Tabiatın, doğanın güzelliğini önemi, Doğanın korunması ile ilgili şiirler. Tabiat şiirleri, en güzel doğa şiirleri. Doğa ile ilgili şiirler
Tabiatın İnsan Hayatındaki Yeri ve Önemi Hakkında Şiirler
Tabiatın Çığlığı
Doğayı tahrip edip,
Tabiat anayı küstürdüler.
Dev gibi binalar dikip,
O güzelim şehri süslediler
Haykırmıştı tabiat ana
Ormanlar yanıyor baksana
Ağlamıştı,yana yana
İnsanlar geçiyordu,salına salına
Bu ne vurdum duymazlık dedi,içinden
Oysa neler geçiyordu,kalbinden
Hançerlenmişti,ta yüreğinden
Tiksinmişti, insan denen pislikten
Gelin bir fidan dikelim
Ya kazma, ya kürek, ya bel
Al eline peşimden gel,
Türkiye’miz olmasın çöl
Gelin bir fidan dikelim.
Erezyonla mücadele
Elbet edilir el ele,
Çorak topraklara bile
Gelin bir fidan dikelim.
Yurdumuz cennet bahçesi
Olmalıdır yok ötesi,
Tek vücut edip herkesi
Gelin bir fidan dikelim.
İsmail Malatya
Tabiat Odam
Severim kırlarda ben yaşamayı,
On iki ayı.
Severim kırların yeşil göğsünü,
Bütün süsünü.
İstemem başımın üzerinde dam,
Tabiat odam.
İstemem topraktan başka bir yatak,
Kehkeşanlar tak.
Kuşlardan savrulan bir incecik tüy,
Üstümde örtü.
Ve aydan kırpılan bütün yıldızlar,
Rüyamda kızlar.
Her sabah neşeyle uyanan bir eş,
Koynumda güneş.
Dallarda ötüşen kuşlar kabilem,
Bilmezler elem.
Ağlarsak bizimle beraber olur,
Hemşirem yağmur.
Sızlarsak bizimle beraber sızlar,
Kardeşim rüzgâr.
İsteyen toplasın binlerce arşın,
Karlardan kışın.
Mutlaka öptürür bağlarda temmuz,
Çıplak bir omuz.
Severim kırlarda ben yaşamayı,
On iki ayı.
Severim kırların yeşil göğsünü,
Bütün süsünü.
Ölürsem istemem ne yas, ne kefen,
Ne başka bir fen.
Üstümden kalkmasın çimen, çiy, yosun,
Ruhum uyusun.
Ahmet Kutsi
Baharın İlk Sabahları
Tüyden hafif olurum böyle sabahlar
Karşı damda bir güneş parçası,
İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar;
Bağıra çağıra düşerim yollara;
Döner döner durur başım havalarda.
Sanırım ki günler hep güzel gidecek;
Her sabah böyle bahar;
Ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum.
Derim ki: “Sıkıntılar duradursun!”
Şairliğimle yetinir,
Avunurum.
Orhan Veli Kanık
Doğa
Doğa, şarkısını söylemeye başladı
Yeşillere büründü ormanlar
Mavi elbisesini giydi sevgili deniz
Doğa, ilahisini dilllendirmeye başladı
Çeşit çeşit türde hayvan
Renkli renkli yerde bitki
Doğa, kavuşmak için açtı bağrını
Sevdiğini barındırdı yüzyıllarca
Sevmediğini ezdi geçti bir çırpıda
Doğa, verilen gucleri sahiplendi
Kabul edeni yaşattı sorunsuzca
Resti çekenin, bakmadı gözyaşına
Doğa, sevda yüklü analar gibiydi.
Yeri geldi, merhametini gösterdi
Yeri geldi, kırdı, yıktı, geçirdi.
Doğa, İlah’ın kurduğu eşsiz mekan
Milyonlarca yıldır devam eden hazine
Kim yaşadı, kim yaşıyor, kim yaşayacak?
Abdülhamit Aydın