmek.
  • *** kör şeytandan bulmak
    kaderi kötü olmak.
  • *** şeytanın gör dediği
    başkalarının göremediği, farkına varamadığı incelikler veya gerçekler.
  • *** şeytanın işi yok
    “ne hikmetse, aksilik bu ya” anlamında kullanılan bir söz.
  • *** şeytanın yattığı yeri bilmek
    bilinmesi ve hatırlanması güç şeyleri bilmek, çok kurnaz ve açıkgöz olmak.
  • *** yüzünü şeytan görsün
    sevilmeyen bir kimseye karşı duyulan nefreti belirtmek için kullanılan bir söz.


Yorum yapılmamış

Leave A Reply