Türklerin İslamiyeti Kabul Etmesinde Etkili Olan Şahsiyetler Kimlerdir?

0
Advertisement

Türklerin İslamiyeti Kabul Etmesinde Etkili Olan Şahsiyetler kimlerdir? İslam anlayışının oluşumunda etkili olan bu kişilerin islama katkıları.

Türklerin İslamiyeti Kabul Etmesinde Etkili Olan Şahsiyetler

Temel esaslarını Kur’an-ı Kerim’den ve O’nun anlaşılmasında ve yaşanmasında en güzel örneği olan Hz. Peygamber (sav.)’in Sünnet’inden alan İslamiyet’in değişik coğrafyalarda ve kültürlerde farklı yorumlarla kabulü ve yaşanması gibi durumlar söz konusu olmuştur. İslam bilgeleri İslam’ın temel esaslarından yola çıkarak geliştirdikleri sistemlerle İslam’ın değişik özellikteki toplumlarda kabul edilmesine ve yaşanmasına büyük katkıları olmuştur. Bu katkıların sonucu İslam dünyasında hukuk, felsefe, musiki, mimarı, sanat ve edebiyat alanlarında tarihin şahit olduğu en büyük medeniyetlerini oluşturmuşlardır. Şimdi bu medeniyetin oluşumundaki önemli şahsiyetlerin bir kısmından bahsedelim:

Ebu Hanife

Ebu Hanife

Asıl adı Numan bin Sabit olan Ebu Hanife, İslam dünyasının önemli ilim merkezlerinden Kûfe’de M. 699 yılında doğmuş ve M. 767 yılında vefat etmiş bir İslam hukukçusudur. Kur’an-ı Kerim’i ve Hz. Peygamber (sav.)’in Sünnet’ini esas alan ve aklı esas alan yorumlarıyla Allah’ın varlığını ve birliğini açıklamıştır. Akaid ve ameli konularda getirdiği hukuk sistemi Hanefilik mezhebi adı altında İslam dünyasında çok yaygın bir şekilde kabul görmüştür. En meşhur eseri Fıkh-ı Ekberdir.

Maturidi

İmam Maturidi, M. 852 yılında Semerkant şehrinde doğmuş ve M. 944’te aynı yerde vefat etmiştir. Maturidi kelam, tefsir ve fıkıh alanında verdiği eserlerle Müslüman Türklerin inanç ve gönül dünyalarını zenginleştirmiştir. Türkler arasında önemli bir kaynak olarak kabul edilen ‘Te’vilatu’l-Kur’an’ isimli tefsir kitabıyla İslam dünyasının önemli tefsircileri arasında yer almıştır.

İmam Şafii

İmam Şafii, M. 767 yılında Filistin’in Gazze şehrinde doğmuş ve m. 820’de Mısırda vefat etmiştir. Medine’de meşhur âlim İmam Malik’ten ders almıştır. Abbasiler döneminde tercüme faaliyetlerinin sonucu bir çok felsefi eserler İslam dünyasında etkili olmaya başlamış ve akıl ve gönüllerde bir çok sıkıntılı görüşler Müslümanları olumsuz etkilemeye başlamıştı. Bunun üzerine İmam Şafii, İslam toplumlarındaki bu kargaşalıkları bertaraf etmek amacıyla ilk hukuk metodolojisi olan Risale isimli eserini kaleme almıştır. Bu eser aynı zamanda Şafii mezhebinin de temellerini oluşturmuştur.

Advertisement

İmam Eş’ari

Müslüman Türk dünyasında etkili olan bilginlerden bir diğer önemli isim olan İmam Eş’ari M. 874 yılında Basra’da doğmuş ve M. 936’da Bağdat’ta vefat etmiştir. Vahiy ve akıl arasında oluşturduğu denge, fikri kargaşalar arasında bunalan Müslümanları olumlu yönde etkilemiş ve kurduğu mezhep İslam coğrafyasının geniş alanlarında kabul görmüştür.

Ahmet Yesevi

Hoca Ahmet Yesevi

Türk tasavvuf geleneğinin öncüsü olan Hoca Ahmet Yesevi Kazakistan’da doğmuş ve M. 1167’de Türkistan’da vefat etmiştir. Buhara’da dönemin büyük mutasavvıflarından Yusuf Hemedani ile birlikte Müslüman Türk dünyasının iman ve İslami şahsiyetlerininıoluşumunda çok büyük hizmetleri olmuştur. Bilhassa, Türk tasavvuf edebiyatının en eski ve en önemli eserlerinden olan ‘Divan-ı Hikmet’ özellikle Özbekler, Kırgızlar ve Volga Türkleri arasında elde ele dolaşmıştır. O’nun aşağıdaki dizelerde yer alan ifadeleri gönül dünyasının zenginliğini ortaya koymaktadır:

Sünnet imiş, kâfir de olsa, incitme sen
Huda bizardır katı yürekli gönül incitenlerden.
Allah şahit, öyle kula hazırdır cehennem.

Ahi Evran

Ahi Evran

Ahi Evran

Anadoluda’ki esnaf sınıfını ahlak esasına dayalı bir ticari yapılanma haline getirerek Ahilik teşkilatını kuran Ahi Evran, Asya’dan gelip Anadolu’ya yerleşen 13. yüzyıl Horasan Erenlerinden bir bilge kişidir. Doğum yeri Azerbaycan olup eğitimini Maveraünnehir ve Horasan’da sürdüren Ahi Evran daha sonra Anadolu’ya gelip Kırşehir’e yerleşmiş ve burada da vefat etmiştir. Çalışmaları sırasında Hacı Bektaş Veli ile yakın ilişkiler kuran Ahi Evran, Osmanlı döneminde ve 20. Yüzyıla kadar etkisini devam ettirecek sanat ve ticaret hayatında İslam hikmetine dayalı bir esnaf teşkilatı oluşturarak İslam medeniyetine en büyük hizmette bulunmuştur.

Hacı Bektaş Veli

Horasan’ın Nişabur şehrinde dünyaya gelen ve Hoca Ahmet Yesevi ile başlatılan gönülleri ihya hareketinin büyük öncülerinden Hacı Bektaş Veli Anadolu’nun Müslümanlaşmasının en büyük mimarlarından birisidir. ‘Gelin canlar bir olalım. Bir olalım, iri olalım, diri olalım.’ İfadesinde yatan hoşgörü, birlik ve beraberlik sırrını ebediyete kadar yaşatacak olan Anadolu insanının mayasına dokuyarak insanlık tarihinin en büyük hizmetlerinden birini gerçekleştirmiştir. Osmanlı devletinin zaferlerinde büyük payı bulunan yeniçeri ocağı O’nun değerli nefesiyle can bulmuştur. Öfkeye kapılarak gönül kırmayı ‘gönül kabesini yıkmakla’ bir tutan, ‘İncinsen de incitme’ diyen ve ‘Karşısındaki insanın iyi olmasını isteyen, önce kendisi iyi olmalıdır.’ Öğüdünü veren Hacı Bektaş Velinin en önemli eseri Makâlât’tır.

Advertisement

Mevlânâ Celaleddin Rumî

M. 1207’de Bugünkü Afganistan’nın sınırları içerisinde yer alan Horasan “in Belh şehrinde dünyaya gelen Mevlânâ babasının Anadolu’ya yerleşmesi nedeniyle ilim eğitimini babası başta olmak üzere Selçuklu dönemi Karaman medreselerinde tamamlamış ve aynı medresede hocalık görevine getirilerek Anadolu insanın eğitimine devam etmiştir. Müslüman Türk dünyasının en büyük mutasavvıflarından biri olup hem kendi dönemi hem de sonraki dönemleri etkilemiş ve daha da önemlisi günümüz dünyasının dini ve ırkı farklı insanların gönüllerini cezp etmeye devam eden bir Hak Aşığı olan Mevlânâ’nın aşağıdaki dizelerde yatan Kuran ve Sünnete dayalı ifadelerine yer verelim:

Bu canım var oldukça ben Kur’an’nın tutsağıyım,
Muhammed Mustafa’nın yolundaki toprağım.
Benden başkaca bir söz nakledenler olursa
Onu söyleyenlerden de o sözden de uzağım.’

Şems-i Tebriz’i ile tanışmasında sonra medrese çalışmalarına son vermiş olan Mevlânâ, İslam- Türk kültürünün en önemli eserlerinden biri olan Mesneviyi bu dönemde yazmıştır. Hayatını ‘hamdım, piştim, yandım’ sözleriyle özetleyen ve ölüm gününü, çok sevdiği Allah’a kavuşacağı an olarak gören ve düğün günü olarak kabul eden Mevlânâ, M. 1273 tarihinde vefat etmiştir.

Yunus Emre

Hayatı, sözleri ve şiirleri hala gönüllerimizi süsleyen Yunus’umuzun bilinmeme isteğinde yatan dileğindeki sır nedeniyle nerede doğdu, nasıl bir eğitim aldı ve nerede Hakka kavuştu gibi sorulara cevap veremiyoruz. Fakat buna rağmen Eskişehir Sarıköy’deki mezar, Yunusun mezarı olarak kabul edilmiştir.

Yunus Emre, Türk tasavvuf edebiyatının en büyük şairidir. Onun Türk kültürüne kazandırdığı en büyük katkı, Türk dilinin bir sanat, edebiyat ve felsefe dili olduğudur. O düşüncede bağnazlığı değil hoşgörü ve sabrı, şekli değil manayı önemsemiş ve insan hayatını ise, ilahî aşka kavuşmanın yolculuğu olarak görmüştür. Bu nedenle Onun temel davası; yaratılanı yaratandan ötürü sevmek ve insanlar arasında hiçbir ayrıma yer vermeden onları kucaklamaktır. Yunusu en güzel anlatan dizelerle sözlerimizi bitirelim:

Gelin tanış olalım.
İşi kolayın tutalım.
Sevelim sevilelim.
Dünya kimseye kalmaz.

Hacı Bayram Veli

Hacı Bayram Veli, M. 1352 yılında Ankara’da doğmuş ve 1430 yılında vefat etmiştir. Onun tarafından oluşturulan Bayramiyye tarikatı Anadolu’da ortaya çıkan ilk Türk tasavvuf hareketidir. İlim tahsilini Ankara’da tamamlayan Hacı Bayram manevi eğitimini Somuncu Baba’dan almıştır. Osmanlı padişahlarından I. Murat, Yıldırım Bayezit, Çelebi Mehmet ve II. Murat dönemlerine tanıklık eden Hacı Bayram Veli, karışık dönemlerde birlik ve beraberlik ve düzenin tesisi için çok büyük gayretler sarf etmiştir. Zenginlerin gönlünü fakirlerin derdiyle buluşturan Hacı bayram Veli, ilim ve irfan meclisi olan sohbetleriyle Anadolu halkını aydınlatmıştır.


Leave A Reply