Sosyolojide Toplumsal Yapı Nedir? Toplumsal Tabakalaşma Nedir?

0
Advertisement

Sosyolojide Toplumsal Yapı nedir? Toplumsal yapının özellikleri, yatay ve dikey hareketlilik, toplumsal tabakalaşma hakkında bilgi.

yatay-hareketlilik

Toplumsal Yapı

Toplumsal Yapı; Bir toplumun insanları arasında çok ve çeşitli ilişkiler vardır. Bu toplumsal ilişkilerin tümü toplumsal yapıyı meydana getirir. Bu açıdan toplumsal yapı, herhangi bir toplumun ya da toplumsal kümenin (grup) yerleşik iç örgütleniş biçimi” olarak tanımlanmaktadır. Bir toplumdaki nüfusun, toprak üzerinde köy, kasaba, kent biçimindeki dağılımın oluşturduğu yapıya “yatay yapı”, bir toplumu meydana getiren kişilerin yaptıkları işlere göre belli bölümlere ayrılması “dikey yapı”yı oluşturur. Dikey yapı, bir başka deyişle, toplumsal tabakalaşmanın meydana getirdiği bir bütündür. Bu anlamda da dikey yapı, sınıflar arası ve sınıf içi ilişkileri, bu ilişkileri düzenleyen (ahlak, hukuk, din, gelenek, ekonomi v.b.) toplumsal kural ve kurumları kapsar. Toplumsal yapı sürekli değişme ve hareket halindedir.

Toplumsal yapının bu şekilde ele alınışında kişiler için çeşit hareketlilikten söz edilir. Bunlardan biri, kişilerin coğrafi olarak yer değiştirmelerini (göç, turistik geziler, sınıf değiştirmeden iş yeri ya da iş değiştirme, v.s) ifade eden “yatay hareketlilik”, diğeri ise kişilerin sınıfsal konumlarını değiştirmelerini anlatan (yurda dönüş yapan bir işçinin, makine üreten bir iş yeri açması, iflas eden bir fabrikatörün bir başkası yanında maaşla çalışmaya başlaması v.b) “dikey hareketlilik” tir.

Toplumların dikey yapısını oluşturan toplumsal tabakalaşma, tarihsel olarak üç ayrı biçimde görülmektedir.

1) Kast biçimindeki tabakalaşma:

Hindistan ve eski Mısır’da soydangelimle oluşmuş, birbirine sıkıca kapalı tabakaların oluşturduğu toplumsal yapıyı anlatır. Hindistan’da kastlar toplumsal önemlerine göre şöyle sıralanmıştı: Din adamları (Brahmanlar), askerler, tüccarlar, bu kastların dışında kalan ayaktakımı (parya). Bu temel kastların dışında, mesleklere göre düzenlenmiş ikincil kastlar da vardır. Bu kastlardan birinden ötekine geçilemez, birbirinden kız alıp verilemez, hatta aynı sofrada oturup, yemek yenemez.

Advertisement
2) Mesleksel zümreler birliği:

(stand) Bu şekilde tabakalara ayrılmış toplum kuruluşunda, birtakım doğumla bağlı tutulan hak ve görevler vardır. Yalnız buradaki tabakalar arasındaki sınır, kastlarda görüldüğü oranda geniş ve derin değildir. Burada, tabakalararasındaki ayrım, dinsel değerlerle değil, ekonomik ayrılıkları yansıtan hukuksal kurallarla temellendirilmiştir. Mesleksel zümreler birliğinde, her meslek birliği ötekine karşı doğumla bağlı bir çerçeve ile sınırlandırılmıştır.

Mesleksel zümreler birliği ve kast sisteminin farklı tarafları olduğu gibi, “kapalı olma” gibi, temel ortak özellikleri de vardır.

3) Sınıf:

Toplumsal sınıf, üretim araçları karşısındaki konumları, durumları aynı olan insanların oluşturduğu tabakalaşma düzenini anlatır. Sınıf, kuruluşu itibariyle ekonomik çıkar zıtlığına dayanmakta, özel mülkiyeti temele alan toplumlarda görülmektedir. Üretim araçları karşısındaki durumları aynı olan insanlar bir toplumsal sınıfı oluşturur, ancak bu durumda sınıf, henüz sınıf bilincine ulaşmamışsa kendiliğinden sınıf özelliği gösterir. Bir toplumsal sınıfı oluşturanlar, sınıf bilincine vardıklarında “kendi için sınıf” haline gelir, sınıf bireyleri ortak çıkarlarını görebilirler. Böylece, sınıfın diğer tabakalaşma biçimlerinden temel bir farkı “sınıf bilincine” sahip olmadır. Diğer bir farklı özelliği ve “açık” olmasıdır, yani sınıflar arası geçiş, “dikey hareketlilik” durumu söz konusudur.


Leave A Reply