Felatun Bey ile Rakım Efendi Kitap Özeti Konusu Karakterler, Ahmet Mithat

0
Advertisement

Ahmet Mithat Felatun Bey ile Rakım Efendi kitabının özeti. Felatun Bey ile Rakım Efendi kitap ana fikri, özeti, Felatun Bey ile Rakım Efendi kitabı konusu.

Felatun Bey ile Rakım Efendi Kitap Özeti - Ahmet Mithat

Felatun Bey ile Rakım Efendi Kitap Özeti – Ahmet Mithat

Romanın Özellikleri ve Analizi

Ahmet Mithat‘ın Felâtun Beyle Rakım Efendi isimli eseri diğer eserleri arasında özel bir yer alan romandır (1875). Tanzimatla ortaya çıkan gösterişalığının, konak mirasının, rahat koşullar içinde yetişmiş, sınavdan geçmemiş yüksek zümre beyzadelerinin bir örneği olan Felatun Bey, yazarın kalemiyle bütün yanlarından didiklenir. Halktan gelen yazar, haksız başlangıçlardan yola çıkan, hazır olanaklardan yararlanan, hınç duyduğu zengin çocuğunun yıkılışını adım adım gösterir, her fırsatı kullanarak onu gülünç durumlara düşürür.

Öz yaşamsal özellik taşıyan eserde Rakım Efendi, yazarın yetişme yollarından gelir. Öksüz ve yetimdir; Arap dadı Fedai’nin yardımlarıyla okur, yetişir ve bir emek adamı olur. Memur, çevirmen, özel dersler vererek vaktini değerlendiren, okumayı ve eğlenmeyi seven, dengeli ve çalışkan bir kişidir, ölçüyü hiç kaçırmaz. Hesaplılığı ve okuryazar yanı adından da bellidir (yazan, çizen). Felatun Bey’in okumadığı halde ciltletip adını üstüne işaretlettiği yabancı eserlerden Rakım Efendi iki yanlı yararlanır: Okur-öğrenir, çevirir-para kazanır.

Felâtun, ahçı kadına ilân-ı aşk ederken olabildiğine gülünç durumlara düşer. Rakım, kazanır, biriktirir, bir esir kız satın alır, yetiştirir. Beyoğlu’n da masrafsız bir metresi varsa da evine düşkün ve hesaplıdır. Sonunda yetiştirdiği cariye Canan ile evlenir. Felatun, bütün mirasını yiyip bitirmiş, uzak bir memurlukla İstanbul dışına çıkmaktan başka çaresi kalmamış yenik bir kişidir artık. Roman, açık bir biçimde Rakım’ın üstünlüğüyle okuma ve öğrenim yoluyla iş ve kazanç sağlayarak sınıf değiştiren, zenginleşen, Rakım’ın zaferiyle biter. İlk romanları romantik serüvenler olan Ahmet Mithat’ın eleştirdiği Felatun Bey örneği, Recaizade’nin Araba Sevdası (1896), Hüseyin Rahmi’nin Şık (1889) ve Şıpsevdi (1911), Ömer Seyfettin’in Efruz Bey (1919) romanlarında yeniden işlenecektir.

Romanın Özeti:

Mustafa Merakı Efendi’nin oğlu Felatun Bey, babası gibi kılık kıyafete düşkün biridir. Varlıklı bir aile çocuğu olduğu için hesapsızca harcar.

Advertisement

Ona göre Batılılaşmak; lüks yaşamak, şık giyinmek ve eğlenceden eğlenceye koşmaktır.

Felatun Bey, yarım yamalak Fransızcasıyla yabancı aileler arasında dolaşmaktan zevk almakta, belli bir iş tutmamakta, zamanı mağazaları dolaşmakla, elbise provaları yaptırmakla, eş dost ziyaretleriyle geçirmektedir.

Babası ölünce büyük bir mirasa konar; ancak varını yoğunu tanıştığı bir İtalyan kadın oyuncuya yedirir. Baba mirasını hepten tüketince, eski aile dostları yardımına koşar, ona İstanbul dışında bir iş bulurlar. Felatun Bey, büyük bir utançla İstanbul’dan ayrılmak zorunda kalır.

Rakım Efendi, Felatun Bey’in tam karşıtı bir tiptir. Küçük yaşta anasız babasız kalmasına, çok yoksul olmasına rağmen dadısının yardımıyla kendini çok iyi yetiştirir. Çamaşırcılık yaparak kendisini büyüten dadısına minnettardır; kişilikli bir insan olur. Çok çalışarak Fransızca öğrenir, kendisine iyi bir iş bulur, yabancılara Türkçe dersleri verir. Evine cariye olarak aldığı Canan’ı eğitir, yetiştirir ve sonunda onu severek onunla evlenir. Mutlu bir evlilikleri olur.

Ahmet Mithat Efendi

Ahmet Mithat Efendi (1844-1912)

İstanbul’da doğdu. Babası ölünce büyük kardeşinin gözetiminde öğrenimini sürdürdü. Topğhane ve Nş’te ortaöğretimini tamamladı. Fransızca’yı öğrendi. Ardından Tuna ilinde devlet hizmetine girdi. Tuna valisinin ilgisini çekti. Mithat Paşa ile birlikte Bağdat’a gitti. Burada vilayete bağlı olarak Zevra gazetesinin yaynında görev aldı.

Advertisement

İlk kitapları olan Hace-i Evvel ile Kıssadan Hisse’yi (1870) öğrenciler için çıkrdı.

1871’de İstanbul’a döndü. Evinde küçük bir basımevi kurarak yayıncılık ve gazeteciliği sürdür. Dağarcık adlı dergisinde bilim adamı Darin üzerine yazdığı bir yazı nedeniyle Rodos’a sürgün edildi.

Meşrutiyet’in ilanında İstanbul’a döndü. Takvim-i Vekayi gazetesi yöneticiliği ile Matbaa-i Amire Müdürlüğü görevlerinde bulundu ve Tercüman-ı Hakikat gazetesinin yayımını sürdürdü. (1877-1912)

Ulusumuzun okuma alışkanlığını kazanmasında Ahmet Mithat’ın yazıları ve eserleri önemli rol oynamıştır. Yazar Hakkında Daha Detaylı Bilgi


Leave A Reply