Tarım, Çiftçilik İle İlgili Şiirler, Tarımın Önemini Anlatan Şiirler

0
Advertisement

Tarım ile ilgili şiirler. Çiftçi ve çiftçilik ile ilgili şiirler. Aşağıda ülkemizin ana geçim kaynağı olan tarım ve çiftçilik üstüne şiirler yer almaktadır.

Çiftçi İle İlgili Şiirler

Tarım – Çiftçilik İle İlgili Şiirler

HARMANDA

Temmuz günlerinin akşamı üstlerinde,
Ovalardan doğru bir serinlik gelir.
Ben şimdi bir çiftçiyim,
Oturup yaslanırım toprağıma.

Yavaş yavaş kurur terim,
Karşımda harmanlarım yığılı,
Açık bayrağımda günün huzuru,
Kavruk yüzümle gülümserim.

Siz de duyar mısınız bu zevki?
Dağların gölgesi bu tarafa düşünce,
Sanırım, yalnız çalışanlara vergi
Temmuz akşamlarının şiiri.

Talip APAYDIN

Advertisement

Çiftçi Marşı

Sürer, eker, biçeriz
Güvenin ötesine.
Milletin her kazancı
Milletin kesesine.

Toplandık baş çiftçimiz
Atatürk’ün sesine.
Toprakla savaş için
Ziraat cephesine.

Biz ulusal varlığın
Temeliyiz, köküyüz.
Bin yurdun öz sahibi ,
Efendisi köylüyüz.


ÇİFTÇİNİN NASİHATİ

Vaktiyle bir çiftçi varmış,
Tecrübeli ihtiyarmış.

Hastalanıp yatmış bir gün
Çocukları mahzun, küskün

Toplanmışlar etrafına.
Demiş: “Kulak verin bana.

Advertisement

Çünkü artık yavrularım
Öleceğim, ihtiyarım.

Son sözleri babanızın
Aklınızda iyi kalsın!

Tarlamızda hazine var,
Kazarsanız altın çıkar”

Çiftçi ölür üç gün sonra
Tarla kalır çocuklara.

Kazma kürek koşuşarak,
İçindeki taşı toprak

Yapar gibi uğraşırlar.
Ne altın var, ne mangır var!

Çiftçi şunu demek ister;
Haydan gelen huya gider;

Hazır para çabuk yenir,
Çalışmamız hazinedir.

İ. Alâeddin GÖVSA


Çiftçi Amca

Şu topraklar cömertçe
Verir miydi buğdayı?
Uğraşmasaydın mertçe
Ekmeseydin tarlayı?

Değirmenler çalışmaz,
Döğenlerin sürmezdi.
Harmanların bütün yaz
Başak yüzü görmezdi.

Advertisement

Ne fırıncı un bulur,
Yapabilirdi ekmek?
Ne bulgurun, pilavın,
Ne de danana kepek
Olur muydu sofranın,
Ekmeksizken hiç tadı?
O olmadan düşün ki,
Nasıl karnın doyardı?

İ. Hakkı TALAŞ


EY TÜRK ÇİFTÇİ

Sabanın demirini yaratan
İstemiş ki, yeryüzünde eşsiz olan şu vatan,
Şu çiftçilik memleketi şenlene,
Onun için kuvvet vermiş senin dahi pençene.

Bak! Ne güzeli ne bulunmaz ovalar,
Toprakları altın olan bu yerdir.
Bu terdir ki her yanından su çağlar;
Bu yerdir ki, bir kileye yüz verir…

Haydi yürü sen hakikaten geç kaldın,
Çarığı çek, öküzleri sür yola.
Başucunda altın topu evladın,
Bak, neyi gösteriyor parmakla!…

Kalk, oyutma, artık yeter dinlenmek,
Gün aşıyor, şimdi akşam olacak;
Çiftini sür, bugün biraz emek çek,
Boş ambarlar yarın buğday dolacak…
Mehmet Emin Yurdakul


Leave A Reply