Tanzimat Edebiyatı İkinci Dönem Sanatçıları

0
Advertisement

Tanzimat devri edebiyatı ikinci dönem sanatçıları kimlerdir? Tanzimat devri ikinci dönem sanatçılarının isimleri, eserleri ve özellikleri hakkında bilgi.

Tanzimat Edebiyatı İkinci Dönem Sanatçıları

İKİNCİ DÖNEM (İkinci Kuşak (1876 -1896)

Bu dönemin başlıca şair ve yazarları Abülhak Hamit Tarhan, Recâizâde Mahmut Ekrem, Sami Paşazade Sezai, Nabızade Nazım’dır.

İkinci dönem sanatçıları şu yönleri ile birinci dönem sanatçılarından ayrılır:

İlk kuşakla birlikte sadeleşme dönemine giren dil, yeniden ağırlaşmaya başlar. Sosyal fayda geri palana atılır. Onlara göre sanat, sosyal faydayı aramaktan çok, kişisel tutku ve dertleri anlatan estetik bir varlıktır. Toplumsal içerikli tiyatro gösterileri sona erer. Siyasi baskının etkisi ile sanat anlayışları “Sanat sanat içindir” ilkesine kayar. Toplum sanatı anlayabilmek için çaba harcamalıdır, görüşünden hareket ettikleri için dil ağır, anlatım sanatlıdır.

Büyük tutkular ve ıstıraplar dönemi olarak görülen bu dönemde “Gerçekçilik” anlayışının arttığı da görülür.

Advertisement

Sonuç olarak bu dönem sanatçıları Tanzimat devriyle Servet-i Fünun nesli arasında bir köprü meydana getirmiştir.

Birinci Meşrutiyet’in kaldırıldığı bir dönemde meydana gelen bu edebiyata “Ekrem-Hamit-Sezai Okulu” adı da verilmiştir.

İKİNCİ DÖNEM SANATÇILARI

(RECÂİZÂDE MAHMUT EKREM (1847-1914)

İstanbul’da doğdu. Hariciye Nezareti Mektubi Kalemine memur oldu. Namık Kemal’le tanışıp Tasvir-i Efkar Gazetesi’ne yazılar yazmaya başladı. Namık Kemal Avrupa’ya gidince gazeteyi o çıkarmaya başladı. Danıştay üyesi oldu. Mülkiye’de ve Galatasaray Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yaptı. Ayan azalığı (senato üyeliği) yaptı.

Şiir, hikaye, roman, tiyatro ve eleştiri türlerinde eserler vererek “Sanat sanat içindir” ilkesine bağlı kaldı. Tabiat, sevgi ve ölüm temalarında eserler verdi. Asıl başarısı yeni edebiyatı savunmasındadır. Servet-i Fünun edebiyatının yeniliklerine ortam hazırladı.

Advertisement

Eserleri:

Araba Sevdası: Bizde ilk gerçekçi romanlarındandır.

Nağme-i Seher, Yadigar-ı Şebab, Zemzeme, Nijad Ekrem gibi şiir kitapları vardır.

Hikayeleri, Muhsin Bey, Şemsa

Tiyatroları: Afife Anjelik, Çok Bilen Çok Yanılır.

ABDÜLHAK HAMİT TARHAN (1852-1937)

İstanbul’da doğdu. Tahsiline Paris’te başladı. İstanbul’da devam etti. Babıali Tercüme Odası’na girdi. Hamit’in hayatı Avrupa ve Asya ülkelerinde elçi, katip veya konsolos olarak geçmiştir.

Hamit doğuyu ve batıyı gayet iyi tanıdığı için Türk ebediyatını yenileştirmiş, Türk şiirini şekil ve muhteva yönüyle yenileştirdi. Türk şiiri Hamit’in elinde modernleşti.

Hamit tiyatrolarıyla da çok meşhurdur. Tiyatroların konusunu İslam öncesi tarihten aldığı gibi İslam tarihinden ve hayali olaylardan alan tiyatro eserleri yazmıştır.

Eserleri:

Şiirleri; Sahra, Divaneliklerim, Makber, Ölü, Bunlar Odur, Hacle.

Advertisement

Tiyatroları: Macera-yı Aşk, Sabr u Sebat, İçli Kız, Duhter-i Hindu, Nazife, Tezer, Eşber, Tarık, Finten.

MUALLİM NACİ (1850-1893)

• İstanbul’da doğdu. Osmanlı ülkesinin çeşitli yerlerinde memurluk yaptı. İstanbul’da gazetecilik yaptı. Sabah ve Vakit gazetelerinde çalıştı. Galatasaray Lisesi’nde ve Mekteb-i Hukuk’ta öğretmenlik yaptı.

Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit’e karşı klasik edebiyat tarzında şiirler yazdı ve savundu. R. Mahmut Ekrem ile bu konuda basın yoluyla mücadeleleri oldu.

Eserleri:

Şiirleri:

Ateşpare, Şerrare, Füruzan

Eleştirileri:

Muallim, Demdeme

Hatırası, Ömer’in Çocukluğu. Ayrıca İstı-lahat-ı Edebiye ve Lügat-ı Naci (Sözlük) adlı eserleri vardır.

ŞEMSETTİN SAMİ (1850-1904)

Advertisement

Orta öğrenimini Yanya’da tamamladı. Fransızca, İtalyanca, Eski Yunanca, Arapça ve Farsça öğrendi. Memur oldu. Gazetelerde yazılar yazdı. Sabah ve Tercüman-ı Şark gazeteleriyle Aile ve Hafta dergilerini çıkarttı.

Eserleri:

1872 yılında ilk romanımız olarak kabul edilen Taaşşuk-ı Tal’at ve Fıtnat romanını yazdı.

Türk dili, tarihi ve edebiyatı üzerine ciddî çalışmaları vardır.

Kamus-ı Fransevi Türkçe-Fransızca bir* sözlüktür. Özellikle Kamus-ı Türkî (Tükçe sözlük) adlı eseriyle meşhurdur.

SAMİ PAŞAZADE SEZAİ (1860-1936)

Özel öğrenim gördü. Evkaf Mektubî Kaleminde memur oldu. Londra elçiliğinde 2. katip olarak görev aldı. Paris’e kaçtı. Orada gazetelerde yazılar yazdı. İstanbul’a döndü. Tekrar görev alarak Avrupa ülkelerine gitti.

Eserleri:

Sergüzeşt romanlarıyla ünlüdür. Küçük Şeyler adlı hikaye kitabı da önemlidir. Realizm etkisinde kalarak eserlerini yazmıştır.

NABİZÂDE NAZIM (1862-1893)

Askeri rüştiyede ve Mühendishane’de okudu. Harp Akademisini bitirerek kurmay yüzbaşı oldu. Yurdun çeşitli yerlerinde görev yaptı.
Eserleri:

Advertisement

Konusunu Antalya köylerinden alan ve uzunca bir hikaye olan Karabibik ve İstanbul’da bir Türk ailesinin romanı olan Zehra ile Nabizade Nazım gerçekçilik akımının ilk temsilcilerindendir.


Leave A Reply