Advertisement
İçinde tepe kelimesi geçen atasözleri ve deyimler nelerdir, bu atasözleri ve deyimlerin anlamları ve açıklamaları. Tepe hakkında atasözleri ve deyimler.
Tepe İle İlgili Atasözleri ve Anlamları
- “alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır”
bilgili kimselerin bulunmadığı yerde cahil kişi bilgiçlik taslar. - “bir tepe yıkılır, bir dere dolar”
dünyada hiçbir şey kaybolmaz; birinin kaybettiğini başkası kazanır, bir zengin fakirleşirken bir fakir de zenginleşebilir. - “derede tarla sel için, tepede harman yel için”
elden çıkarmak istemediğimiz şeyleri tehlikeye açık durumlardan uzak tutmalıyız. - “doğru söyleyenin tepesi delik olur”
sözüm bir kimseye dokunur mu diye düşünmeyerek doğruyu söyleyen kişi çok düşman kazanır. - “kavak, yaprağını tepeden dökerse kış çok olur”
kavak ağacının yaprakları tepeden dökülmeye başlar, aşağıdakiler daha sonra dökülürse o yıl kış çetin olur.
Tepe İle İlgili Deyimler
- ” tepesinde havan dövmek”
üst katta oturan biri, gürültü yaparak alt kattakini rahatsız etmek. - “tepesinden kaynar sular dökülmek”
başından aşağı kaynar sular dökülmek: “Nazmiye’nin tepesinden sanki kaynar sular döküldü, yooo … dedi.” -O. Kemal. - “tepesinin tası atmak”
birdenbire çok sinirlenmek. - “tepetakla etmek (devirmek)”
birinin toplumsal veya ekonomik durumunu bozmak. - “tepetakla gitmek (yuvarlanmak)”
hızlı bir biçimde toplumsal ve ekonomik durumu bozulmak. - “tütünü tepesinden çıkmak”
dumanı tepesinden çıkmak. - “(birine) tepeden bakmak”
küçümsemek: “Bilakis amele olmayanlara karşı tepeden bakar, onları bir ağacın üstündeki mantarlar gibi görür.” -N. Hikmet. - ” (birini veya bir şeyi) tepe tepe kullanmak”
sağlamlığına güvenilen şeyleri yıpranacağını düşünmeden, esirgemeden, sakınmadan hoyratça kullanmak - “(birinin) tepesinde bitmek”
1) istenmediği hâlde birinin yanına gelip ayrılmak istememek, türlü isteklerle canını sıkmak, rahatsız etmek; 2) ansızın yanına gelmek. - “(birinin) tepesine binmek (çıkmak)”
genellikle kendinden daha güçsüz kimseleri ezmek, kötü davranmak: “Böyle kız gibi nazik bir zabiti askerler sayarlar mı? Askerlerimiz tepenize çıkıyordur, nedir?” -R. N. Güntekin. - “(birinin) tepesine dikilmek”
başına dikilmek. - “cinleri (cin) tepesine çıkmak (binmek)”
çok kızmak: “Gidip oyunu seyretmiş. Seyretmiş ama, bütün cinleri de tepesine çıkmış, ağızlarının payını vermiş.” -N. Meriç. “Biraz fazlaca gülsen, bir parça kısa giysen cin tepesine biniyor.” -O. Kemal. - “dere tepe düz gitmek”
engelleri aşarak gitmek: “Gece boyunca kırlarda yürüdü, dere tepe düz gitti ve bir dağın eteğine geldi.” -İ. O. Anar. - “dereden tepeden konuşmak”
gelişigüzel konuşmak, rastgele konular üzerinde konuşmak: “Kahveler içilip dereden tepeden konuştuktan sonra yataklara kavuştuk.” -O. Kemal. - “dumanı tepesinden çıkmak”
bir acının ateşiyle yanıp tutuşmak. - “tepeden tırnağa süzmek”
herhangi bir sebeple birine dikkatlice bakmak: “Çocuk, onu tepeden tırnağa şöyle bir süzüp üstü peçeteyle örtülü bir tabak uzattı.” -E. Şafak. - ” tepesi aşağı gitmek”
işleri bozulup büyük zarara uğramak. - ” tepesi atmak”
birdenbire öfkeye kapılmak, öfkelenmek: “O sırada babalığını anımsıyordu kötü bir düşü anımsarcasına ve kızgınlıktan tepesi atıyordu.” -M. Uyguner. - “tepesi üstü”
başı yere gelmek üzere, tepetakla. - ” tepesinde değirmen çevirmek”
tepesinde havan dövmek.
Yorum yapılmamış
cümle söylermisiniz?