Türkiye’de Tarımı Etkileyen Faktörler Nelerdir? Maddeler Halinde Açıklamaları

0
Advertisement

Türkiye’de tarımı hangi faktörler etkiler? Tarımda toprak bakımı, sulama, gübreleme, tohum ıslahı, makineleşme ve pazarlama hakkında bilgi.

Toprak, tarım üretimi için elbette önemlidir. Ancak tarımda verimin yüksek olup olmaması, toprak alanlarının genişliğinden daha önemlidir. Tarımda verimlilik, bir ürün döneminde bir birim alandan (hektar, dönüm) elde edilen ürünün miktarıyla ifade edilir. Buna göre ortalamanın çok üzerinde bir verim elde edilerek; çok daha geniş arazilere eş değerde bir ekonomik fayda sağlanabilir.

Türkiye’de tarım faaliyetlerini ve tarımsal verimliliği etkileyen başlıca faktörler şunlardır :

  • toprağın durumu ,
  • toprak bakımı,
  • sulama,
  • gübreleme,
  • tohum ıslahı,
  • makineleşme,
  • pazarlama.

A – TOPRAK VE BAKIMI

Bitki hayatı bakımından toprak, ana varlıktır ve toprağın yapısı, tarımsal üretimi doğrudan etkiler. Sözgelimi yurdumuzun iç kesimlerinde, akarsu boylarındaki alüvyal ovalarla, alüvyonlarla kaplı çöküntü ovaları, tarımsal faaliyetlerin canlı olduğu yerlerdir. Buna karşılık, toprağın ince ve verimsiz olduğu yamaçlar, tarımsal üretimin cılız olduğu yerlerdir.

Afyon'da ki Tarım Arazilerinden Bir Görünüm

Afyon’da ki Tarım Arazilerinden Bir Görünüm

Toprak, canlı bir tabakadır, içindeki gözenekler vasıtasıyla atmosferle sürekli ilişki içindedir. Bu özelliğine toprağın solunumu diyoruz. Bu solunum kesintiye uğrarsa, toprakta oksijen yetersizliği başlar. Toprakta bulunan ve ona canlı özelliğini kazandıran bitki artıkları çürüyemez. Böyle topraklarda asitleşme başlar.

Toprağın tarımsal üretim açısından önemli bir özelliği de derinliğidir. Bitki, kök ve yumrularının filizlenip yeşermesi için toprağın belli bir derinlikte olması gerekir. Tarımsal toprak katmanını yok eden en önemli faktör erozyondur. Topraklarımızın üçte ikisi erozyonun etkisi altındadır. Yamaçların ve toprak derinliği az olan alanların tarıma açılmasıyla erozyon daha da şiddetlenmiştir.

Advertisement

Tarım arazilerinin suya aşırı doyması ya da suyun toprağın yüzeyinde göllenmesi de önemli bir sorundur. Topraktaki fazla su akaçlama (drenaj) çalışmalarıyla akıtılmalıdır. Akaçlamada, toprak yüzeyine uygun eğim verilir. Hendekler açılarak toprağın yüzündeki suyun toprağı terketmesi sağlanır. Tarım topraklarımızın önemli bir sorunu da çoraklaşmadır. Çoraklaşma, toprakta fazla tuz birikmesi sonucu toprağın bitki yetişmesine imkân vermeyecek hale gelmesi demektir.

Bazı yerlerdeki toprakların yüzeyinde ya da içinde, tarım faaliyetini kısıtlayacak ve bitkilerin gelişimini engelleyecek oranda taş ve moloz vardır. Tarımsal verimin yükselmesi açısından bu taşların ayıklanması gerekir. Toprağı işleme ve toprak bakımı, tarımsal faaliyetlerde başta gelen işlerdendir. Verimi arttırmak ve bitkilerin kolayca yetişmesini sağlamak için

  • Toprağın Sürülmesi,
  • Gevşetilmesi,
  • Bellenmesi,
  • Toprak keseklerinin dağıtılması
  • Topraktaki yabancı otların ayıklanması gerekir.

B – SULAMA

Yağışların belli bir ürünün yetişmesine elverecek derecede olmaması ya da geç kalması halinde, toprağın su ihtiyacı sulama ile giderilir. Türkiye’nin büyük bir bölümü kurak ve yarı kurak bir iklimin etkisindedir. Bu da tarımsal üretimde su ihtiyacını büyük ölçüde arttırmaktadır.

Ülkemizde sulamayı zorunlu hale getiren faktörlerden biri de yağış kararsızlığıdır. Yağış kararsızlığı, yağışların düşmesi gereken zamandan önce ya da sonra düşmesi ve miktar olarak normalin çok altında ya da üstünde olmasıdır.

sulama

Güneş enerjisinden en iyi yararlanabilen, bu nedenle doğal üretim potansiyeli en yüksek olan bölgeler Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu’dur. Yazların çok sıcak ve kurak geçmesi nedeniyle bu bölgelerimizde sulamaya birinci derecede ihtiyaç duyulmaktadır.

Advertisement

Sulama ihtiyacının şiddetli olduğu bölgelerin içinde Ege de yer almaktadır. Öte yandan İç Anadolu Bölgesi, sulamanın çok önem kazandığı bir başka bölgemizdir. Türkiye’de sulanabilecek toprakların yarısının İç Anadolu Bölgesi’nde yer aldığı düşünülürse; sulamanın bu bölgemiz ve genel olarak tarım üretimimiz açısından önemi açıkça anlaşılır. Türkiye’de tarımda makineleşme, gübre kullanımının yaygınlaşması ve sanayi bitkileri üretiminin artışına bağlı olarak sulama ihtiyacı artmış, sulanan alanlar genişlemiştir.

Türkiye’de ekili-dikili alanların beşte birinden biraz fazlası sulanabilmektedir. En iyi sulanabilen alanlar :

  • • Ege kıyı ovaları
  • • Doğu Akdeniz, (özellikle Çukurova)
  • • Bursa,
  • • Ergene havzası,
  • • Eskişehir,
  • • Kızılırmak ve Yeşilırmak vadileri
  • • Konya ve çevresi.

C – GÜBRELEME

Ülkemizin toprakları binlerce yıldan beri tarımsal üretimde kullanıldığından yorgun düşmüştür. Bu nedenle topraklarımızın takviye edilmesi (güçlendirilmesi) mutlaka gereklidir. Toprağın güçlendirilmesi;

  • Ya dinlendirmeye (nadasa) bırakmayla
  • Ya da gübreleme yoluyla sağlanır.

Gübreleme, toprakta eksilmiş olan besinleri tekrar ona kazandırır. Gübreler; belirli miktar ve biçimlerde bitki besin maddelerini içerirler. Bunlar da azot, fosfor ve potasyumdur.

gübre serpme

Kaynak: pixabay.com

Gübre; ya doğal yoldan elde edilir ya da sunî olarak fabrikalarda üretilir. Doğal gübre, hayvanların dışkıları ile ot artıkları vb. den oluşur. Güvercin gübresi de çok değerlidir.

Yurdumuzda, sulamanın yaygınlaşmasıyla birlikte özellikle 1960’lardan itibaren gübre kullanımı artmaya başlamıştır. Türkiye’deki gübre fabrikalarındaki üretim ihtiyaca cevap veremediğinden, gübre ithali yoluna gidilmektedir.

Ç – TOHUM ISLAHI

Gübreleme, sulama ve makineleşme, tarımsal verimi arttırıcı temel unsurlardır. Ancak bu modern işletmecilik yöntemleri tohum ıslahı ile takviye edilmezse, istenilen sonuca ulaşılamaz. Yapılan araştırmalar iyi tohum kullanımının tarımsal verimi en az yüzde on oranında arttırdığını ortaya koymuştur.

keten tohumu

Kaynak: pixabay.com

Tohum ıslahı, tohumun daha verimli olacak biçimde iyileştirilmesi demektir. Bu da ;

  • Tohumun zayıf tanelerden arındırılması,
  • Daha iyi türler elde edilmesi için melezleme yapılması
  • Tohumların yabancı maddelerden arındırılması
  • Çeşitli zararlılara karşı ilaçlanması ile sağlanır.

Son yıllarda nitelikli fidan dağıtımı meyvecilikte çok iyi sonuçlar vermiş; birçok meyvenin (mandalina, elma, armut, kayısı, şeftali) üretiminde büyük artışlar sağlanmıştır. Yine 1985’te sebze üretimindeki patlama düzeyindeki artışta, kaliteli tohum kullanımının büyük etkisi olmuştur.

D – MAKİNELEŞME

Makineleşme, insan emeği ya da hayvan gücünün yerine, yaygın bir biçimde makine kullanılması demektir. Makineleşme yoluyla hem verim yükselir, hem de üretim büyük ölçüde artar. Ayrıca makineleşme, insan ve hayvan gücüyle kıyaslanmayacak oranda ürünün kısa zamanda ve kolayca alınmasını sağlar. Yurdumuzda 1950’den sonra tarımda makineleşme hızlanmış ve yaygınlaşmıştır.

tarım

Kaynak: pixabay.com

Tarımda makineleşmenin yol açtığı sonuçlardan biri de tarıma pek elverişli olmayan yerlerin de ekili dikili alanlara katılması ve çayır ile otlak alanlarının daralmasıdır. Bu da bazı alanlarda doğal dengenin bozulmasına, erozyonun yaygınlaşmasına ve verimin düşmesine yol açmıştır.

Advertisement

Tarımda insan gücüne az ihtiyaç duyulması sonucu işsizliğin artması, köyden kente göçün yoğunlaşması da tarımda makineleşmenin bir başka sonucudur.

E – PAZARLAMA

Türkiye’de, tarım ürünlerindeki üretim artışına paralel olarak “pazarlama” işi günden güne önem kazanmıştır. Tarım ürünlerinin pazarlanması, ürünün toplanıp pazara hazırlanmasından, ambalajlanmasına, taşınmasına ve pazar bulunup dağıtılmasına kadar uzanan bir dizi faaliyeti kapsamaktadır.

Türkiye’de tarım ürünlerinin pazarlanmasında üreticilerin etkinliği pek azdır. Asıl pazarlama, aracılar tarafından yürütülmektedir.

Tarım

Eskiden bazı ürünleri bütünüyle devlet satın almaktaydı (çay, tütün, şeker pancarı, haşhaş vb.) Son yıllarda, özel sektör kuruluşları da devletin yanı sıra bu ürünlerden bazılarını satın almaya başlamışlardır. Tahıllar, fındık, kuru üzüm, incir, ayçiçeği, pamuk, zeytin vb. ürünlerin alıcıları tüccarlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve tarım satış kooperatifleri vb. dir.

Destekleme alımı; devletin, tarım ürünleri piyasasını düzenleme isteğinin bir sonucudur. Bu politikanın esası; devletin, üreticiye önceden ilan ettiği taban fiyattan ürününü alma garantisi vermesidir.

Taban fiyatlar hasat öncesi ya da hasadın hemen sonrasında ilân edilir. Böylece, üreticinin ürün fiyatlarındaki ani iniş ve çıkışlardan zarar görmesi önlenmiş olur. Ayrıca, bu ürünler, uygun fiyatlarla piyasaya sunularak keyfi fiyat artışlarının önüne geçilmiş olur.


Leave A Reply