Tahsil İle İlgili Cümleler, Tahsil Gerçek ve Mecaz Anlamları, Örnek Cümleler

0
Advertisement

Tahsil ile ilgili cümleler. Tahsil kelimesi içeren “Tahsil” kelimesinin kullanıldığı örnek cümleler, Tahsil nedir, eğitim nedir, sözlük anlamları, açıklamaları.

Eğitim

Tahsil Kelimesiyle Gerçek, Mecaz ve Yan Anlamların Kullanıldığı Cümleler
  • Tahsil hayatım boyunca bu kadar donanımlı bir öğretmene rastlamadım.
  • Yönetici apartman aidatlarını tahsil edemeyince çareyi toplantı yapmakta buldu.
  • İnsanlardan para tahsil etmesi çok zor, hele ki bu dönemde.
  • Oğlu tahsil hayatını tamamlayıp iş hayatında atılınca emekli olmayı planlıyor.
  • Okul yönetimi okul ücretini tahsil edemediği öğrenciyi sınıfa almıyormuş.
  • Sen merak etme, ödemezlerse icra yoluyla tahsil ederiz.
  • Çocuklarının tahsiline çok önem verir, en güzel okullara göndermeye çalışırdı.
  • Tahsil hayatımı Eskişehir’de tamamladıktan sonra çalışmak için İstanbul’a geldim.
  • Devlet vergileri tahsil edemeyince taksitlendirmeye gitti.
  • Tahsil hayatı boyunca asla okulu asıp da gezmeye tozmaya gitmedi.

Tahsil Nedir? Sözlük Anlamı

  • “Tahsil”
    1. Parayı alma, toplama
    “İcra yoluyla tahsile gideriz, o sonra parasını geri alır.” – B. Felek
    2. Öğrenim
    “Bir taraftan tahsile koşarken bir taraftan da bu memuriyetine devam ediyordu.” – A. H. Çelebi
  • “tahsil görmek ”
    eğitim almak
    “İyi tahsil görmüş gençlerden bir grup meydana getiririz.” – R. N. Güntekin
  • “tahsil etmek ”
    1. parayı toplamak
    “Önce vergiyi kolay tahsil etmenin vesilesini hazırlasınlar.” – B. Felek
    2. öğrenim yapmak
    “Dul kaldığı günden beri zengin evlerde gündelikçi olarak çalışan bu kadın, oğlunun tahsil etmesini istiyordu.” – S. Derviş
  • “yüksek tahsil ”
    Yükseköğrenim

Eğitim Nedir? Sözlük Anlamı

  • “Eğitim”
    1. Çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine okul içinde veya dışında, doğrudan veya dolaylı yardım etme, terbiye
    “Sadece kolejinizde değil eğitim işlerinin tümünde güvenilir bir danışman olabilirim.” – N. Hikmet
    2. Eğitim bilimi
  • “eğitim almak ”
    belli bir bilim dalı veya sanat kolunda yetişmek
  • “eğitim vermek ”
    belli bir bilim dalı veya sanat kolunda yetiştirmek
  • “eğitim alanı ”
    Günün belirli saatlerinde silah ve beden eğitimi yapılan yer, talimhane
  • “eğitim bilimi ”
    1. Öğretim ve eğitimi kurallara bağlayan bilim kolu, eğitim, pedagoji
    2. Öğretmenlik sanatı, uygulaması veya mesleği için gerekli bilgi ve becerileri kazandıran bilim dalı, pedagoji
  • “eğitim dönemi ”
    Herhangi bir konuda bilgi ve becerileri geliştirmek için ayrılan süre
  • “eğitim enstitüsü”
    Orta dereceli okullara öğretmen yetiştirmek için kurulmuş yüksekokul
  • “eğitim fakültesi ”
    Öğretmen yetiştirmek için kurulmuş yükseköğretim kurumu
  • “eğitim kurumu ”
    Öğrencilerin eğitim ve öğretimlerinin yapıldığı yer
  • “eğitim programı ”
    Eğitimi düzenleyen ve yönlendiren sistem
    “Artık kendi kafamıza göre davranabilir, istediğimiz eğitim programını gerçekleştirebilirdik.” – A. Ümit
  • “formel eğitim ”
    Örgün eğitim
  • “görsel-işitsel eğitim ”
    Basılı eğitim gereçlerinin yanında genellikle görme ve işitme duyularına yönelik gereçlerden yararlanılarak yapılan eğitim
  • “hizmet içi eğitim ”
    Çalışanlara mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmeleri için çalıştıkları süre içinde verilen eğitim, işbaşında eğitim
  • “informel eğitim ”
    Sargın eğitim
  • “işbaşında eğitim”
    Hizmet içi eğitim
  • “karma eğitim ”
    Erkek ve kız öğrencilerin aynı okulda bir arada okumalarını sağlayan eğitim
  • “lisansüstü eğitim ”
    Lisans eğitimi bittikten sonra yapılan yükseköğretim
  • “meslek içi eğitim”
    Görevliye mesleğiyle ilgili olarak verilen kurs
  • “millî eğitim ”
    Ulusal olan eğitim
  • “moral eğitim merkezi ”
    Kurum ve kuruluşlarda moral eğitiminin verildiği yer
  • “örgün eğitim ”
    1. Kişilerin hayata atılmadan, iş ve meslek kollarında çalışmaya başlamadan önce okul veya okul niteliği taşıyan yerlerde, genel ve özel bilgiler bakımından yetişmelerini sağlamak amacıyla belli kanunlara göre düzenlenen eğitim, formel eğitim
    2. Düzenli, planlı, yöntemli biçimde verilen herhangi bir eğitim
  • “sargın eğitim ”
    Örgün ve yaygın eğitim dışında, bireyin hayat boyu süren bilgi, beceri ve yetkinlik kazanımı, informel eğitim
  • “taşımalı eğitim ”
    İlköğretim öğrencilerinin köy vb. yerleşim yerlerinden okulun bulunduğu daha büyük merkezlere araçlarla taşınması yoluyla yapılan eğitim
  • “teknik eğitim ”
    Mekanik alandaki uğraşlara, sanayi ile ilgili işlere veya uygulamalı bilim alanlarına ilişkin eğitim
  • “temel eğitim ”
    İlköğretimi kapsayan eğitim sistemi
  • “uzaktan eğitim ”
    Öğrenci ile öğretmenin yüz yüze olmadan çeşitli iletişim araçları kullanılarak belli bir merkezden yapılan eğitim biçimi
  • “yaygın eğitim ”
    Örgün eğitim imkânlarından yararlanmamış olanlara, gittikleri okuldan erken ayrılanlara veya meslek dallarında daha yeterli duruma gelmek isteyenlere uygulanan eğitim
  • “beden eğitimi ”
    Vücudu güçlendirmek ve sağlığı korumak amacıyla araçlı veya araçsız hareketler yapma, beden terbiyesi
  • “beslenme eğitimi ”
    Besin maddelerinin özellikleri, insan vücudunun gelişmesinde yiyeceklerin etkisi ve görevi, yiyecek seçiminde dikkat edilmesi gereken noktalar, iyi beslenmenin sağlık yönünden önemi, ucuz ve dengeli beslenmenin yolları gibi konuları işleyen bilim dalı
  • “moral eğitimi ”
    Ruhsal gücü, maneviyatı güçlendirme işi
  • “yeterlik eğitimi ”
    Bir görev dalında veya belli bir konuda ön bilgili ve yetenekli kişilerin, bu bilgi ve yeteneklerini güçlendirmeye yarayan eğitim
  • “yetişkin eğitimi ”
    Yetişkin kimselere yönelik eğitim ve öğretim programı


Leave A Reply