Advertisement
Eurovision 2012 Danimarka’nın şarkısı Soluna Samay Should’ve Known Better çevirisi, Türkçe Sözleri. Eurovision 2012 Şarkıları çevirileri.

Kaynak: commons.wikimedia.org
Soluna Samay – Should’ve Known Better Çevirisi (Eurovision 2012 Danimarka Şarkısı)
- Should’ve known better,
Daha iyi bilmelisin
Now I miss you,
Şimdi seni özlüyorum
Like Sahara miss the rain.
Sahra Çölünün yağmuru özlemesi gibi
Changing like the weather
Hava gibi değişir
Maybe it’s true
Belki doğrudur
Maybe you’re not gonna change…
Belki de değişmeyeceksin - I feel like you have two homes,
İki evin varmış gibi hissediyorum
Yet I feel you are homeless,
Buna rağmen evsizmişsin gibi hissediyorum
Where we live I feel like a stranger,
Yaşadığımız yerde yabancı gibi hissediyoruz
When you home I feel even stranger.
Sen evdeyken ben daha da yabancı hissediyorum - I live in no man’s land
Ben insansız ülkede yaşıyorum
With no way home like you don’t understand
Senin anlamayacağın gibi eve giden yolu olmayan
Cuz you so here, you so there, not really anywhere…
Çünkü sen bir orada bir buradasın, aslında hiçbir yerde değilsin
She said…
Öyle dedi - Feels like I’m always Living out of my suitcase,
Sanki her zaman bavulum dışarıda yaşıyor gibi hissediyorum
What about all the years in between,
Tüm bu yıllar boyunca
Just trying to find my place.
Kendime bir yer bulmaya çalıştım - I live in no man’s land
Ben insansız ülkede yaşıyorum
With no way home like you don’t understand
Senin anlamayacağın gibi eve giden yolu olmayan
Cuz you so here, you so there, not really anywhere…
Çünkü sen bir orada bir buradasın, aslında hiçbir yerde değilsin
She said…
Öyle dedi - We could’ve written words on a mountain high,
Dağın tepesine sözleri yazabilirdik
Reminding ourselves to keep climbing, right,
Kendimize tırmanmamız gerektiğini hatırlatarak
Sometimes we have to lose A part of us to find the truth.
Bazen doğruyu bulmak için bir parçamızı kaybetmek zorundayız - Nothing more beautiful than the way,
Hiçbir şey yoldan daha güzel değildir
You used to breathe me into your lungs and soul,
Beni ciğerlerinde ve ruhunda içine çektin
Sometimes we have to say I’m sorry I can’t stay.
Bazen “üzgünüm kalamam” dememiz gerekir - Should’ve known better,
Daha iyi bilmelisin
Now I miss you,
Şimdi seni özlüyorum
Like Sahara miss the rain.
Sahra Çölünün yağmuru özlemesi gibi
Changing like the weather
Hava gibi değişir
Maybe it’s true
Belki doğrudur
Maybe you’re not gonna change…
Belki de değişmeyeceksin