Suyun Canlılar İçin Önemi Nedir? Su Dengesi ve Su Alışverişi

0
Advertisement

Su canlılar için neden önemlidir? Suyun canlıların yaşamında önemi, canlılarda su dengesi ve organizmada su alışverişi nasıl olur, hakkında bilgi.

SUYUN CANLILAR İÇİN ÖNEMİ;

Su, her canlı varlığın temel bileşenidir. Bununla birlikte, her zaman yüksek olan oram bir türden öbürüne değişir: İnsanda ve omurgalıların çoğunda yaklaşık % 60; medüzler gibi bazı deniz hayvanlarında % 95’e kadar (deniz suyu % 96,5 su içerir); tek ayrıcalığı oluşturan tohumlarda yaklaşık’ % 10 oranında su bulunur. Öte yandan, organizmadaki su miktarının dağılımı, çizelgede görüldüğü gibi eşit oranlarda değildir. Hayvanların çoğu, genellikle açlığa oranla susuzluktan ötürü daha çabuk ölürler.

Su Döngüsü

Su Döngüsü

Yalnızca, çevreye uymayla ilgili birkaç özel durum hemen hemen tümüyle susuz bir ortamda, çok yavaş bir biçimde yaşamın sürdürülmesini sağlar (tohumlar, sporlar ve alt yapılı hayvan ve bitki türleri [likenler, rotatorlar]). Organizma içinde su her zaman ne aynı biçimde, ne de aynı haldedir. Öncelikle, birçok maddenin doğal çözücüsüdür; dolayısıyla, besinlerin ve artıkların taşıyıcılığında önemli rol oynar. Ama, rolü bu önemli işlevle sınırlı değildir: Ayrıca, biyolojik ortamın, tepkimelerini gerçekleştirmek için başvurduğu en önemli kimyasal tepkindir. Su, özellikle, yükseltgenme ve indirgenme tepkimelerine gerekli hidrojen ve oksijeni sağlar.

İnsan Su  oranının ortalama değerleri Üst  yapılı  bitkiler Su  oranının ortalama değerleri
Kan % 78-83 Yaprak  Mısır: 1 % 20-50 Ispanak: ( %90)
Kaslar % 73-76 Havadaki saplar  % 7-15
Karaciğer 70% Kökler ve yumrular % 40-60
Kıkırdak 55% Tohumlar % 7-18
Yağlar 30%
İskelet % 20-30

 

Serbest su sayılabilecek bu suyun yanı sıra, sitoplazmayı oluşturan moleküllere bağlı ve anlatılan özelliklere sahip olmayan su da vardır ve bu su içlerinde başka bileşenlerin ayrıştırılamadığı kompleksler oluşturur.

CANLILARDAKİ SU DENGESİ

Su canlılara özellikle içecekler ve besinler aracılığıyla taşınır, ama, organizma aracığıyla hidrojen bileşiklerinin yükseltgenmesinden kaynaklanan suyun da küçümsenmeyecek bir katkısı vardır (yaklaşık % 20). İnsan bedenine günde ortalama 2,5-3 litre su katıldığı kabul edilebilir. Su normalde, dengeli olarak çeşitli biçimlerde atılır: Sidik, dışkı maddeleri, solunum, terleme, su buharının, terlemenin tersine deri aracılığıyla, görünmez biçimde atılması.

Advertisement
kanalizasyon

Kaynak: pixabay.com

Bitkilerde besinler sıvı halinde alınır ve besin maddeleriyle yüklü olan bu su, kök sistemi (kökler) düzeyine sızar, gövde içinde yapraklara kadar dolanır ve burada buhar halinde dışarı atılır (terleme). Denge, hayvandakine oranla daha basittir, ama, bitki de, hayvan gibi yaşamı için dengesini kurmak zorundadır.

Suyun organizma içindeki dağılımı aynı değildir; dokuların yapısından kaynaklanan bir farklılık söz konusudur, ama daha temelde, özellikle alışverişler düzeyinde hücre ve onu çevreleyen ortamda bu farklılık daha belirginleşir. Böylelikle, hücreiçi ya da hücredışı suları göz önüne almak yoluyla dağılımını iki büyük “bölüm” e ayırarak suyun organizma içinde bölüşülmesi şemalaştırılabİLir. Hücreiçi bölüm, toplam suyun yaklaşık % 70’ini oluşturur. Hücredışı bölümse, yaklaşık % 30’unu meydana getirir; bunun 1/4’i bu bölümün özel bir kesimi olan plazmada yer alır.

Sulak Alan Biyomu

Sulak Alan Biyomu

Bu iki bölüm, maddesel olarak bir zarla birbirinden ayrılır: Hücre zarı. Söz konusu zarın seçmeli geçirgenliği su ve elektrolitlerin hareketlerini yönetir ve klasik Gamble çiziminde ortaya konduğu gibi, hücreiçi ve hücredışı ortamlar arasında bir fark oluşmasını açıklar. Zarın iki tarafındaki geçişme dengesi iyon hareketlerine (elektrolit aktarımı) değil ama, temelde su alışverişlerine bağlıdır.


Leave A Reply