Solunum Sisteminin Çalışması, Normal Olmayan Solunum Hareketleri

7
Advertisement

Solunum Sistemi nedir? Solunum Sistemi nasıl çalışır? Normal olmayan solunum hareketleri, solunum sisteminin çalışmasını etkileyen durumlar.

Solunum, canlı varlıkların yaşamaları için gerekli işlerden biridir. Hayat için şart olan oksijen solunumla alınır.

Bütün canlılarda, hayatın devamı için, «metabolizma» denilen madde alışverişi şarttır. Solunum bunlardan bir gaz alışverişi, yani «gaz metabolizması»dır. Bu olayda dışarıdan oksijen gazı alınır, karbondioksit gazı dışarı çıkarılır.

solunum sistemi

Kaynak : pixabay.com

Bir insan aç, susuz bir süre yaşayabilirse de, havasız birkaç dakika bile duramaz.

Solunum iki kısma ayrılır:

Dış Solunum: Akciğerlerde olur. Oksijen havadan kana geçer, kandaki karbondiyoksit dışarı verilir.

Advertisement

İç Solunum: Kanla dokular arasında olur. Oksijen kılcal damarlardaki kandan dokuya girer, karbondiyoksit dokudan kana geçer.

Soluk Alma, Soluk Verme

Göğüs kafesinin genişletilmesiyle havanın akciğerlere dolmasıdır. Bu iş çeşitli kasların yardımıyla olur. Diyafram (karın boşluğu ile göğüs boşluğunu birbirinden ayıran kas perde) gerilerek aşağı doğru iner, böylece göğsün dikey çapı büyür. İnen diyaframla itilen karın organları karnı öne doğru, alttaki kaburgaları da yana doğru açarak göğsün enine çapını da genişletir. Ayrıca, kaburgalar arasındaki kaslarla daha başka yardımcı kasların yardımıyla göğüs kafesi arkadan öne doğru da genişler. Akciğerlerle göğüs kafesi arasında hava bulunmadığı için göğüs genişleyince ciğerleri emerek kendine çeker, böylece hava akciğerlere dolar.

Soluk verme bu hareketlerin tersidir. Göğüs boşluğunu genişleten kuvvetler ortadan kalkınca kemikler, kaslar, akciğerler, kendi esneklikleriyle, eski durumlarına dönerler. Böylece hava akciğerlerden dışarı atılır.

Erişkin insanda soluk sayısı dakikada 14-18 kadardır. Çocuklarda daha çok olur. Ciğerlere alınan havanın hacmi normal halde dakikada 7-8 litreyken, çalışma sırasında 50-60 litreye yükselebilir.

Normal Olmayan Solunum Hareketleri

Normal solunumun dışında, solunum sistemiyle ilgili birtakım hareketler vardır ki başlıcaları şunlardır:

Advertisement

Öksürük — Gırtlağa, soluk borusuna,v bronşlara girmiş olan yabancı cisimleri çıkarmak için, derin soluk almadan sonra, gırtlaktaki ses aralığı kapanır, birdenbire zorla soluk verme hareketiyle ses aralığı açılıp yabancı cisim dışarı atılır.

Aksırık — Çoğunlukla burundan doğan bir tepkedir. Bir, ya da birkaç defa üst üste soluk almadan sonra burundan, ağızdan kuvvetle soluk verilir.

Horlama — Uykuda meydana gelen bir olaydır. Gevşek halde sarkan yumuşak damak kısmının soluk alıp verirken titreşiminden ileri gelir.

Ağlama — Kısa, derin soluk almalardan sonra, daralmış ses aralığından uzun soluk vermelerle olur.

Gülme — Ses aralığı daralmış, ses telleri gerilmiş durumdayken kısa, çabuk soluk vermelerden meydana gelir.

Esneme — Solunum kaslarının birbiri arkasından kasılmasıyla, fazla açılmış ağızdan geçen uzun, derin bir soluk alma hareketidir.

HıçkırıkDiyafram kasının sarsıntılarıdır. Bu hareketle, küçükdil kapanarak, boğazdan şiddetli bir ses çıkar.

Gaz Alışverişi Nasıl Olur

Gazlar yüksek basınçtan alçak basınca doğru akar. Değişik basınçta gazlarla doldurulmuş iki kab birbirine bir boruyla bağlanırsa, her iki tarafta basınç eşit oluncaya kadar, gaz molekülleri yer değiştirir. Buna «gaz yayılması» denir.

Akciğer keseciklerinde, kılcal damarların çeperinde oksijenle karbondiyoksit alışverişi gazların bu yayılma özelliği sayesinde olur.

Oksijen basıncı akciğer keseciklerinde daha yüksek, kanda daha azdır. Böylece, oksijen kana girer. Karbondiyoksit basıncı ise kanda daha yüksek, keseciklerin havasında daha az olduğundan kandan akciğerlere geçer.

Akciğer milyonlarca hava keseciklerine bölünmüştür. Bu keseciklerin çeperiyle kılcal damar ağı arasında böylece, daimî bir gaz alışverişi olur. Kılcal damarların toplam yüzeyi 100 m2 kadardır.

Advertisement

Dokulardaki solunumda da aynı kanunlar yürür. Dokulara giren oksijen besinlerin yakılması (oksitlenmesi) olayında harcanır. Dokulardaki oksijen basıncı kandaki oksijen basıncından çok azdır. Yanma sonucu meydana gelen karbondiyoksidin basıncı ise kandakinden çoktur.

Dokularda gaz alışverişinin yapıldığı yüzey, akciğerdeki yüzeyden çok daha büyüktür. Bir insanın kaslarında bulunan kılcal damarların bütün yüzeyi 6.300 m2’yi bulur.

Değişen Basınç Altında Solunum

Deniz yüzeyinde ortalama 760 mm. (1 atmosfer) olan normal basınç değişirse bu değişiklik hayatımıza, özellikle solunum olayına çeşitli etkiler yapar.

Deniz yüzeyinden ne kadar yukarı çıkarsak hava basıncı o kadar azalır. Denizin dibine doğru dalarsak, vücudumuza yapılan basınç her on metrede 1 atmosfer artar.

solunum

Nefes Alıp Verirken Ne Olur?

Dağ Hastalığı Nedir

Yüksek dağlarda (3.000-4.000 m.) birçok kimselerde «dağ hastalığı» denilen bir hal meydana gelir. Önemli belirtileri şunlardır: Kalp hızlı çarpar, insan soluk almakta zorluk çeker, baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı, kusma, bayılma olur, en sonunda ölüm gelir.

Bu yüksekliğe uçakla da çıkılsa aynı hastalık meydana gelir. O zaman buna «dağ hastalığı» yerine «yükseklik hastalığı» demek daha doğru olur.

Hava basıncı azalmasından doğan bu etkilerin sebebi, havanın genel basıncı ile birlikte oksijenin kısmi basıncının da düşmesi, kanda oksijen yoksunluğudur.

«Keson» Hastalığı Nedir

Hava basıncının artması da solunumu etkiler. Bu etki su altında, mesela köprü yapımında çalışanlarda, denizaltı mürettebatının kurtarılmasında önemlidir.

Su altında bulunan bir insan normal atmosfer basıncından başka ayrıca her 10 metrede 1 atmosfer de su basıncının etkisindedir.

Su altında çalışacak işçiler «caisson» (keson) denilen, altı açık bir oda içinde suyun dibine indirilir. Suyun odaya girmesine engel olmak için pompa ile hava verilerek odanın basıncı dıştaki suyun basıncına eşit tutulur. Bu durumda, normalden 4-5 kat üstün hava basıncı içinde rahatsızlık duymadan saatlerce çalışılabilir. Yalnız su yüzüne birden çıkılırsa ağır belirtiler, hatta ölüm görülür. İşte bu hale «keson hastalığı» denir.

Bu olay azot gazı kabarcıklarının damarları tıkamasından ileri gelir. Basınç altında normalden 4-5 kat artan kandaki azot gazı miktarı, basınç birdenbire kalkınca serbest hale geçerek damarları tıkıyabilir. Bunun için işçiler birdenbire değil, yavaş yavaş (1-2 saatte) yukarı çekilir.

Advertisement


7 yorum

  1. ya ben 5 e gidiyorum seçmeli dersim var .Seçmeli dersteki öğretemen bana ödev olarak solunum sistemiyle ilgli maket istedi ve ben nasıl yapacağımı bilmiyorum sizce ne yapabilirim

Reply To aleyna Cancel Reply