İnsanlık Tarihinin Bilinen İlk Büyük Uygarlığı, Sümerler Tarihi ve Kültürü

0
Advertisement

Sümerler kimlerdir? Kadim antik Sümerler ne zaman ver nerede yaşamışlardır, tarihi, uygarlıkları ve kültürleri hakkında bilgi.

Sümerler; icad ettikleri çivi yazısıyla tarih çağlarını başlatan ve dünyanın ilk uygarlığını kuran topluluktur. İÖ 4. binyılın sonlarına doğru, günümüzdeki Fırat ve Dicle ırmakları arasında kalan ve tarihsel çağlarda Mezopotamya adı verilen bölgeye yerleştiler. Mezopotamya’nın yerli halkı olmayan Sümerlerin nereden geldikleri kesin olmamakla birlikte, Hazar Denizi’nin güneyinden geldikleri sanılır.

Sümer Tarihi.

Günümüzdeki Irak topraklarında kalan El-Obeid yerleşmesi, Sümerlerin kurdukları ilk köy yerleşmesidir. İÖ 4. binyılda kurulan bu yerleşmeyi başka köy yerleşmeleri izledi. Bu tarihten 1000 yıl kadar sonra ilk kent devletleri tarih sahnesine çıktılar. İÖ 3000’lerde kuruları Lagaş, Ur, Uruk ve Kiş kent devletleri dönemine Eski Sümer Çağı adı verilir. Bilinen en eski Sümer kralı, Kiş kralı olan Etana’dır. İÖ 2800’lerde yaşamış olan bu kral, çevresindeki bazı kentleri sınırları içine katarak devletini genişletti.

Sümer Kent devleti Kiş haritadaki yeri.

Sümer Kent devleti Kiş haritadaki yeri.

Etana’ dan sonra Meskiagşer adlı bir kral Uruk Kenti’ni (bugün Warka) kurdu. Bu dönemde Uruk Kenti önemli bir rol oynadı. Meskiagşer egemenlik alanını Zagros Dağları’na kadar yaydı. Oğlu Enmerkar ve torunu Lugalbanda, İran’ da bulunan Aratta Kenti ile savaştılar, kenti ele geçirdiler. Lugalbanda’yı izleyen Enmebaraggesi ve Agga dönemlerinde fetihlerin yanı sıra bayındırlığa da önem verildi ve Nippur Kenti’nde Sümerlerin baş tanrısı olan Enlil için Ekur Tapınağı yapıldı. Bu tarihten sonra Nippur, Sümer dünyasının dinsel ve kültürel merkezi haline geldi. İlk Hanedanlar Çağı’nın bir başka önemli kenti de Ur’dur.

Antik Sümer Kenti : UR

Antik Sümer Kenti : UR

Massennepadda adlı bir kralın kurduğu bu kent, onun ölümünden sonra bir süre önemini yitirdi ve Sümer dünyasının önderi olarak Uruk yeniden öne çıktı. Bu dönemde Uruk’un başında, yarı tanrı olarak bilinen destansı kahraman Gılgamış bulunuyordu. Kiş’in yıkıma uğraması, Ur ve Uruk’un Elam egemenliği altına girmesinden sonra Sümer dünyasının ortalarında yer alan Adab’ın kralı Lugalannemundu İÖ 2500’lerde yeniden denetimi ele geçirdi. Ardından Kiş’te ortaya çıkan Mesilim adlı güçlü bir kral, etkisini gösterdi ve birçok kente boyun eğdirdi. Sümer tarihinin en önemli kentlerinden biri olan Lagaş’ın Eannatum’dan sonra gelen kralı Urukagina dünyanın bilinen ilk yasasını yaptı. Urukagina reformlar olarak bilinen bu yasalarda, köleliğin kaldırıldığı ve özgürlüğün getirildiği belirtilir. Urukagina’yı tahtından indiren Umma Kralı Lugalagessi’yi kısa bir süre sonra 10 2340’larda Akkatlann güçlü kralı Sargon (İÖ 2340-2284) Lagaş’ı, ardından da tüm Sümer kentlerini ele geçirdi ve 200 yıla kadar sürecek olan Akkat İmparatorluğu’nu kurdu.

İlk Hanedanlar Çağı olarak adlandırılan Sümer tarihinin bu ilk dönemi kendi arasında üçe ayrılır:

Birinci Hanedanlar Çağı (İÖ yak. 2850-2700), ikinci Hanedanlar Çağı (İÖ yak. 2700-2600), Üüncü Hanedanlar Çağı (İÖ yak. 2600-2350). İÖ 2150’lerde Zagros Dağları’ndan inen yırtıcı Guti boyu, Akkat İmparatorluğu’nu ortadan kaldırdıktan sonra Sümer tarihinde Yeni Sümer Çağı adı verilen bu dönem başladı. (İÖ yak. 2150-2000).

Advertisement

Guti egemenliğine karşın, ikinci Lagaş hanedanının rahip krallarından Urbaba (İÖ yak. 2164-2144) Lagaş’ı yeniden güçlendirdi. Özellikle damadı Gudea (İÖ yak. 2144-2124) dönemi, Lagaş’ın en parlak dönemi oldu. Gudea güçlü bir kral olduğu kadar bayındırlık ve kültür hareketlerine de önem verdi. Lagaş’ın ardından Uruk ve Ur kentleri de yeniden tarih sahnesine çıktılar. Özellikle Uruk Kralı Utuhegal’in komutanlarından Ur-Nammu, Ur’da kendi adına bir hanedan kurdu. Tarihte III. Ur Hanedanı (İÖ yak. 2111-2000) olarak bilinen bu krallık soyu, bir yüzyıl boyunca tüm Sümer kentlerinin yanı sıra Akkat topraklarını da ele geçirdiler ve kendilerine “Sümer ve Akkat kralı” unvanını vererek merkezi bir yönetim kurdular.

Sümer Sanatı

Ur-Nammu yaptığı yasa düzenlemeleriyle Sümerlerin ikinci yasa koyucusu oldu. Ur-Nammu’nun oğlu Şulgi, Sümerlerin en büyük kralı bilinir. Fatih bir kral olmasının yanı sıra güçlü bir asker ve devlet adamı, güzel sanatların koruyucusu ve gözeticisiydi. Şulgi’nin görkemli dönemi, İÖ yak. 2000’lerde Sami kökenli yırtıcı boyların Ur Kenti’ni yakıp yıkmalarıyla son buldu. Böylece Sümerlerin egemen tarihleri son bulmasına karşın, Sümerlilik Sami boyların egemenliği altında bir süre daha yaşadı.

Sümer Uygarlığı.

Tarihin bilinen en eski uygarlığını kuran Sümerler, önceleri kent devletleri halinde yaşamlarını sürdürdüler. Ortak özellikleri olan bu kentlerin yöneticisi patesi adı verilen bir kent beyiydi. Rahipler de yönetim de etkiliydiler.Beyin temel görevleri, kenti düşmana karşı savunmak, yani başkomutanlık, başrahiplik ve başyargıçlıktı. Yönetim genellikle babadan oğula geçiyordu. Beyler kendilerini tanrıların yeryüzündeki vekili olarak tanıtıyorlardı. III. Ur Hanedanı’na kadar beylerle yönetilen Sümer kentleri, bu dönemden sonra yönetimin tek elde birleşmesi üzerine beyler, kral unvanını kullanmaya başladılar.

Sümer kent devletleri, merkezinde, yüksek bir teras üzerinde yer alan ve adına ziggurat denilen bir tapınağın etrafında kuruluydu. Sümerlerin günlük yaşamlarında, tüm öteki ilkçağ boylarında olduğu gibi, en büyük uğraşılarını din oluşturuyordu. Binlerce tanrıya sahip olan Sümer dininde Baş Tanrı Enlil idi. Enlil’den önceki sırada ise, Gök Tanrısı An ile Yer Tanrısı Ki bulunuyordu. Enlil‘den sonraki en büyük Tanrı Enki idi. Enlil‘in eşi Ninlil tanrıçaların en büyüğüydü. Aşk ve Savaş Tanrıçası İnanna da önde yer alan tanrılardan biriydi. Baş tanrıların yanı sıra her kişinin kendini koruduğuna inandığı bir tanrısı vardı.

Sümerlere göre Tanrılar önce evreni, ardından da insanı yarattılar.

Evreni yönetmek, dirliği ve düzeni korumak için de kendi aralarında iş bölümü yaptılar. Sümer inancına göre, insan, öldükten sonra yeraltı dünyasına gidecektir. Bereketi çoğaltmak, savaşları kazanmak için tapınaklarda tanrılara kurbanlar adanırdı. Fırat ve Dicle ırmaklarının suladığı verimli toprakların yanına kurulmuş olan kentlerde yapılan tarım, yılın belirli dönemlerinde taşan bu iki ırmak sular altında bırakmasın diye, Sümerler tarihin bilinen ilk kanallarını yaptılar. Sümer toplumunun temelini aile oluşturuyordu.

Advertisement
Sümer sanat

Sümerler Sanatına Örnek

Yasalarla düzenlenen evlenmeler, günümüzdeki evlenme cüzdanlarına benzer bir belgeyle resmileştiriliyordu. Baba aile reisiydi. Toplumun temelini özgür insanlar oluştururken, özellikle savaşlarda ele geçirilen tutsaklar da köle sınıfını oluşturuyordu. Ancak köleler özgürlüklerini satın alma ve özgür bir kadınla evlenme hakkına sahiptiler.

Sümerler tarihte bilinen ilk yazı olan çiviyazısını bularak uygarlığın temelini atan topluluktur. Dilleri Sümerce, dilbilim açısından bitişkin Asya kökenli bir dildir. Günümüzde yaşayan diller arasında, işleyiş açısından Türkçe ve Macarca ile yakınlığı vardır. Dili ve yazıyı öğretmek için okullar kurmuş olan Sümerlerden günümüze hemen her bilim dalında belge ulaşmıştır.


Leave A Reply