İslamiyetten Önce Sözlü Türk Edebiyatı ve Özellikleri (Ürünleri ve Şairler)

0
Advertisement

İslamiyetten önce sözlü Türk edebiyatının özellikleri nelerdir? Sözlü edebiyat ürünleri, saz şairleri ve eserleri hakkında bilgi.

İSLAMİYETTEN ÖNCE SÖZLÜ TÜRK EDEBİYATI :

Yazının, Türkler arasında kullanılmasından önce meydana gelen Sözlü Türk edebiyatı, önceleri birtakım din ve av törenlerinden doğmuş, katkısız ve ulusal bir edebiyattır.

Yuğ töreni

Yuğ töreni

Eski Türk boyları, birçok kavimlerde olduğu gibi, Tanrı bildikleri her şeyin karşısında, toplumun içinden gelen derin duyguları ortaya koymak amacıyla, birtakım din törenleri yaparlardı. Ayrıca yılın belli gününde, totemlerini kurban etmek, yerine yeni bir totem koymak amacıyla geniş çapta, kökü din inançlarına bağlı av törenleri düzenlerlerdi. Zamanla bu din törenleri, yerlerini, birtakım sosyal törenlere ve âdi av törenlerine bırakmışlardır. Bu av törenleri, son Osmanlı padişahlarına kadar süregelmiştir.

Bunlardan başka, eski Türkler, önemli doğa olaylarıyla, korkunç ve kuvvetli hayvanlar karşısında ve kendileriyle başka kavimler arasındaki savaşlar sırasında, büyük ve üstün yararlıklar gösteren kişileri kutsallaştırmalar, bu kişilere büyük saygı duymuşlar, bunları kutlamak için törenler düzenlemişlerdir. Ayrıca büyük bilinen kişilerin ölümü karşısında, toplumun ortak acısını belirtmek, son saygılarını göstermek amacıyla şekle bağlı birtakım anma ve uğurlama törenleri yapmışlardır. Yuğ denen bu törenler, Türkler arasında büyük önem kazanmış ve şairler en derin duyguları bu törenlerde ortaya koymuşlardır.

Çeşitli şekillerde yapılan bu törenlerde, söz ustaları, yani şairler, toplumun ortak vicdanından kopup gelen yüksek duyguların anlatım işini üzerilerine almışlardır. Bu şairler, şiirlerini, (toplum üzerindeki etkisini artırmak amacıyla) kopuz denen bir saz eşliğinde söylerlerdi. Daha sonraları, manzumelerinin etki gücünü çoğaltmak gerekçesiyle raksa da başvurmuşlar, böylece şiir söylemeyi, saz çalmayı, raks etmeyi şairin üçlü bir niteliği durumuna getirmişlerdir. İlk zamanlarda, toplumun bazı sorunlarına da cevap vermeye çalışan bu şairler, hekimlik, rahiplik, büyücülük gibi önemli işleri de üzerilerine almışlardı. Zaman ilerledikçe bu gibi görevleri ve rakkas-lığı bırakmışlar, yalnız şiir söylemek ve saz çalmakla yetinmişlerdir. Şiir söylemek ve saz çalmak, zamanımız halk şairlerine kadar süregelmiştir.

İslamiyet Öncesi Edebiyat

Advertisement

İslâmlıktan önceki sözlü Türk edebiyatı şairlerine, çeşitli Türk kavimlerinde, şaman, kam, oyun, baksı, ozan adları verilirdi. Biz, bugün bu şairlere saz şairi diyoruz.

SÖZLÜ TÜRK EDEBİYATI’NIN ÖZELLİKLERİ

  1. İlk Türk manzumesi din törenlerinden doğmuş, daha sonra din dışı eğlence ve törenler içinde gelişmiştir.
  2. Manzum verimlerden sagular ağıtlar, koşuklar aşk ve doğa güzellikleri karşısında duyulan lirizmi, destanlar da kahramanlık konularını işlemek suretiyle birer nazım türü özelliği kazanmışlardır.
  3. Manzumeler, ulusal nazım ölçümüz olan hece ölçüsüyle ve öz Türkçeyle söylenmiştir.
  4. Nazım birimi olarak dörtlük düzeni kullanılmış ve dörtlük, ulusal nazım birimi olmuştur.
  5. Yarım kafiye temel olarak tutulmuş, dörtlüklerde kafiye, (aaab, cccb, dddb eeeb) düzeninde kullanılmıştır.
  6. Şairler, ilkin hekimlik, büyücülük, rahiplik gibi meslekleri üzerilerinde toplamışlar, toplumun üstün kişileri sayılmışlar, şiirlerini saz ve raks eşliğinde söylemişlerdir. Zamanla, saz eşliği dışında kalanlar bırakılmıştır.


Leave A Reply