Hayvanlar Kendilerini Nasıl Korur ve Savunurlar? Kamuflajları ve Silahları

0
Advertisement

Hayvanlar kendilerini düşmanlarından nasıl saklar, nasıl kamufle ederler? Hayvanların kendilerini koruma ve savunma mekanizmaları nelerdir?

Uzun ömürlü hayvanlar, düşmanlarını yenebilecek kadar kuvvetli ve kurnaz olanlardır.

KAMUFLAJ;

Zayıf veya küçük hayvanlar ise, düşmanlar ile savaşacak yerde ona görünmemeye çalışırlar. Bunların düşmanlarına görünmemek, onları şaşırtarak aldatmak için çok çeşitli hünerleri vardır.

çubuk böceği

Kaynak : pixabay.com

a) Çubuk böceği bunlardan biridir. İnce ağaç dalları arasında bir çubuk gibi hareketsiz duran Çubuk böceğini, aç bir kuş kolay, kolay göremez. Çubuk böceği, üzerinde bulunduğu dallarla açı yapacak şekilde eğik durur. Kendisini ağacın bir parçası gibi gösterir ve düşmanını aldatır. Yoksa bu küçük böcek, bir kuşla savaşa giremez.

b) Kayın Tırtılı; Bir gece kelebeğinin tırtılıdır. Kayın ağaçlarında rastlanır. Görünüşünden dolayı bu adı almıştır. Esmer, kırmızımtırak renktedir. Düşmanları onu korkuttuğu zaman, acayip şekiller alır. Eğer düşman bu şekiller karşısında şaşırır, heyecana kapılırsa, belki tırtılı kendi haline bırakır gider. Bu suretle tırtılın blöfü kazanmış olacaktır.

c) Ergin gece kelebeği, üzerinde yaşadığı ağacın kabuğuna benzeyen bir şekil alır. Onu da ilk görüşte tanımak güçtür. Şekil değiştirme ve blöf yapmadan başka yollarla da hayvanlar düşmanlarından kaçınırlar.

Advertisement

d) Mürekkep balığı 30 santim boyundadır. Ağzının etrafında on tane kol uzanmıştır. Bu kollardan iki tanesi çok uzun kırbaç şeklindedir. Kolların iç yüzeylerinde vantuzlar, (çekme) ler vardır. Bu hayvan, düşman tarafından kovalandığı zaman, koyu bir renk alır. Suyun açıklı, koylu renkleri arasında görünmez olur. Eğer düşman kovalamasına devam ederse, o vakit daha şaşırtıcı bir silâh kullanır. Özel kesesinden mürekkep gibi siyah bir maddeyi suya boşaltır. Bulandırdığı su içinde kendini saklar, düşman a onun izini kaybeder. Eğer mürekkep balığı, birdenbire hücuma uğrarsa, tamamen beyaz bir renk alır. Sırtı üstündeki iki büyük gözü andıran leke, siyah olarak meydana çıkar, kendisine acayip ve korkunç bir şekil verir. Bu durum karşısında düşman şaşırır, telâşa düşer, aldanarak uzaklaşır.

Kendini kamufle etmiş bir bukalemun

Kendini kamufle etmiş bir bukalemun (Kaynak: pixabay.com)

e) Bukalemun — En çok güney İspanya ve Afrikanın kuzeyinde yaşar. 30 santim boyundadır. Adını çok işittiğimiz bu hayvan, renk değiştirmesi ile meşhurdur. İri gürgen ağaçları üzerinde yaşar. Bu ağaçlar, onun yaşama şartlarına ve çeşitli renkler almasına uygundur. Uzaktan onu tanımak ve ayırt etmek çok güçtür. Yapraklı bir dal üzerinde yemyeşil, çıplak dallar üzerinde karışık esmer, sarı yapraklar arasında da sarı bir renk alır.

Çıplak bulunan derisinin altından çıkardığı bir nevi yağ, çevresinin rengini yansıtır, onu o renkte göstermiş olur. Açlık, susuzluk, korku ve ışığın değişmesi, renk değiştirmeye sebep olur. Dili çok uzundur, uzaktan böcekleri yapışkan dili ile avlar. Gözleri iri, koni biçimindedir. Ayrı, ayrı hareket ederler, dört tarafa da gözlerini çevirebilir. Bir gözüyle karşıya bakarken, diğer gözüyle havayı gözetirler.

SİLAHLARI;

Bir çok hayvanlar, varlıklarını devam ettirebilmek için, savaşmak zorundadırlar. Hayvanların çok çeşitli savaş silâhlan vardır. Dişler, pençeler, iğneler, zehirler bu silâhların başlıcalarıdır. En iyi ve üstün silâha sahip bulunan bir hayvan, giriştiği her savaşta daha zayıfını ve az kurnazını yener. Yaşamak, bir deyime göre savaşmak demektir. Yaşama savaşında kazanmanın tek yolu, gereken silâhları kuşanmak ve yerinde kullanmaktır. Hayvanların çoğu, bu savaşlar için özel silâhlar yapar ve onları geliştirirler.

a) Bir deniz canavarı olan Kalmar (bir nevi büyük mürekkep balığı) la, Deniz Devi Balina’nın arasındaki savaşı nasıl düşünebilirsiniz. Yukardaki resimde gördüğünüz deniz canavarı Kalmar, Balina ile savaşırken, on kolunu Balina’nın midesine sokar, onu içinden vurarak öldürmek ister. Bu uzun ve kuvvetli kolların Balinaya sarıldığını, birbiriyle sarmaş dolaş, döğüşe güreşe denizin dibine yuvarlandıklarını görmek insana dehşet verir.

çıngıraklı yılan

Kaynak: pixabay.com

b) Çıngıraklı yılan — Kuzey Amerikada yaşar, 1,5 metre boyundadır. Kendisini korumak için zehri vardır. Yürüdükçe, kıpırdadıkça çıngırak gibi sesler çıkarır. Bu sesler, kuyruk kesimindeki sert deri parçalarının birbirine sürtünmesi ile meydana gelir. Bu sesleri duyan küçük avlar, onun zehrinden kaçıp kurtulurlar. Bu sesler, yakından net olarak duyulur. Bir kesenin içinde taşıdığı zehri, bir ısırışta dökülmez.

Advertisement

c) Bazı hayvanlar, zehir silâhlarını vücutlarının arka tarafında taşırlar. Zehirlerini şırınga iğnesi gibi içi delik bir iğne ile düşmanlarının vücuduna boşaltırlar. Örümcek ailesinden olan akrep, kıskaçlarıyla yakaladığı avını sokmak için, kuyruğunu başının üstüne doğru büker.

Akrebin karın kısmı, 13 halkadan yapılmıştır. Halkaların 7 tanesi büyük ve geniştir. Zehri, yapışkan ve saydam bir sıvıdır. Bu zehrin bir damlası sekiz kurbağayı öldürebilir. Sıcak bölgelerde yaşayan akreplerin insanı bile öldürecek kadar keskin zehri vardır. Diğer akreplerin sokması o kadar tehlikeli değildir.

Bazı akrepler bir İstakoz kadar iri ve siyah olur. Tehlikeli olanlar küçük, gri renktedirler.

d) Eğer bir elektrik çarpmasına uğradınızsa, bunun nasıl fena bir şey olduğunu bilirsiniz. Kuvvetli elektrik çarpmaları, ölüme sebep olabilir. Elektrik balığı, elektrik çıkaran özel bir aygıta sahiptir. Bu aygıt, evlerimizi aydınlatan elektrik gücü kadar, bir akım hızı verir. Elektrik balığı, bir insana çarptığı zaman onu öldürür. İhtiyatlı balıklar, bu korkunç hayvana pek öyle yaklaşmazlar. O da zaten her öldürür. İhtiyatlı ba-karmaz. Yalnız düşmanlarıyla savaşırken, öldürücü silâhını kullanır.


Leave A Reply