Sivas Kongresi Hakkında Bulabileceğiniz En Detaylı Bilgiler (4 ile11 Eylül 1919)

0
Advertisement

Milli Mücadele döneminin en önemli kongrelerinden birisi olan Sivas Kongresi ile ilgili bilgi. Sivas Kongresi önemi, amacı, maddeleri ve sonuçları nelerdir?

Kurtuluş Savaşı ( Sivas Kongresi)

Yurdu düşmanlardan kurtarmak, Türk milletini birleştirmek için 19 mayıs 1919’da Samsun’a ayak basan Atatürk önce yurttaşlarla temas etti. Askerî dehası sayesinde düzenlediği ordularla bütün cephelerde düşmana hücuma geçerek Kurtuluş Savaşı’nın önderliğini yaptı. Atatürk, askerleriyle olan yakın teması sayesinde Ordunun göz bebeği haline gelmişti. Bu, Atatürk’ün giriştiği savaşları kazanmasını sağladı. Yukarıdaki resimde, Sivas Kongresi sırasında bir dinlenme anında, üyelerden bazıları ile birlikte.

SİVAS KONGRESİ (4-11 EYLÜL 1919)

Sivas’ta bir kongrenin toplanacağı Amasya Genelgesi’nde duyurulmuş ve her ilden üç kişinin katılması istenmişti.

Sivas Kongresi’nin Amaçları
  • Ülke genelindeki direnişi tek bir elde toplayarak daha etkili hale getirmek
  • Amasya Genelgesi kararlarını uygulamaya geçirmek
  • Bütün vatanı ilgilendiren milli bir kongre düzenleyerek millete mal etmek
  • Temsil Heyeti’nin bütün yurdu temsil edecek yetkilere sahip olmasını sağlamak
  • İstanbul Hükümeti’nin etkisiz kalması nedeniyle halkın’haklarını koruyan kararlar almak

Mustafa Kemal Paşa, Sivas Kongresi’ne katılmak için Doğu illerinin delegeleriyle birlikte 29 Ağustos’ta Erzurum’dan ayrıldı ve 2 Eylül 1919’da Sivas’a geldi. İtilaf Devletleri’nin de baskısıyla, İstanbul Hükümeti kongrenin toplanmasını engellemek amacıyla çeşitli çalışmalar yapmıştır, istanbul Hükümeti bu şekilde davranarak Anadolu’daki otoritesinin kaybolmasını önlemek istiyordu.

Sivas Kongresi’ni Engelleme Çalışmaları
  • Kongre İstanbul Hükümeti tarafından yasadışı ilan edildi ve katılanların tutuklanacağı belirtildi.
  • Sivas’a giden yollar üzerinde denetimler artırıldı.
  • Harput (Elazığ) Valisi Ali Galip, kongreyi basmakla görevlendirildi.
  • Kongre toplanırsa şehrin Fransızlar tarafından işgal edileceği Sivas Valisi Reşit Paşa’ya duyuruldu.

Bütün engellemelere ve tehditlere rağmen kongre 4 Eylül’de toplanmıştır. Fakat Amasya Genelgesi’nin Damat Ferit Paşa Hükümeti’ne bağlı vali ve mutasarrıflar tarafından halka duyurulmasını engellemesi ve benzeri olumsuzluklardan dolayı beklenenin altında bir katılımla yani; altısı Erzurum Kongresi’nde belirlenen Temsil Heyeti üyesi olmak üzere 38 üyenin katılımıyla gerçekleşmiştir.

Kongreyi basmak için yola çıkan Elazığ Valisi Ali Galip’in emrindeki askeri birlik, XV. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa’ya bağlı askeri birlikler tarafından dağıtılmıştır. Bu durum, Anadolu’daki direnişin İstanbul karşısındaki gücünü ve kararlılığını göstermesi açısından da önemlidir. Bu olay sonrasında, Mustafa Kemal Paşa, İstanbul Hükümeti ile Anadolu arasındaki haberleşmeyi kesmiştir.

Sivas Kongresi

Sivas Kongresi esnasında Mustafa Kemal

Sivas Kongresi’nde Mustafa Kemal Paşa’yı en çok uğraştıran konu manda ve himaye konusu olmuştur.

Delegelerin büyük bir kısmı da mandaya karşıdırlar. Bursa delegesi Ahmet Nuri Bey “Kendimizi büsbütün güçsüzlük ve miskinlik içinde görerek ‘bizi kurtarın’ diye şuna buna yalvarmak gibi bir aşağılığa, bu millet katlanamaz. Ya ölürüz ya da tam bağımsız oluruz.” derken gençlik kesiminden gelen İstanbul Hukuk Fakültesi öğrencisi ve Denizli delegesi Necip Ali Bey, kongredeki Amerikan taraftan olanlara “Efendiler! Siz buraya manda satın almaya mı geldiniz?” diye gürlüyordu.

Advertisement

Yine gençlik kesimini temsil eden Tıp öğrencisi Hikmet (Kıvılcımlı) Bey de bu konudaki bir toplantıda: “Paşam, delegesi bulunduğum Tıbbiyeliler beni buraya bağımsızlık davamızı başarmak yolundaki çalışmalara katılmak üzere gönderdiler. Mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunları her kim olursa olsun reddeder ve kınarız. Olmayacak şey ama manda düşüncesini siz kabul ederseniz sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i Vatan kurtarıcısı değil, vatan ba-tırıcısı olarak adlandırır ve lanetleriz” diye haykırmıştı.

Bunun üzerine Mustafa Kemal bu gence dönerek “Svlat için rahat olsun gençlikle övünüyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz azınlıkta kalsak dahi mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tektir ve değişmez: Ya istiklâl, ya ölüm!” Sivas Kongresi’nde manda konusu uzamış ve en nihayetinde Rauf Bey’in kongreye sunduğu Türkiye’de bir Amerikan mandasının kurulup kurulmayacağının incelenmesi amacıyla Amerikan Kongresi’nden bir heyet göndermesinin istenmesiyle ilgili teklifi benimsenmiş ve bu konuda Amerikan Kongresi’ne gönderilmek üzere bir yazı hazırlanmıştır. Böylece Sivas Kongresinde manda sorunu bu şekilde kapanmıştır.

Sİvas Kongresi'nde Temsil Edilen Yerler

Sivas Kongresi’nde Temsil Edilen Yerler

Sivas Kongresi’nde Alınan Kararlar
1.Erzurum Kongresi kararları bazı değişiklik ve ilavelerle kabul edilmiştir.

Erzurum Kongresi kararları milli bir kongre tarafından onaylanarak bütün ulusa mal edilmiş ve Erzurum Kongresi kararları bölgesellikten çıkmıştır. Erzurum ve Sivas kongrelerinde alınan kararlar Milli mücadele ve Misak-ı Milli’nin esasını oluşturmuştur.

2.Milli sınırlar içinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı belirtilmiştir.

Erzurum Kongresi’nde alınan bu karar bütün temsilciler tarafından onaylanmıştır.

3.Gayrimüslimlere siyasi egemenliğimizi ve sosyal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez.

Din ve ırk ayrımcılığına karşı çıkılmış ve bu amaçla dış baskılara boyun eğilmeyeceği belirtilmiştir.

4. Ulusal direnişi etkili kılmak için bütün cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafayi Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirilmiştir.

Yurt genelindeki direniş tek elde toplanmıştır. Bölgesel direniş yerine ulusal bir örgütlenme düşüncesi kabul edilmiştir.

Advertisement
5. Temsil Kurulu’nun yetkileri tüm yurdu temsil edecek şekilde genişletilmiştir.

Erzurum Kongresi’nde oluşturulan ve sadece Doğu illerini temsil eden Temsil Heyeti 6 yeni üye eklenerek genişletilmiş ve üye sayısı 15 kişiye çıkarılmıştır. Böylece Temsil Heyeti bütün yurt adına hareket edebilme yetkisine sahip olmuştur.

“Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adına söz söyleme yetkisi, Temsil Heyeti’ne verilmiş, böylece Anadolu adına tek karar verme organının Temsil Heyeti olduğu belirtilmiştir.

Milli Mücadelenin yönetimi eline verilen Temsil Heyeti, İstanbul Hiikümeti’ne karşı alternatif bir hükümet gibi hareket etmeye başlamıştır. Temsil Heyeti başkanlığına seçilen Mustafa Kemal Paşa yurt çapında direnişin temsilcisi olmuştur. Temsil Kurulu Ali Fuat Paşayı Batı Cephesi’ne atayarak yürütme yetkisini kullanmış ve ilk defa hükümet gibi hareket etmiştir.

Temsil Kurulu 23 Nisan 1920 Ankara’da TBMM açılana kadar varlığını devam ettirmiştir.

6. Manda ve himaye kesin olarak reddedilmiştir.

Erzurum Kongresi’nde büyük bir tartışmaya neden olmayan bu konu, Sivas Kongresi’nde farklı görüşlere sahip delegelerin olması nedeniyle aksamalara neden olmuştur. Kongre bu konu nedeniyle dağılma tehlikesi geçirmiş fakat delegeler ikna edilerek manda yönetiminin ulusal bağımsızlığa ve egemenliğe ters düşmesinden dolayı Erzurum Kongresi’nden sonra bir daha reddedilmiştir.

7. Mebusan Meclisi’nin toplanabilmesi için çalışmalara devam edilmesi kararlaştırılmıştır.

Ulusal iradenin her şeye rağmen sağlanması gerektiği belirtilmiştir.

8. Milletin bağımsızlığını ve vatanın bütünlüğünü tehlikeye düşürmemek kaydıyla herhangi bir devletten ekonomik yardım alınabileceği belirtilmiştir.

Ülkenin kurtulması ve kalkınması için her türlü çalışmanın yapılabileceği, ancak bu yapılırken de milletin bağımsızlığı ve vatanın bütünlüğünden hiçbir şekilde taviz verilmeyeceği ifade edilmiştir.

Sivas Kongresi’nin Sonuçları
  • Toplanış amacı ve aldığı kararlar yönüyle ulusal bir kongredir.
  • Yurdun her yerinden seçimle belirlenmiş olan delegelerin katılımıyla gerçekleşmesi nedeniyle ulusal bir meclis gibi çalışmıştır. Bu yönüyle TBMM’nin bir provası niteliğini taşımaktadır. Ulusal meclise yönelik çalışmalar hızlanmıştır.
  • Ulusal egemenlik ilkesinin saltanat ve hilafeti kurtaracağı görüşü ortaya çıkmıştır. Böylece saltanatın üstünde milli egemenliğin varlığı kabul edilmiştir.
  • Erzurum Kongresi’nde alınan kararların bütün yurt için geçerli olabilmesi sağlanmıştır.
  • Batı, Doğu ve Güney cephelerindeki silahlı birliklerin organizeli bir şekilde hareket etmeleri sağlanmaya çalışılmıştır.
  • Amasya Genelgesi‘nde alınmış olan kararlar yurt çapında uygulamaya konulmuştur.
  • Anadolu’daki direnişin görmezlikten gelinemeyeceği gerçeği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, istanbul Hükümeti ile Temsil Heyeti arasındaki Amasya Görüşmeleri’nin yapılmasında Sivas Kongresi etkili olmuştur.
  • Kongre’den hemen sonra, milleti Temsilciler Kurulu ve Milli Mücadele etrafında toplamak amacıyla yayın organı olarak İrade-i Milliye adlı bir gazete yayınlanmaya başlanmıştır.
Erzurum ve Sivas Kongresi’nin Ortak Özellikleri
  • Her iki kongrede de sorunlar yaşanmıştır.
  • Beklenen sayıda delege katılamamıştır.
  • Mustafa Kemal başkan seçilmiştir.
  • Manda ve himaye reddedilmiştir.
  • İç ve dış sorunlar tartışılarak çözümler üretilmiş, kongrelerde meclis gibi kararlar alınmıştır.
  • Kongrelerin toplanmasını önlemek için İtilaf Devletleri gerek Erzurum’un gerekse Sivas’ın işgal edileceği, kongrelerin dağıtılacağı, delegelerin tutuklanacağı tehdidinde bulunmuşlardır.
  • Erzurum Kongresi’nin kararları Sivas Kongresi’nde eklerle kabul edilmiştir.
Kongrelerin Milli Mücadeleye Katkıları
  • Kongreler dönemi yeni bir devleti doğuran şartlan hazırlamıştır. Özellikle ulusal kurtuluş yollarının ortaya çıkması ve yeni örgütlenmeler açısından bu dönem dikkat çekicidir.
  • Kongreler işgallere karşı kayıtsız kalan teslimiyetçi İstanbul Hükümeti’nden farklı olarak direniş fikrinin ön plana çıkmasını sağlamıştır. Bu tutum kongreleri İstanbul Hükümeti’nden gittikçe uzaklaştıracaktır. Bu uzaklaşma Sivas Kon-gresi’yle en doruk noktasına ulaşmıştır.
  • Kongreler, direniş anlayışlarının yerel ve sınırlı olmasına rağmen milli birlik ve bütünlüğü sağlamaya çalışmıştır.
  • Kongreler seçim ve temsil esasına dayandığından demokratikleşme sürecini de başlatmışlardır.
  • Kongreler aldığı kararlar bakımından dikkat çekicidir. Kararların bir kısmı ancak bir devlet organının yapabileceği türden işlerdir. Bunlar; vergi almak, silahlı direnme kararı almak, silahlı birlikler kurmak, silah altına adam toplamak, silahların toplanmasına karar vermek, sıkıyönetim ilan etmek, yabancı ülkelerde diplomatik ilişkiler kurmaktır.
Sivas Kongresi Sonrasında Gelişen Olaylar

General Harbord Raporu

I. Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere ve Fransa Orta Doğu’yu yağmalayınca, ABD de Ermeni sorunu ve Türkiye mandası ile ilgilendi. Bu nedenle ABD Başkanı Wilson, General James G. Harbord’u bu konuları incelemekle görevlendirdi. General Harbord yaptığı incelemelerden sonra bir rapor hazırladı.

Bu Rapora Göre:

  • Ermeniler konusunda ileri sürülenler asılsızdır.
  • Türkiye mandası konusunda milliyetçiler kararlı olduğu için 400-450 bin kişilik bir orduya ihtiyaç vardır.
  • Anadolu kaynak yönünden fakirdir. Mandanın kabulü halinde Türkiye ABD için büyük bir yük olacaktır.
  • Bu nedenlerden ötürü ABD manda konusunu reddetti.

Mustafa Kemal Paşa, Sivas Kongresi’nden bir hafta sonra Sivas’a gelen Harbord’la yaptığı konuşmada: “Her şeye rağmen yurdumuzu kurtarmak, özgür ve uygar bir Türk Devleti kurmak, insan gibi yaşamak için yapacağım bunu. ” diyerek Sivas Kongresi kararlarının uygulanmasındaki amacını ve kararlılığını göstermiştir. Mustafa Kemal Paşa’ya hak veren Harbord: “Bir Türk olsaydım ben de ancak bu şekilde hareket ederdim.” demiştir.

Advertisement
İstanbul Hükümeti ile İlişkilerin Kesilmesi

Mustafa Kemal Paşa, Ali Galip komplosunun hükümet ve işgalci komutanların ortaklaşa bir hareketi olduğunu ilan etmiştir. Buna bir tepki olarak Damat Ferit Paşa ve kabinesi hedef olarak seçilmiş, çünkü hükümet padişahı yanlış olarak yönlendirmiş ve doğrulan saptırmıştır.

Padişaha gönderilen 11 Eylül 1919 tarihli telgrafta hükümetin yaptığı;

  • Silah zoruyla kongreyi basmak,
  • Etnik grupları ayaklandırmak,
  • Yurdun birlik ve bütünlüğünü bozmak,
  • Ülke içinde cinayetler tertiplemek

gibi olumsuzluklar anlatılmış, Dahiliye ve Harbiye nazırı aracılığıyla yapılan bu faaliyetlerden dolayı hükümete güven kalmadığı bildirilmiştir.

Hükümete, milli düşünce yanlısı, hiç değilse dürüst kişilerden oluşan bir hükümet kurulmazsa veya kuruluncaya kadar, hükümetle her türlü haberleşmeye son verileceği bildirilmiştir. Böylece bir gün sonra 12 Eylül 1919’da bazı istisnalar dışında ilişkiler tamamen kesilmiştir. Bunun sonucu olarak istanbul ile Sivas arasındaki gerilim daha da artmıştır. Bu olay Temsil Kurulu’nun Anadolu Vilayetleri için tek haberleşme merkezi haline gelmesini sağlamıştır. Bu karar, Anadolu’nun hükümetsiz kalması, Damat Ferit Paşa Hükümeti’nin nüfuzunun da etkili bir şekilde kırılması demekti. Damat Ferit Paşa bu durum karşısında bir süre daha direnmeye çalıştıktan sonra istifadan başka bir yol bulamayınca Ali Rıza Paşa yeni hükümeti kurmuştur. Bu şekilde, Anadoiu-İstanbul mücadelesinin bu devri de milli güçler lehine kapanmıştır.

Ali Rıza Paşa Hükümeti’nin Kurulması

Yeni hükümeti, milli mücadelecilerle iyi geçinerek Anadolu hareketini kontrol altına almaya çalışan, Milli Mücadeleye karşı ılımlı olan Ali Rıza Paşa kurdu (2 Ekim 1919). Yeni hükümet, ulusal güçlere dayanan, ulusal isteklere uyan yetenekli kişilerden oluşturuldu. Bu durum Anadolu’da olumlu bir hava oluşturdu. Yeni kabine Erzurum ve Sivas Kongreleri’nce saptanan ulusal örgütlere ve ulusun çıkarlarına saygı gösterecekti. Bu şartlarla yeni hükümet Temsil Kurulu tarafından desteklenecekti.

Yeni hükümetin dikkati şu noktalara çekilmiştir:

  • Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde kabul edilen ulusun dilek ve örgütlenmesine karşı çıkılmaması
  • Ulusal Meclis (Mebusan Meclisi) toplanana kadar ulusun geleceği hakkında resmi bir antlaşmaya varılmaması
  • Barış Konferansı’nda ulusun ve ülkenin kaderini belirleyecek delegelerin eskisi gibi yeteneksiz kişilerin arasından seçilmeyip ulusun isteklerini tam olarak bilen ve güvenini kazanmış bilgili ve yetenekli kişilerden seçilmesi
  • Türk basınının yabancı sansüründen kurtarılması

Bunlar Mustafa Kemal tarafından 3 Ekim 1919’da hükümeti kuran Alı Rıza Paşa’ya telgrafla geniş olarak açıklanmıştır.


Kısa Özet Arayanlara

sivas kongresi
Sivas Kongresi (4 -11 Eylül 1919)

İstanbul Hükümeti ve Anlaşma Devletlerinin tüm baskı ve engellemelerine rağmen, Amasya Genelgesi’nde alınan karar doğrultusunda Kongre 4 Eylül’de çalışmalarına başladı.

Kongrede iki büyük konu tartışmalara neden olmuştur.

1.Mustafa Kemal’in kongre başkanlığına getirilip getirilmemesi Rauf Bey (Orbay) ve arkadaşlarının karşı çıkmasına rağmen Mustafa Kemal üç üyenin dışında kongre başkanlığına seçilmiştir.

2. Amerikan mandası altına girme konusu. Amerikan mandası ile ilgili muhtıra gündeme gelince Mustafa Kemal olaya ağırlığını koydu. Mandanın kesinlikle kabul edilemeyeceğini bildirdi. Manda (güdüm) taraflarından birisinin verdiği önergeyle olaya çözüm bulundu. Güdüm sözü kullanılmadan ve Amerika’nın adı geçmeden “Herhangi bir devletin-teknik, sinai iktisadi yardımı olumlu karşılanır” gibi bir karar alındı. Güdüm konusu bir daha açıklanmadı.

Advertisement
Sivas Kongresi’nde;
  1. Vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığın sağlanması konusunda, Erzurum Kongresi’nde alınmış olan kararlar aynen kabul edildi.
  2. Türk vatanının parçalanmasını önlemek için Anadolu ve Rumeli’de etkin olan direniş örgütleri “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında birleştirilmiştir.
  3. Kongre Mustafa Kemal’in başkanlığında bir Temsil Heyeti seçerek çalışmalarını tamamladı. Temsil Heyetine, kongre adına görev yapma yetkisi verildi.
  4. Yayın yoluyla propaganda için İrade-i Milliye Gazetesinin çıkartılması kararlaştırılmıştır.
  5. Padişah tarafından kapatılan Osmanlı Mebuslar Meclisi’nin toplanmasına çalışılacağı belirtilmiştir.
  6. Batı Anadolu Kuva-yi Milliye Komutanlığına Ali Fuat Paşa getirilmiştir.
ÖNEMİ:
  1. Ulusal derneklerin birleştirilmesiyle kuvvetlerin bir merkezden aynı amaç doğrultusunda yönlendirilmesi sağlandı.
  2. Bağımsızlık için manda gibi isteklerden vazgeçilmiştir.
  3. İstanbul’daki hükümetin tutumuna karşı kesinlikle cephe alınmış ve padişaha Meclis-i Mebusan’ı toplaması için baskıda bulunulmuştu.
  4. Sivas Kongresi amacı, toplanış biçimi ve aldığı kararlarla ulusal bir kongredir.
  5. Temsil Heyeti’ni oluşturarak TBMM açılıncaya kadar, Anadolu hareketini yürütme görevini üstlenmiştir.
  6. Ali Fuat Paşa’nın atanmasıyla ilk kez yürütme gücünü kullanmıştır.
  7. Taşıdığı özellikleriyle milli egemenliğin gerçekleştirilmesinde önemli bir adım atmıştır.
  8. Sivas Kongresi’nde Temsil Heyeti’nin sayısı 16 kişiye çıkarılarak “Heyet-i Temsiliye vatanın Heyet-i Umumiyesini temsil eder” kararı alındı.


Leave A Reply