Sosyolojide Ekonomi Nedir?

0
Advertisement

Sosyolojide ekonomi nedir? Sosyolojide ekonominin anlamı, ekonomi ile ilgili terimler ve ekonomi hakkında bilgi.

Sosyolojide Ekonomi

Ekonominin Anlamı

Ekonomi, sınırlı olan kaynaklarla sınırsız olan İnsan ihtiyaçları arasında denge kurmaya çalışan bilim dalıdır. İnsanlar, en varlıklı ülkelerde bile bütün ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamamakta, her istediklerini elde edememektedirler. En bol üretim yapan ülkelerde bile bir yılda elde edilen ürünlerin toplamı, halkın ve devletin tüm ihtiyaçlarını tam olarak karşılayacak düzeyin çok altında kalmaktadır.

Eğer ulusların sahip oldukları kaynaklar sınırlı olmasaydı, insanların tüm ihtiyaçlarına yetecek kadar bol kaynak olsaydı ekonomi bilimine gerek kalmazdı. Kaynakların sınırlı olması, insan ihtiyaçlarının sınırsız olması ve bu kaynakları farklı amaçlarla kullanma olanağı, insanlara tercih yapma zorunluluğunu getirir. Kaynakları kullanırken bir ihtiyaçtan vazgeçip onun yerine bir başkasını karşılamaya karar vermek gerekmektedir. İşte, bu tür kararların alındığı her yerde mutlaka bir ekonomik sorun var demektir. Bu nedenle toplumda mal ve hizmetlerin sistematik bir biçimde üretim, tüketim ve dağıtımıyla ilgilenen bir bilime yani ekonomiye ihtiyaç duyulmuştur.

Her aile, bir aile bütçesine sahiptir. Aile bütçesi, ailenin belirli bir süre içinde harcayabileceği parayla sınırlıdır; oysa aile üyelerinin ihtiyaçları sınırsızdır. Pek çok şeyi satın almak isteyen aile üyeleri, bütçelerinin sınırlı olması nedeniyle bunların bazılarını satın almaktan vazgeçmek zorunda kalacaklardır. Her gün et yemek isterken, haftada bir et yemeye razı olacaklar, böylece giyimleri için para ayırabileceklerdir. Otomobillerini her yıl yenilemekten vazgeçip çocuklarına daha iyi eğitim olanakları sağlamayı tercih edeceklerdir. Görülüyor ki bir ailenin sınırlı bütçesindeki her liranın ardında, birbiriyle yarışan çok sayıda ihtiyaç vardır. Bunlardan bir kısmına öncelik verildiği zaman diğerleri feda edilmiş olur.

İnsanlar, sınırlı kaynaklarla pek çok ihtiyaçları arasında denge sağlayabilmek için rasyonel davranmak zorundadırlar. Ekonomide rasyonellik, insanların ve toplumların ihtiyaçlarını önem sırasına koyarak önce temel ihtiyaçlarını karşılama yoluna gitmesidir. Buna göre insanlar, pek çok sayıdaki ihtiyaçlarını karşılarken kaynakların sınırlı olduğunu göz önünde bulundurmalıdırlar. Bunun için yeme, giyinme, barınma vb. gibi yaşamsal öneme sahip ihtiyaçlarını önce karşılamak durumundadırlar. Örneğin; bir çalışanın maaşını öncelikle yiyecek, kira, ısınma, varsa çocuklarının eğitiminde kullanması rasyonel bir davranıştır. Bunlar, insanın yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan ve sıklıkla karşılanması gereken ihtiyaçlardır. Ancak bu ihtiyaçlar karşılanmadan lüks eşyalar, gezme amaçlı yat vb. alma, bahis oyunlarına para yatırma rasyonellikten uzak ve olumsuz sonuçlara neden olabilecek davranışlardır.

Advertisement

Ekonomik rasyonellik, mevcut bir kaynaktan en yüksek faydanın elde edilmesine olanak sağlar. Hangi davranışın rasyonel olduğu İse bireylere ve toplumlara göre değişiklik gösterir. Örneğin, şehir dışında oturup şehirde çalışan bir birey için araba sahibi olma, şehir içinde metronun yanında oturan bir bireyden daha önemli olabilir. Aynı şekilde en geniş yer altı kaynağı demir olan bir toplumda demir fabrikalarının, petrol olan bir toplumda ise petrol rafinerilerinin kurulması öncelikli öneme sahiptir.

Herhangi bir şeyin eksikliğini duyma ve bu eksikliği giderme isteğine ihtiyaç adı verilir. İhtiyaçlar; zorunlu, kültürel ve lüks ihtiyaçlar olarak çeşitlere ayrılabilir. Zorunlu ihtiyaçlar, herkesin yaşamını sürdürebilmesi için mutlaka karşılaması gereken; beslenme, barınma, giyinme, sağlık gibi ihtiyaçlardır.

İnsanın içinde yaşadığı toplumun kültürel özelliklerinin sonucu olarak ortaya çıkan; kitap okuma, sinemaya, tiyatroya, konsere gitme tarihi ve doğal güzellikleri gezme gibi ihtiyaçlar kültürel ihtiyaçlardır. İhtiyaçları belirleyen kültürel etmenler; bilimsel gelişme düzeyi, dinsel inançlar, gelenek, görenek, âdet ve töreler, insanların eğitim ve öğrenim düzeyi, teknolojik gelişme düzeyi, yeni icat ve buluşlardır. Örneğin, göreneklerinde halk oyunlarının önemli olduğu bir kültürde onları öğrenmek ve gösterilere gitmek önemli bir ihtiyaç olabilir. Bunun dışında bir kültürde dinsel inançlar camiye, kiliseye gitmeyi; eğitim ve öğrenim düzeyi kitap okumayı; teknolojik gelişme düzeyi internet kullanmayı ihtiyaç hâline getirebilir.

Zorunlu ve kültürel ihtiyacın dışında kalıp da sınırlı bir toplum kesiminde ihtiyaç olarak kabul edilen; bir televizyonu varken bir ikincisini almak, lüks bir villada oturmak, bir yüzme havuzuna sahip olmak gibi ihtiyaçlar lüks ihtiyaçlarda. Lüks ihtiyaçlar kişiden kişiye, toplumdan topluma ve zamanla değişebilir. Örneğin, 20 yıl önce televizyon sahibi olmak lüks olarak değerlendirilirken günümüzde televizyon sahibi olmanın lüks olmaktan çıktığını görüyoruz.

İnsan ihtiyaçlarını karşılayan her şeye mal denir. İnsanların belli görevleri yerine getirmesi sonucu bazı ihtiyaçların giderilmesi ise hizmet adını alır. Bir berberin, bir avukatın, bir doktorun, bir otobüs işletmesinin yaptığı iş hizmettir.

Mallar, elde edilmelerindeki kolaylık ya da güçlüğe göre kıt (ekonomik) mal ve serbest mallar diye ikiye ayrılabilir. Herhangi bir çaba harcamaksızın elde ettiğimiz mallar serbest mal adını alır. Hava, güneş ışığı serbest maldır. İhtiyaçlarımızı karşılamakta yetersiz kalan, bu nedenle de ekonomik olarak kullanılması gereken mallara ekonomik mal denir. Mal elde etmek için çaba harcamak ve bir bedel ödemek gerekir.

Advertisement

Ekonomik mallar, insan ihtiyaçlarını doğrudan ya da dolaylı olarak karşılayabilir. İhtiyaçlarımızı doğrudan karşılayan mallar tüketim malı adını alır. Gıda maddeleri, giyecekler tüketim mallarıdır. İnsan ihtiyaçlarını dolaylı yoldan karşılayan mallara üretim malı (ara mal) denir. Dokuma tezgâhı, pamuk ipliği, pancar üretim mallarıdır. Bazı mallar da hem üretim hem tüketim malıdır. Örneğin, domates; ihtiyacımızı doğrudan karşılaması yönüyle tüketim, salça yapılarak yararlanılması yönüyle de üretim malıdır.

Ekonomik mallar, tüketimlerindeki dayanıklılığa göre dayanıklı ve dayanıksız mallar diye ikiye ayrılır. Uzun süre kullanılan mallar dayanıklı mal adını alır. Televizyon, buzdolabı dayanıklı mallardır. Bir defa kullanılan tüketim mallarına dayanıksız mal denir. Yiyecek, içecek maddeleri, benzin, elektrik vb. dayanıksız mallardır.

Malların insan ihtiyaçlarını karşılama özelliğine fayda adı verilir. Buna göre, ihtiyaç duyulan mal faydalıdır. Örneğin; susayan kişi için su, acıkan kişi için yiyecek, yağmurda ıslanan kişi için şemsiye faydalıdır. Bir mala duyulan ihtiyacın insandan insana değişmesi nedeniyle de ekonomik fayda öznel bir kavramdır.

EKONOMİNİN TEMEL UNSURLARI

ÜRETİM

TÜKETİM

BÖLÜŞÜM

EKONOMİK SİSTEMLER

KAPİTALİST EKONOMİK SİSTEM

SOSYALİST EKONOMİK SİSTEM

KARMA EKONOMİK SİSTEM


Leave A Reply