Tatarlar kimlerdir? Tatarların özellikleri, tarihteki yerleri, tarihçesi. Tatarlar hakkında bilgi.
Tatarlar; Cengiz Han döneminden başlayarak ilk yurtları Türkistan’dan Anadolu ve Kırım’a kadar uzanan Rusya bozkırlarında yaşayan Türk kavmi. 8. yüzyılda Tatarlar, Doğu Uyguristan’da yaşıyorlardı. 840’ta Uygur Devleti’nin yıkılması üzerine, çok sayıda Tatar boyu Moğollann atası olan Şirveylerin yönetimi altına girdiler. Bir kısım Tatar grubu ise, Çin sınırına göç etti. Eski uygur merkezlerinden olan Ordubalık ve yöresinde yaşayan Orhun Tatarları, Kara Tatarlar, Bayırnor Tatarları bir grup oluşturdular. Bunlar, geniş Tatar kütlesi içinde Kuzey Tatarları’nı oluşturdular. İran’daki Sasani Devleti’nin Müslümanlarca yıkılmasından çok sonra Tatarlar, Müslümanlarla karşılaşma fırsatını buldular. O dönemin İslâm kaynaklan, Tatarları Dokuz Oğuzlar ile aynı soydan olduklarını yazarlar. Aynı kaynaklar Tatarları Türk soyundan da gösterirler. Bunda, Uygur Türkleriyle aynı topraklar üzerinde yaşamlarından kaynaklanır. Cengiz İmparatorluğu’nun dehşetinden kaçan çok sayıdaki Türk ve başka boylar arasında pek çok Tatar nüfusu da vardı. İlhanlı Devleti’nde de çok sayıda Tatar kökenli asker, üst kademede görevler almışlardı. Bu yüzyılda, Orta Asya’da yaşayan Moğolların tamamına Tatar adının verildiği bilinir. İslam kaynaklarına göre, Anadolu’ya gelen Kara Tatarların sayıları, toplam 52 oymaktır. Bunlar da Sivas, Amasya, Tokat, Çorum, Konya, Kayseri ve Niğde illerine yerleşmişlerdi. Fatih Sultan Mehmet’in Anadolu topraklarını ele geçirmeye başlamasından sonra, buralardaki Tatarlar Osmanlı yönetimine girmekte güçlük çekmediler. Bu arada Ankara Savaşı‘nda, bazı Tatarların Timur’un yanına geçmesi ve zaferin elde edilmesine katkıda bulunmaları üzerine Timur bunları Türkistan’a götürdü. Kimileri geri dönmeyi başardıysa da, büyük çoğunluğu kayıplara karıştı. Anadolu’da bulunan Tatarlar ise, Fetret Dönemi’nde Musa Çelebi’nin yanında yer aldıkları için Mehmet’ in tahta geçmesi üzerine Rumeli’ye sürgün edildiler. Anadolu’da kalan az sayıdaki Tatar ise, yoğun Türk toplulukları arasında eridiler ve Türkleştiler. Bunlar daha çok Ankara ve Karaman bölgesinde adlarından söz ettirecek yoğunlukta kaldılar. Çorum, Yozgat ve başka yerlerde de kalabalık kütleler halinde yaşamayı sürdürdüler. Aralarına sonraki yüzyıllarda Kırım’dan gelen Tatarlar da karıştı. Tatarların yoğun biçimde, Karadeniz ve Hazar Denizi’nin kuzey kesimlerinde yaşadıkları görülür. Tatarların 20. yüzyılın ortasında sayıları 6 milyondan fazla gösterilir. 1920’de Kazan’da bir Tatar Cumhuriyeti kuruldu. Özerk bir yönetimi olan bu cumhuriyetin dışında kalan Tatarlar ise, Çuvaşistan, Astarhan, İdil ve Kafkasya ile Türkistan bölgelerinde yaşıyorlardı. SSCB’nin kuruluş aşamasındaki gelişmeler sonunda, bunların bir bölümü Finlandiya, Kore ve Japonya’dan çekildiler. Büyük bir bölümü de Türkiye’ye geldi.
TATARCA:
Tatarların dilidir. Günümüzde Tatarca, Tatar Özerk Cumhuriyetini oluşturan (Tataristan) halkın başlıca dilidir. Kiril alfabesi ile yazılır. Yaklaşık 5 milyon kişi tarafından konuşulur. Türkologların üstünde birleştikleri sınıflamaya göre Türkçenin kuzeybatı ya da Kıpçak koludur. Üç ana lehçeye (merkezi, batı, doğu) daha küçük ve dar üç ağız özelliğine ayrıldığını ileri süren saptamalar vardır. Tatarca da, ünlülerin bolluğuna, çeşitliliğine dayanır (e de söylenebilir). Genel değişim Türkçedeki e’lerin i’ye dönüşmesi, ö sesinin ü’ye yalan, u sesinin o gibi söylenmesi eğilimidir. Ad çekimlerin-deki eklerdeyse kesin değişimler gözlenir. Adın in hali (genitif) Tatarcada -nen, -nın biçimindedir. Adın ı, i hali (akkuzatif) -ne, -nı biçiminde olur. Adın de hali (lokotif) de, da değil, daha çok -ta, -te gibi söylenir. Adın -e hali (datif), -ge, -ga, -ke, -ka diye söylenir. Adın den hali (ablatif) ise, -nan, -nen biçimine dönüşmüştür. Fiil çeki-mindeki özellik, (hem başta hem sonda kişilik ardılının kullanılan yinelemesi dışında) adılların değişimen dayanır: Ben değil min, men, sen gibi
3 yorum
Nuri Hakan Tataroğlu Kimdir
Adım Nuri Hakan Tataroğlu
Ela gözlü kumral uzun boylu
Biraz sinirli ancak iyi huylu
Yörük türkmen soylu
Ahmet Ayhan Tataroğlu benim babamdır
Bin dokuz yüz elli dokuz yılı benim doğduğum andır
Bilemem ölümüm ne zamandır
En çok sevdiğim yemek kuzu tandır
Kişinin kendini anlatması çok zor
Doğduğum il Malatya ilçe Arapgir
Buranın üzümünü yiyene sor
İnsanları kırma sakın hoşgör
Bu şiirin yazarı NURİ HAKAN TATAROĞLU’DUR. 27.08.2015
Tataroğlu Nuri Hakan
Damarlarında dolaşır kan
Yünden midir kazağın hırkan
Kalmamış artık eski fiyakan
Soyadın Tataroğlu adın Nuri Hakan
Konuşgansın yaparsın güzel sohbeti
Sebzeden daha çok seversin eti
Küskünleri barıştırmakta gösterirsin gayreti
Bu dünyada yaşıyorsun sanki eğreti
Ankara,15.8.2020, Nuri Hakan Tataroğlu gezgin bezgin sezgin gurme halk ozanı aşık Koca Hoca fanibirferdizat
Tebrikler, biyografik bi güzel şiir.