Michel Foucault Kimdir? Fransız Filozof, Sosyolog ve Tarihçinin Hayatı ve Çalışmaları

0
Advertisement

Michel Foucault kimdir? Fransız filozof, tarihçi, eleştirmen ve sosyolog Michel Foucault hayatı, biyografisi, eserleri ve sosyolojiye katkıları hakkında bilgi.

Michel Foucault, 20. yy.’ın en önemli entelektüel simalarından biridir. İktidar ilişkilerini analiz etmeye yönelik çalışmalar yapmıştır. Ona göre kurumların ve kalıplaşmış ilişki biçimlerinin arkasında, gizli kontrol mekanizmaları yer almaktadır. Hapishaneler, psikiyatri klinikleri, yetimhaneler ya da kriminoloji (suç bilim) güç ilişkilerinin meşru ve kurumlaşmış biçimidir. Entelektüel hayatını bu kurumların yapısını ve bilgi ya da söylemin egemenlik biçimlerini deşifre etmeye adamıştır. Onun “Bilgi güçtür.” sözü, düşüncelerini özetlemektedir.

Foucault’ya göre bilgi ve iktidar arasındaki yakın ilişki keşfedilmelidir. Çünkü yerleşik hale gelen fikirler, güçlü söylemler olarak pratiğe aktarılır. Bilgiye ilişkin iddialar aynı zamanda iktidara ilişkin iddialardır (Örneğin tıp alanında) ve bilginin belirli formları kurumlarda uygulandığında, doğrudan iktidar sahibi olur (klinik ya da akıl hastanesi gibi). Ne var ki, söylemlere itiraz edilebilir ve Foucault iktidarı, karmaşık toplumsal etkileşim ağlarının değişmez öğesi olarak görür. Örneğin, bir hamile kadının tıp personeline bağımlı bir ilişkisi vardır ve çocuğun doğumu iie birlikte bu hakimiyet ilişkisi haline gelir.

Foucault’nun sosyal yaşama bakışı, kökten bir şekilde iktidar ile ilgilidir. Bilginin baskın gelen normları ve söylemleri üzerimizde güç denemesi yapar. Çünkü dünya üzerine düşünürken ve böylece onunla ilgili şeyleri “bilme” üzerine kullandığımız dili bize sağlarlar. Bu söylemler bizi inşa eder. Bizim ne olduğumuzu ne düşündüğümüzü belirler, çünkü olaylara anlam kazandırmak için onların kelime dağarcığını kullanırız. Foucault’ya göre, dilimizle bilir ya da görürüz. Çünkü “dil” dışındaki “gerçekliği” asla kavrayamaz ve bilemeyiz. Dil dışında hiçbir şey olmaz. Farklı toplumlar ve farklı tarihi dönemlerin farklı dilleri ve bu nedenle de farklı gerçeklikleri vardır.

Michel Foucault

Michel Foucault

Disiplinle ilgili araçlar, (ya da eğitim sistemi gibi aygıtlar) söylemleri geliştirir ve bir söylemin, kimliğimizi ne oranda başarılı bir şekilde şekillendirdiği ve davranışımızı oluşturduğu, bu araçların düzenleyici gücünü gösterir.

Foucault, öznel deneyimi açıklamak için öznenin değil, o deneyimi kuran söylem ile söylemin karşılıklı ve kaçınılmaz bir ilişki içinde olduğu iktidar sistemlerinin analizini yapmak gerektiğini gösterir. Bir yandan iktidar ile özne arasındaki ayrılmaz ilişkinin altını çizmiş, bir yandan da öznel deneyimin kurulmasında insan bilimlerinin oynadığı rolü ortaya çıkararak çok güçlü bir bilim eleştirisi getirmiştir. Foucault’nun bu analizlerde geliştirdiği ve kullandığı iktidar modeli gerek klasik politik felsefenin, gerek Marksizmin kullandığı modellerden radikal anlamda farklıdır. Bu yüzden çok ince iktidar ilişkileri ve tekniklerinin, delilikten suça, cinsellikten etiğe kadar en umulmadık noktalarda ne kadar etkili olduğunu gösteren düşünür, siyasi düşüncede yeni bir çığır açmıştır. El attığı alanda öncelikle yerleşik bakış açılarını ve yöntemleri sorgulayan Foucault, bu tutumuyla öncelikle düşüncenin kendisi üzerinde düşünmesi ve kendini dönüştürmesinin önemini hatırlatmış ve bu anlamda düşünce tarihine radikal anlamda yön veren dönüm noktalarından biri olmuştur.

Advertisement

Çalışmaları

Foucault’nun ilk büyük kitabı 1961’de “Folie et déraison: Histoire de la folie à l’âge classique” idi (daha sonra İngilizce olarak “Madness and Insanity“, “Madness and Civilization” ve “History of Madness” olarak yayınlandı). Batı tarihinde delilik ile ilgili fikirleri, uygulamaları, kurumları, sanatı ve edebiyatı inceledi.

İlk kez 1966’da yayınlanan “Les Mots et les seçiyor: Une archéologie des sciences humaines” (“The Order of the Human Sciences: An Archeology of the Human Sciences“), tarihin tüm dönemlerinin belirli temel koşullara sahip olduğunu öne sürdü. Foucault’yu Fransa’da entelektüel bir figür olarak öne çıkaran kitap buydu.

1969’daki “Archeologie du Savoir” (“Bilginin Arkeolojisi“), metodolojiye yaptığı büyük gezi ve söylemin temel birimi olarak ifade analiziydi. Yapısalcılıkla özdeşleşmesine yol açan esas olarak kitaptı. Foucault’nun 1975’teki “Surveiller et punir: Naissance de la cezaevi” (“Disiplin ve Ceza: Hapishanenin Doğuşu“) 1970’lerde devam eden siyasallaşmasına ve mahkumların haklarına özel odaklanmasına işaret ediyordu.

Foucault’nun 1984’teki ölümünden önce, onun hırslı “Histoire de la Sexualité” (Cinselliğin Tarihi) adlı üç cildi yayınlandı. 1976, öncelikle son iki yüzyıla ve insan gruplarını yönetmenin bir yolu olarak Batı’da bir cinsellik ve “biyo-iktidar” biliminin ortaya çıkışına odaklandı. İki ikinci cilt, “L’usage des plaisirs” (“Zevkin kullanımı“) ve “Le souci de soi” (“Benliğin bakımı“) ilk olarak 1984’te Fransızca olarak yayınlandı ve Yunan ve Roma antik çağda seks. Foucault’nun beden ve cinselliğin doğal fenomenlerden ziyade kültürel yapılar olduğu fikri, feminist özcülük eleştirisine önemli bir katkı yaptı.

Foucault’nun gevşek bilim standartları, tarihsel yanlışlıklar ve gerçekleri yanlış temsil etmesi ve aynı zamanda gizlice onlara güvenirken Aydınlanma ile ilişkili değerleri ve felsefeyi reddetmesi konusunda çok eleştiri yapıldı. Bununla birlikte, standart akademik dergilerdeki (felsefe, sanat, tarih, antropoloji, coğrafya, arkeoloji, iletişim çalışmaları, halkla ilişkiler, retorik, kültürel çalışmalar, dilbilim, sosyoloji, eğitim, psikoloji, edebiyat teorisi gibi çeşitli disiplinlerde) atıf hacminin çokluğu. , feminizm, queer teorisi, yönetim çalışmaları, bilim felsefesi, siyaset bilimi, kentsel tasarım, müze çalışmaları ve diğerleri) etkisinin derin olduğunu gösteriyor.

Foucault’un en temel eserleri şunlardır:

✓ Deliliğin tarihi (1961)
✓ Kelimeler ve şeyler (1966)
✓ Bilginin Arkeolojisi (1969)
✓ Hapishanenin Doğuşu (1975)
✓ Cinselliğin tarihi (1976)

Advertisement


Leave A Reply