Temel Nedir? Sözlük Anlamı

1. Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü
“Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor.” – H. E. Adıvar
2. Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur
3. En önemli, belli başlı, ana, taban, esas, asıl, baz
“Devletin temel kanununun adı Anayasa’dır.” – B. Felek
4. Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler
“Temelde sıradan bir Fransız vodviline dayanırdı oynadıkları oyun.” – N. Cumalı

1. bir yapının temellerini yapmaya başlamak
2. herhangi bir işe başlamak, girişmek, bir şeyin gelişmesinin, büyümesinin başlangıcını oluşturmak

bulunduğu yerden kolay kolay ayrılacak gibi olmamak

1. temelin kazılacağı zemin sağlam olmak
2. sürüp gidecek bir duruma gelmek, kökleşmek, yerleşmek

Değişik bilim alanlarının fizik, kimya, biyoloji, matematik gibi temel bilgilerini içeren bilim dalları

Bir şeyin dayandığı, güç aldığı en önemli öge, nesne veya kişi
“Zehra kendisini evin temel direği saymaya başlamıştı.” – Halikarnas Balıkçısı

Kişiye bağlı dokunulmaz, devredilmez hak ve özgürlükler

Değişik önermelerin özünü oluşturan önerme

Asıl sayılar

Kanunla kabul edilmiş yeni Türk alfabesindeki harflerin tamamı

Bir jimnastik alıştırmasına başlamak için vücudun dayanak yüzeyine göre aldığı, değişen ilk durum

Birleşik veya girişik cümlelerde, yan cümle, ara cümle ve iç cümlelerin bağlı olduğu asıl yargıyı belirten cümle, temel tümce

Yapı işlerinde kullanılan büyük çivi
“Duvarda bir temel çivisi görsem sökünceye kadar sarsıyordum.” – R. N. Güntekin

Temeli oluşturan duvarlar

Temel atmak için yapılan kazı işleri

1. Bir yapının temeline konan taş
“Her kelime kayaların içine oyulmuş çukurlara temel taşları gibi iniyordu.” – H. S. Tanrıöver
2. Bir şeye temel olan öge veya kişi, dayanak, esas, ana direk
“Bu iki karikatürist, iki temel taşı, iki ana direği idi Türk mizahının.” – Y. Z. Ortaç

Temel cümle

Temel eğitimin uygulanması

İlköğretimi kapsayan eğitim sistemi

Binalarda yerin altında bulunan büyük, kalın direk