Türkiye Yunanistan Arasında Karasuları Sorunu

0
Advertisement

Türkiye ile Yunanistan arasında yer alan Ege denizindeki karasuları sorunu nedir? Bu sorun ne zaman ve nasıl ortaya çıktı, hakkında bilgi.

Türkiye-Yunanistan

Türkiye Yunanistan Arasında Karasuları Sorunu

Daha önceden 6 mil olarak kabul edilen karasuları genişliğinin Yunanistan tarafından 12 mile çıkarılmak istenmesi Türkiye ile Yunanistan arasında karasuları sorununu ortaya çıkarmıştır.

Türkiye’yle Yunanistan arasında fiili olarak saptanan 3 millik ulusal karasuları sınırı, 1930’ların ikinci yarısından itibaren değişti. Yunanistan, 1936’da aldığı bir kararla ulusal karasuları sınırını 6 mil olarak saptadı. Türkiye ise 1964 yılında kabul edilen 476 sayılı Karasuları Kanunu ile Türk karasularının genişliğini 6 mil olarak belirledi. Karşılıklılık esasını kabul etti.

1964’ten itibaren iki ülkenin kara suları sınırının 6 mil olarak belirlenmesinden sonra Ege’de paylaşım şöyle gerçekleşti. Yunanistan, Ege’de 300 dolayında ada ve adacıklara sahip olmasından kaynaklanan bir avantajla yaklaşık % 35, Türkiye ise % 8,8 oranında bir paya sahip oldu.

1973 yılı sonlarında, Türkiye’nin TPAO’ya, Ege kıta sahanlığında petrol arama ruhsatları vermesinden sonra Türk – Yunan ilişkilerinde karasuları ve kıta sahanlığı tartışmaları yoğunlaştı. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’yla birlikte her iki ülke de bu konuyu ulusal güvenlik kaygıları çerçevesinde ele almaya başladılar. Uluslararası deniz hukuk konferansları çerçevesinde karasularının 12 mile kadar genişletilebilmesi konusunda genel bir yaklaşım belirlenmişti. Yunanistan, buna paralel olarak karasuları sınırını 6 milden 12 mile çıkaracağına ilişkin açıklamalarda bulunmaya başladı. Türkiye, bu açıklamalara oldukça sert tepkiler göstererek bu yönde alınacak bir kararın “savaş nedeni” sayılacağını belirtti.

Advertisement

BM III. Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin 1982’de hazırlanmasıyla Türkiye ve Yunanistan arasında Ege denizi karasuları ve kıta sahanlığı sorunu yeniden gündeme geldi. Yunanistan, bu sözleşmeye dayanarak ulusal karasuları sınırını 12 mil olarak belirleme hakkına sahip olduğunu ve bu hakkı zamanı geldiğinde kullanacağı açıkladı.

Bu yaklaşıma karşı Türkiye, karasularının genişliği konusunda geçerli olan tek bir genel kuralın bulunmadığını ileri sürdü. Böylesine bir kuralın varlığı halinde bile kendinin bu kurala bağlı sayılamayacağını belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin görüşüne göre Ege Denizi, coğrafi konumu açısından yarı kapalı deniz statüsünde bulunuyor. Dolayısıyla, bu denizde karasuları belirlenirken bu yapının göz önünde bulundurularak hareket edilmesi, sınırların kıyıdar ülkeler arasında yapılacak görüşmelerle belirlenmesi gerekiyor.

Yunanistan’ın Ege’de karasuları sınırını 12 mile genişletme kararının gerçekleşmesi halinde Yunan karasuları % 60,33 Türk karasuları yaklaşık % 9 olacak. Bu dağılım içerisinde Ege’de uluslararası antlaşmalarla Yunanistan’a devredilmemiş ada, adacık ve kayalıkların karasuları % 10,65 uluslararası sular veya açık deniz olarak kalan bölgenin oranıyla yüzde 20,02 olacak.

Ege’de karasuları sınırı

Ege’de karasuları sınırının 12 mile genişletilmesi halinde bu bölgede devletlerin egemenlik hakları açısından da bazı değişiklikler yaşanacak. Türkiye açısından ulusal kıta sahanlığı olarak kabul edilen bölgeler Yunan karasuları içerisinde kalacak ve Türkiye bu bölgelerde hak iddia edemeyecek. Ege Denizi’nin büyük bir bölümünün Yunan ulusal karasularını oluşturması ve uluslararası sular sayılabilecek bölgelerin Yunan karasularıyla çevrili olması, Türkiye’nin olduğu kadar bu sulardan yararlanan diğer devletlerin de uluslararası sulardan yararlanma haklarını “zararsız geçiş” hakkına dönüştürecek. Karasularının 12 mil olarak belirlenmesi durumunda Ege Denizi’nin ulusal hava sahası da buna bağlı olarak genişleyeceğinden, Türkiye’nin Ege üzerindeki askeri uçuşları, hava ve deniz tatbikatları gerçekleşemeyecek. Türkiye, Ege balıkçılığında da ekonomik ve ticari kayıplara uğrayacak.

Yunanistan bu şekilde davranarak Ege Denizi’nin büyük kısmını kendi topraklarına katmayı amaçlamıştır. Kesin olarak çözüme kavuşturulamayan bu sorun hâlâ ara ara iki ülke arasında devam etmektedir.

Advertisement


Leave A Reply