Türkiye’de nüfusun dağılışını neler etkiler? Nüfusun dağılımını etkileyen coğrafi, beşeri ve ekonomik faktörler ve açıklamaları.
TÜRKİYE’DE NÜFUSUN COĞRAFİ DAĞILIŞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Türkiye’de nüfus bölgelere göre eşitsiz bir şekilde dağılmıştır. Oldukça değişik faktörlerin eseri olan bu eşitsiz dağılışın nedenleri, iki grupta incelenebilir:
1- Doğal Faktörler
a) Yerşekilleri
Yeryüzü şekilleri ve yükselti ile nüfus dağılışı arasında, sıkı bir paralellik vardır. Gerçekten de, ülke içi bölgelerde ve yüksek plato yüzeyleri, dağ sıraları ve tek tek yükselen volkanik dağ kütleleri, hemen hemen boş denecek kadar çok seyrek nüfuslu bölgelerdir. Bu bölgeleri çevreleyen alçak platolar ve ovalar nisbeten yoğun nüfuslanma bölgeleri olarak göze çarpar. Türkiye kıyı bölgelerinin hemen ardında yükselen sıradağlar, özellikle kuzey ve güneyde, kıyı bölgeleri ile iç bölgelerin ova ve platolarını birbirinden ayırmıştır. Bu sıradağlar, yüksek kesimlere çıkıldıkça, çok az nüfus barındırır. Bu bölgelerde, belli yüksekliklerden sonra, devamlı yerleşme merkezleri ortadan kalkar. Bunun yerini, geçici yerleşme şekilleri alır.
İç Anadolu Bölgesi’nde nüfuslanma Konya, Kayseri, Eskişehir ovaları ile Haymana platosunda nüfus yoğunluğu belirgin olarak artar. Buna karşılık Tuz Gölü çevresi, Bozok yaylası gibi yüksek platolar çok az nüfuslanmış yerlerdir.
Akdeniz bölgesi, gerek Ege ve gerekse Karadeniz Bölgesi kıyı kuşaklarına göre, Çok az nüfus barındırır. Bölgede Çukurova, Hatay ve Antalya ovalarında nüfus fazla iken Teke ve Taşeli platoları kıyıya çok yakın olmasına rağmen arazi yapısı nüfuslanmaya elverişli olmadığı için oldukça tenhadır.
Marmara bölgesinde ovalar ve havzalar, oldukça sık nüfuslu bölgelerdir. Bununla birlikte Yıldız Dağları, Kocaeli platosunun iç ve kuzey yöreleri, Biga yarımadasının iç kesimleri seyrek nüfusludur.
Doğu Anadolu Bölgesi’nde nüfus azdır ve seyrek dağılmıştır. Nüfus genelde çöküntü ovalarında toplanmıştır. Yüksek platolar ve dağ kütleleri seyrek nüfuslu bölgelerdir. Hakkari bölümü, Karasu – Aras Dağları ve çevresi en az nüfuslu yerlerdir.
Buna göre, Türkiye genelinde, nüfusun sık ya da seyrek olmasında öncelikle yükselti ve yer şekillerinin elverişli olup olmaması etkilidir. Türkiye,’de yerleşmenin dikey sınırı yaklaşık 2000 – 2400 m’lerde genel olarak sona erer. Bununla birlikte Ege Bölgesi’nde 800 m, iç Anadolu’da 1500 m, Doğu Anadolu’da 2000 m, Karadeniz ve Akdeniz Bölgeleri’nde 1000 metrenin üzerindeki yerler çok seyrek nüfusludur.

Kaynak: pixabay.com
b) İklim
Türkiye’de enlem ve özel konum koşullarına bağlı olarak farklı iklim bölgeleri belirmiştir. Her yerde sıcaklık ve yağış koşullan aynı değildir. Denizden uzak iç bölgelerimizde kışlar daha soğuk ve yağış miktarı azdır. Oysa kıyı bölgelerimizin iklimi daha ılıman ve bol yağışlıdır. Bu nedenle ülke nüfusunun yandan fazlası kıyı bölgelerimizde toplanmıştır, iç bölgelerimizde ise iklimin elverişsizliği nüfusu azaltmıştır. Örneğin, denizlere kıyısı olan kentlerin sayısı 26 adet kadar olup, bunların toplam alanı Türkiye alanının yaklaşık % 27.9’nu oluşturur.
c) Su kaynakları
Türkiye’nin büyük bir bölümünde yarı kurak iklim koşulları görülür. Bu durum su kaynaklarının önemini artırmıştır. Örneğin İç Anadolu Bölgesi’nde yerleşmelerin Kızılırmak vadisi ve çevresindeki dağların eteklerinde kıvrılmış olması nüfusun dağılışında su kaynaklarının önemini açıkça ortaya koyar. Aynı şekilde Karadeniz Bölgesi’nde nüfusun dağınık olması arazi yapısı yanında su kaynaklarının fazla ve her yerde bulunmasının bir sonucudur.
d) Toprak Koşulları
İnsanın bir yere yarleşmesi, orayı işlenebilir hale getirmesi toprak ve su kaynaklarına bağlıdır. Verimli topraklar nüfusun fazla olduğu yerlerdir. Örneğin, Çukurova, Bafra, Amik, Çarşamba, Gediz ve Bursa ovalarının verimli olması buralarda nüfusun yoğunlaşmasına neden olmuştur. Buna karşılık tuzlu ve kıraç toprakların geniş yer tutuğu Tuz Gölü çevresi çok tenhadır.

Kaynak: pixabay.com
2- Beşeri ve Ekonomik Faktörler
Belli bir bölge ya da ülkedeki nüfus dağılış düzeni, yalnızca doğal faktörler tarafından belirlenmez. Beşeri ve ekonomik faktörlerin de büyük etkisi olmuştur. Bunların başlıcalarını, ulaşım, yer altı kaynakları, sanayileşme, tarım, turizm ve tarihi faktörler oluşturur.
a) Ulaşım
Ulaşımın gelişmiş olması diğer ekonomik faaliyetlerinde gelişmiş olmasına bağlı olarak bu tür yöreler dışarıdan göç alır. Bu yüzden ulaşımın gelişmiş olduğu yörelerde nüfuslanma fazladır.
b) Yer altı kaynakları ve sanayileşme
Madenler ve onlara bağlı olarak gelişen sanayi, nüfus dağılışında etkili olmaktadır. Örneğin Zonguldak, Karabük, Batman, Seydişehir gibi yerleşim merkezlerinin ortaya çıkması ve büyümesinde sahip oldukları yer altı kaynaklarının payı büyüktür.
c) Tarım
Verimli ve geniş tarım alanlarının bulunduğu yörelerde nüfuslanma fazladır. Örneğin; Akhisar, Ödemiş, Rize, Amasya gibi merkezlerin nüfuslanması daha çok tarımla ilgilidir.
d) Turizm
Turizm varlıklarına sahip olan (Deniz, kaplıca, tarihi v.b.) merkezlerde bu etkinliğe bağlı olarak nüfus hızla artmaktadır. Örneğin; Bodrum, Marmaris, Kuşadası, Alanya gibi kentlerin nüfus yoğunluğu turizm varlıklarının bir sonucudur.
e) Tarihi nedenler
Geçmiş uygarlıklar döneminde önemli şehirler durumunda olan yerleşmeler günümüzde de bu önemini korumuşlardır. Örneğin; Sivas, Edime, Erzurum, Bursa, İstanbul, Konya gibi kentler bu duruma örnek verilebilir.
Türkiye’de Nüfusun Dağılışı
Karadeniz Bölgesi’nde, kıyı şeridi Türkiye’nin en yoğun nüfuslu alanlarından biri olarak dikkatimizi çeker. Özellikle doğu kesiminde yoğunluk, Türkiye ortalamasının birkaç katını bulur.

Kaynak: pixabay.com
Türkiye’de bir bütün halinde en sık nüfuslanmış olan yer Marmara Bölgesi’dir. Çatalca-Kocaeli yarımadalarında çok daha sık olmak üzere, bölgenin hemen her tarafı (Yıldız Dağları bölümü hariç) sık nüfuslanmıştır. Bu kadar sık ve yaygın olarak nüfuslanmış bir başka bölgemiz yoktur.
Ege Bölgesi’nde nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üzerindedir. Bölgede, nüfusun sık olduğu yerler; içeriye doğru sokulan çukur alanlar ile kıyı ovalarıdır.
Akdeniz kıyıları, batı ve kuzey Anadolu kıyılarına oranla az nüfuslanmıştır. Antalya, Anamur ve İçel kıyı şeritleri ile Çukurova dışında bölgenin nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının çok altındadır. Bunda en büyük etken, Torosların varlığıdır.
İç Anadolu’da yağış azlığına bağlı olarak en az nüfuslu alanlar, ovaların çukur yerleridir. Bu nedenle Konya Ovası, Obruk yaylası ve Tuz gölü çevresi Türkiye’nin en az nüfuslanmış yerlerindendir. Dağlık alanlarda da nüfus azdır. Bir bütün halinde az ve orta düzeyde nüfuslanmış olan bölgede, yoğun nüfuslu en önemli alan Ankara ve çevresidir.
Güneydoğu Anadolu’da nüfus, daha çok Güneydoğu Torosların eteklerinde ve Mardin Eşiği ile Diyarbakır havzasında toplanmıştır. Bu alanların daha yağışlı olması bu yığılmanın başlıca nedenidir. Yurdumuzda, bir bütün halinde en az nüfuslanmış bölge, Doğu Anadolu’dur.
18 yorum
iyi iyi bunada şükür 🙂
Allah razı olsun cok iyi ise yaradı saolun warolun 🙂
ayy benımde coook ısıme yarıyooor
çooook güzel
yazmak yorucuuu!!!!!!!!!
benım ısıme coooooooooooooook yaradı
Çok işime yaradı çok Sağolun
Cok iyi
vallahi işime çok yaradı teşekkürler
saol çok işe yaradı
Harikasınız beyler yapımcılara ayrıca tesekkurler
süpeeerrrrrrr:)
Saolun
Gerçekten işime yaradı teşeküürleeer;)
Teşekkürler
Cokkkkkk guzel
Mükemmel ellerinize sağlık
Çok güzel antılmış