Şimşek İle İlgili Deyimler ve Anlamları Açıklamaları, Şimşek Deyimleri

0
Advertisement

İçinde şimşek kelimesi geçen deyimler nelerdir? Bu deyimlerin anlamları ve açıklamaları. Şimşek hakkında deyimler ve anlamları.

Şimşek İle İlgili Deyimler

Şimşek İle İlgili Deyimler

  • ***beyninde şimşekler çakmak
    1) çok üzülmek, sarsılmak; 2) zihninde birden bir düşünce doğmak.
  • ***gözlerinde şimşek çakmak
    aşırı parlamak: Bazen kara gözlerinde şimşekler çakıyordu. -R. Enis.
  • ***gözünde (gözlerinde) şimşek (şimşekler) çakmak
    1) sert ve şiddetli darbe yüzünden göz önünde yıldızlar oluşmak; 2) çok sevindiğini belli etmek: Zehra’yı Haşim’e almayı düşünürken, oğlanın gözlerinde nasıl şimşek çakmıştı. -H. E. Adıvar. 3) çok kızmak, öfkelenmek: Eski oyuncunun gözlerinde şimşekler çaktı, yutkundu. -H. E. Adıvar. 4) çok üzücü bir sebeple sarsılmak.
  • ***kafasında şimşek çakmak
    beyninde şimşek çakmak.
  • ***şimşek çakmak
    şimşek oluşmak: Üst üste birkaç şimşek çakıyor. -A. İlhan.
  • ***şimşek gibi
    çok hızlı: şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan / şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan -Y. K. Beyatlı.
  • ***şimşekleri üstüne çekmek
    sert eleştirilere hedef olmak.

Şimşek Nedir? Sözlük Anlamı

  • “Şimşek”
    1. Bir bulutun tabanı ile yer arasında, iki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışık, balkır, çakım, çakın, yalabık, yıldırak
    2. Parıltı
  • “şimşek çakmak ”
    şimşek oluşmak
    “Üst üste birkaç şimşek çakıyor.” – A. İlhan
  • “şimşek gibi ”
    çok hızlı
    “Şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan / Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan” – Y. K. Beyatlı
  • “şimşekleri üstüne çekmek ”
    sert eleştirilere hedef olmak
  • “şimşek taşı ”
    Gök taşı

Deyim Nedir?

Deyim, genellikle gerçek sözlük anlamının dışında ayrı bir anlamı (mecaz) ve zamanla arınmış etkili bir yapısı olan,kalıplaşmış olarak kullanılan, dilin ortak (kolektif, anonim) öğelerinden sözcük kümesidir {tâbir).

Atasözlerinden ayrılığı, kesin bir yargı ve anlam bildiren cümle biçiminde değil, bir durumu belirten niteleme-betimleme kimliğinde görünüşüdür. Deyimler de atasözleri gibi kalıplaşmıştır (sözcükleri de yerleri de değiştirilemez).

  • kısa ve özlüdür;
  • en az iki sözcükten oluşur;
  • bir mastarla sona erenler çekilebilir;
  • atasözleri gibi genel kural bildirmez, bir kavramla bir durumu niteler;
  • çeşitli bölgelerde yöresel-yerel kullanımlarla bazı değişikliklere uğrayabilir;
  • mecaz anlamın sağlanması için çeşitli söz oyunlarından yararlanılmıştır,
  • atasözleri gibi evrenselden önce ulusal beğeniyi yansıtır,
  • tarih içinde toplumla birlikte oluşur,
  • argo olanları varsa da azınlıktadır;
  • özel anlama gelen deyimler sözcük ve dilbilgisi biçimlerine bağlı kalınarak başka dile çevrilemezler.

Birkaç örnek;
abayı yakmak: gönül vermek, âşık olmak,
Adını koymak: fiyat belirtmek, karşılığını kararlaştırmak,
Ağız ağıza vermek: yakınlıkla gizlice konuşmak,
Ağzı açık kalmak: çok şaşmak, şaşa kalmak.
Ağzı kulaklarına varmak: çok tatlı konuşmak.
Ateşle oynamak: tehlikeli işe girişmek.
Ateş pahasına: fiyatı çok yüksek, çok pahalı.

Advertisement

Leave A Reply