Toplumu Oluşturan Temel Değerler

0
Advertisement

Toplumu oluşturan temel değerler nelerdir? Vatan ve ülkü birliği, bayrak ve İstiklal Marşı ve insan haklarına saygı ile ilgili bilgiler.

Toplumu Oluşturan Temel Değerler

Her toplumun kendine özgü temel değerleri vardır. Bu temel değerler, farklı etnik ve kültürel çeşitlilik olmasına rağmen o toplumu bir arada bulunmasını, yaşamasını ve devamlılığını sağlar.

Vatan ve Ülkü Birliği

Vatan; can, mal, namus gibi maddi ve manevi değerlerin korunup yaşatıldığı, üzerinde yaşanılan ve sınırları belli olan toprak parçasıdır. Ortak değerlerin bir araya getirdiği toplumlar bu nedenle vatanları için yaşarlar, çalışırlar ve can verirler. Çünkü vatansız kalanlar için artık özgürlük yoktur. Dolayısıyla vatan sevgisi toplumlar için en temel sevgidir. ‘Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanma; hayır,(onlar) diridirler, Rableri katında rızıklanmaktadırlar. Allah’ın, lütuf kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir hâlde, arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığını müjdesinin sevincini duymaktadırlar.’ ayet-i kerimesi ile ‘Vatan sevgisi imandandır’ hadis-i şerifi vatan sevgisinin değerini çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Bayrak ve İstiklal Marşı

Advertisement

Bayrak üzerinde yaşanılan vatanın bağımsızlığının en büyük sembolüdür. Her ülkenin bağımsızlığını kazanma şekliyle sahip oldukları bayraklarının renkleri arasında çok yakın bir bağlantı vardır Şanlı bayrağımızın rengi uğrunda can veren şehitlerimizin kanının anlamını en güzel şekilde ebedileştirmiştir. Buna bağlı olarak bağımsızlığın bir başka simgesi de milli marşlardır. Yine aynı şekilde bayrakların oluşumundaki değerler ile milli marşların oluşumundaki değerler aynı anlama sahiptir. Türk milli marşı ise, kurtuluş savaşının destansı mücadelesin de yatan din ve vatan sevgisini en güzel şekilde ‘Milli Şairimiz’ Mehmet Akif Ersoy tarafından ebediyen var olacak şekilde meydana getirilmiştir.

Hürriyet ve Bağımsızlık

Hürriyet; herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme ve davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama demektir. Bağımsızlık ise, bir ülkenin kendi kendine yetebilmesi, siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan dışa bağımlı olmaması demektir. Milletimiz, tarihinin kendisine bir miras olarak bıraktığı hürriyet ve bağımsızlığını korumak ve devam ettirmek için şartlar ne kadar olumsuz olsa bile hiçbir fedakârlıktan kaçınmamıştır. ‘ Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın…’ ayet-i kerimesi dinimizin hürriyet ve bağımsızlığa verdiği kutsiyeti ifade etmektedir.

İnsan Haklarına Saygı

İnsan hakları tüm insanların cinsiyet, ırk, renk, din, dil, zenginlik gibi farklılıklar gözetilmeksizin eşit, özgür ve onurlu bir şekilde yaşama hakkına sahip olmasıdır. Her toplum bu hakları hukuk sistemiyle koruma altına almak zorundadır. Dinimizde kul hakları diye kavramını bulan insan hakları çok büyük bir hassasiyetle koruma altına alınmıştır. Buna bağlı olarak kul hakkı ancak kişinin af etmesiyle Allah tarafından kabul gören bir öneme sahiptir. ‘ Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Allah yanında değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanızdır. Şüphesiz Allah bilendir; her şeyden haberdardır.’ Ayet-i kerimesi Allah’ın yaratılış sırrını çeşitlilik ve bunlara saygı esası üzerine oluşturduğunu ortaya koymaktadır. Aynı şekilde veda hutbesinde Hz. Peygamber (sav.), insanların ilahının tek olduğunu, aynı atadan geldiklerini ve bu yüzden herkesin eşit olduğunu, insanların can, mal, namus, şeref, haysiyetlerinin ve özgürlüklerinin dokunulmaz olduğunu hem insanları hem de Allah’ı şahit tutarak dile getirmiştir.

Advertisement


Leave A Reply