Süleyman Nazif Kimdir? Edebi Kişiliği, Hayatı ve Eserleri Hakkında Bilgiler

0
Advertisement

Süleyman Nazif Kimdir? Ünlü Türk şair ve yazarlarından olan Süleyman Nazif’in hayatı ve edebi kişiliği ile eserleri ve edebiyattaki yeri hakkında bilgi.

Süleyman Nazif

Süleyman Nazif

Süleyman Nazif; (29 Ocak 1870, Diyarbakır – 4 Ocak 1927, İstanbul). Ünlü bir şair ve edibimizdir. Soyca bilginler, şairler yetiştirmiş Diyarbakırlı bir ailenin oğludur. Babası Sait Paşa, büyükbabası İbrahim Cehdi Bey, zamanlarının ünlü yazarlarıydı.

Süleyman Nazif babasından, özel öğretmenlerden ders alarak okudu, küçük yaşlarda Arapça, Farsçayı öğrendi. Bu dillerin yardımı ile Doğu kültür ve edebiyatını, bir süre sonra öğrendiği Fransızca’nın yardımıyla da Batı sanatını tanıdı. Ziya Paşa‘yı, Namık Kemal‘i okuyor, vatan, millet, hürriyet konuları ile ilgileniyordu. 1908 Meşrutiyeti’nden sonra Ebuzziya Tevfik’le birlikte «Tasvir-i Efkâr» gazetesini kurdu. Ateşli, kudretli nesirlerinin başlangıcı bu gazetedeki yazılarıdır.

1909’da Basra Valisi olan Süleyman Nazif, bundan sonra Musul, Kastamonu, Trabzon valiliklerinde bulundu. En son görevi olan Bağdat Valiliği’nde bulunduğu sırada, bu ülke elimizden çıktı. «Firak-ı Irak» adlı kitabı, kaybettiğimiz bu ülke için yazılmış bir çeşit ağıtlarla doludur. Mondros Mütarekesinden sonra İstanbul’a bir fâtih edasıyla giren bir Fransız generalinin bu davranışını protesto eden «Kara Bir Gün» başlıklı makalesi, Süleyman Nazif’in yurtseverliğinin, medeni cesaretinin bir anıtı gibidir. Şair, bu yazısı, buna benzer daha başka faaliyetleri yüzünden, birçok Türk aydınları ile birlikte, Malta adasına sürgüne gönderildi; iki yıla yakın bir esirlik hayatından sonra yurda döndü. Cumhuriyetin ilânından sonra ölümüne kadar, emekli maaşı ve yazılarının geliri ile, mütevazı bir ömür geçirdi. Mezarı Edirnekapı’dadır.

Süleyman Nazif’in sanatının en kuvvetli yanı nesirlerinde duygularını, düşüncelerini çok canlı, çok ateşli, heyecanlı olarak dile getirebilmesidir. Mısır’da bastırdığı Gizli Figanlar!dan sonra en tanınmış eserleri «Elcezire Mektupları», vatan ve kahramanlık konuları ile dolu olan «Batarya ile Ateş», vatan için duyduğu acıları dile getiren «Firak-ı Irak», «Malta Geceleri» ile «Süleyman Paşa», «Namık Kemal», «Fuzuli», «Mehmet Akif» adlı biyografileridir. Ayrıca daha irili ufaklı kitapları, gazete, dergi sayfalarında kalmış bine yakın makale, mektup ve sohbeti vardır.

Süleyman Nazif

Advertisement

Süleyman Nazif Edebi Kişiliği

Servet-i Fünun topluluğunda, ondan sonraki dönemlerde eserler vermiş ünlü bir Türk şair ve yazarıdır. 1870’te Diyarbakır’da doğdu. Sait Paşa adında bir yazar ve devlet adamının oğludur. Özel öğrenim görerek Arapça, Farsçayı, bu dillerin edebiyatını yakından öğrendi. Daha sonra Fransızca öğrenerek Batı edebiyatını da tanıdı. Servet-i Fünun’a yazdığı yıllarda, 1897’de, istibdatla savaşmak için Avrupa’ya kaçtı. Bir yıla yakın Fransa’da kaldıktan sonra yurda döndü. Bursa vali muavinliğine atanarak Meşrutiyet’in ilân olunduğu 1908’e kadar orada kaldı.

Meşrutiyet’ten sonra Kastamonu, Trabzon, Musul, Bağdat valiliklerinde bulundu. Bu son iki ilin elimizden çıkması üzerine İstanbul’a dönüp gazeteciliğe başladı. Mütareke yıllarında İstanbul’u işgal eden düşmanlara karşı yazdığı çok cesur, yurtseverce bir yazısı yüzünden Malta Adası’na sürgün edildi. 1921’de serbest bırakılıp yurda döndü. Bundan sonra, ölümüne kadar, yine yazarlığına devam etti. 1927’de İstanbul’da öldü.

İlk eserlerini sadece manzum olarak veren Süleyman Nazif, sonraları mensur (düz yazı) eserler de yazarak Türk edebiyatında her iki türde ün kazanmıştır. Şiirlerinde gerek dil, gerek konu bakımından Namık Kemal’in etkisi göze çarpar. Bunların büyük çoğunluğu yurt, ulus sevgisini dile getiren manzumelerdir. Süleyman Nazif nesir halindeki yazılarında da aynı yolu izlemiş, genellikle yurdun, ulusun dertlerini, davalarını savunan yazılar yazmıştır.

Vatan Sıhhate Benzer Değeri Kaybedilince Anlaşılır

Bu bakımdan onun yazılarında, sanatçılık çabasından çok, ulusa, yurda yararlı olmak çabası göze çarpar.

Süleyman Nazif’in çok sağlam yapılı bir dili, anlatımı vardır. Ancak, dili, anlatımı günümüz için eskimiş durumdadır; çünkü kendisi, duru, arı bir dilden çok, eski Osmanlı üslûbunun havasını sürdürmüştür. Eserlerinin çoğu küçük boyda kitapçıklardan meydana gelmiştir. Sayıları 30’u bulan bu kitaplardan başlıcaları şunlardır: Gizli Figanlar (şiirler); Batarya ile Ateş; Firaak-ı Irak (şiirler, nesirler); Çal, Çoban Çal (makaleler); Namık Kemal; İki Dost (inceleme).

Advertisement


Leave A Reply