Tüp bebek nedir, tüp bebek tedavisi kimlere ve nasıl yapılır? Tür bebek tedavisi ile ilgili bilinmesi gerekenler, hakkında bilgi.
Kaynak: pixabay.com
Tüp Bebek
Tüp Bebek; döllenmenin vücut dışında, laboratuvarda, bir tüp içinde oluşması ve bu yöntemle döllenen kadının doğurduğu bebektir. Tüp bebek uygulaması, tüm üreme işlemleri normal, ancak erkek tohum hücresiyle (spermium) kadın yumurtasının fizyolojik bir nedenle fallop borularında gerçekleşemeyen kadınlara yapılır. Son yıllarda büyük yaygınlık kazanan bu uygulama, vücut dışında gerçekleştirilen bir gebeliği tanımlar. Tüp bebek için izlenen yol şudur: Kadının yumurtlama döneminde, karın boşluğuna bir ameliyatla girilerek yumurtlamak üzere olan yumurtalıktan olgun yumurta hücresi alınır. Daha önce erkekten alınan erkek tohum hücresiyle (spermium), doğal koşullara uygun bir ortamda, bir tüp içinde döllenmesi sağlanır. Yaklaşık 3-4 gün arasında dış ortamda gelişen döllenmiş yumurta, yuvarlanma olgunluğuna eriştiğinde, kadının döl-yatağına yerleştirilerek normal gebelik başlatılır. Gebelik normal süresini doldurduktan sonra doğum da normal olarak gerçekleşir.
Tüp bebek uygulaması, yalnızca fallop boruları tıkalı kadınlarda değil, herhangi bir nedenle döllenmenin engellenmesi durumunda da tüp bebek uygulamasına gidilir. Nedeni bilinmeyen kısırlıklar ve kadında, erkeğin spermlerine karşı antikor varlığı bu örneklerden birkaçıdır. Tüp bebek uygulamasında bazen başarısızlıklar da görülebilir. Bebek anormal doğabileceği gibi, gebelik düşükte de son bulabilir. Ancak son zamanlarda tıbbın geliştirdiği bu yöntemle çocuk sahibi olmak isteyen birçok kadın mutlu sona ulaşabildi. Dünyadaki ilk tüp bebek uygulamasını, Patrick Steptoe adlı bir hekim İngiltere’de Oldham Hastanesi’nde gerçekleştirdi ve bebek de 1978 Temmuzunda doğdu. Türkiye’de ilk tüp bebek uygulamasıyla 1988’de bir kadın gebe kaldı. Tüp Bebek yöntemi, günümüzde yaygın bir biçimde uygulanmaktadır.
Kaynak: pixabay.com
Gebelik Tedavisi
Hamilelik kimi anne adayları için zahmetli, kendilerini çirkin ve şişman hissetmelerine neden olan ve yorucu bir süreçken kimi anne adayları için yaşamın bir bölümünde illa ki tadılması gereken ve tüm olumsuzlukların göze alındığı doğal bir süreçtir. Bakıldığında bu süreci şekillendiren ve nasıl geçeceğini belirleyen kişi elbette annenin ta kendisidir. Hamile olduğunu öğrenen bir bayan sırtını günümüz teknolojisine yasladığında, doktorunun kontrolü altında tutulduğunda derin bir nefes alacak, hamileliğinin tadını çıkaracak, hatta sürecin nasıl geçtiğini bile anlamayacak kadar keyifli ve zahmetsiz bir 40 hafta geçirecektir. Peki bu rahatlığı sağlayan ve gebelik sürecinde çok önemli bir faktör olan gebelik takibi nasıl yapılır?
Gebelik takibi, bir bayanın hamile olduğunu anladığı andan itibaren doktorunun belirlediği haftalık ya da aylık tarihlerde yapılan ve 40 haftalık hamilelik sürecinin sonuna kadar devam eden kontrollerin yapılması ve bu kontrollere göre hamileliğe yön verilmesidir. Gebelik takibi yaptıran her anne adayı hem kendisinin ve bebeğinin sağlığını emin ellere teslim etmiş olacak hem de hamileliği olumsuz etkileyecek olası bir durumda acil bir müdahaleye hazır bulunacaktır. Hamileliğin ilk haftalarında anne adaylarının yaşadığı heyecandan kaynaklı endişeler nedeniyle haftalık yapılan kontroller, ilerleyen aylarda hamileliğe alışılıp evhamlar bir yana bırakıldığında aylık olarak yapılmaya devam edilecektir. Bu süreçte yapılması gereken en önemli şey doktorun dediklerini harfi harfine dinleyip uygulamak ve en ufak bir durum karşısında heyecana kapılmadan çözüm odaklı hareket etmektir. Yapılan en sağlıklı gebelik takibi süreci budur.
Öte yandan gebelik takibinde aşırıya kaçmak ve aşırı kontrolcü olmak da yanlış sonuçlar doğurur. Annelik içgüdüsü ve hormonların da etkisiyle ortaya çıkan karamsarlık nedeniyle anne adayları olumsuz düşünmeye yatkındırlar. Bu nedenle özellikle ilk ve son haftalarda sürekli kontrole gitmek ve gözetim altında tutulmak isterler. Ancak bu esnada yaşanan sinir ve stres çocuğu olumsuz etkiler.
Bu da elbette anne adayının asla istemeyeceği bir durumdur. Bu süreçte olabildiğince bu tür gerilimlerden uzak durulmalı ve rahat olunmalıdır. Ancak genele bakıldığında insanlarımızın bu konuda birbirine zıt iki uç arasında gidip geldiklerini görürüz. Ya çok ilgilidirler, sürekli doktor kontrollerine giderler ve bir şey olursa diye diken üstünde dururlar ya da kontrollere nadir gidip doktorların söylediklerini kale almazlar hatta ellerinden gelse doğumu bile evde yapmak isterler. Ama bariz bir gerçek ki gebelik takibinde en önemli nokta sağlıklı düşünüp orta yolu bulmaktır. Bu sağlandığında gebelik zaten sorunsuz bir şekilde geçecek ve hiçbir problem ortaya çıkmayacaktır.
