Advertisement
İçinde tüy kelimesi geçen deyimler ve atasözleri nelerdir? Bu deyimler ve atasözlerinin anlamları ve açıklamaları.
Arka resim kaynak: pixabay.com
Tüy İle İlgili Deyimler
- “(birinde) şeytan tüyü olmak”
kendini herkese kolaylıkla sevdirme özelliği bulunmak: Bende şeytan tüyü vardır. -H. R. Gürpınar. - ” (birinin) tüyleri diken diken olmak”
üşümekten veya korkmaktan vücuttaki kılların dipleri kabarıp kıllar dikilmek: Hayret! Bu tür yakıştırmalardan tüylerimin diken diken olduğunu sanırdım. -A. Ağaoğlu. - “(birinin) tüylerini diken diken etmek”
korkutmak, tiksindirmek: Ne vahşi, ne korkunç; insanın tüylerini diken diken eden bir ölü sessizliği var. -O. V. Kanık. - “kuş tüyü gibi”
çok yumuşak (oturacak, yatacak yer). - “tüyleri ürpermek”
kötü bir olay, soğuk, gıcıklanma vb. sebeplerle korku veya tiksinti duymak: Görünce tüyleri ürperir, şeytan görmüş gibi kızar. -Ö. Seyfettin. - “tüyüne dokunmamak”
dokunacak, zarar verecek en ufak bir davranışta bulunmamak. - tüy atmak
hayvan tüyünü değiştirmek. - tüy düzmek
1) hayvanın tüyü düzelmek; 2) tkz. iyi bir yaşayışa kavuştuğunu belirtecek biçimde güzel giyinmek: ‘Akıllı kız Güner, ortaya çıkalı ne kadar oldu, daha dün bir bugün iki, baksana iyice tüyü düzmüş.’ -A. İlhan. - (üzerine) tüy dikmek
tkz. kötü bir durum almış bir işi büsbütün kötü bir duruma sokmak: ‘Otelin kapıcısı yalan söylemekte tüy dikiyordu.’ -S. F. Abasıyanık. - üzerine tüy dikmek
yaşanan durumu veya olayı daha da kötüleştirmek: ‘Ağustos böceklerinin ninnileri, dızdızlarının ahengi sanki bu karanlık gölgelerde saklı haşeratı uyutuyordu.’ -Ö. Seyfettin. - tüyüne dokunmamak
dokunacak, zarar verecek en ufak bir davranışta bulunmamak.
Tüy İle İlgili Atasözleri
- kurt köyünü (tüyünü) değiştirir, huyunu değiştirmez
kötü kimse yer yurt değiştirse de kötü huylarını değiştirmez. - yağ yiyen köpek tüyünden belli olur
durup dururken yaşama düzeyinde bir yükselme olan kişi, kendisinden şüphe edildiği gibi çalıp çırpıyor demektir.
Tüy Nedir? Sözlük Anlamı
- “Tüy”
1. İnsan ve hayvan derisi üzerinde bulunan ince, kısa, yumuşak ve sık uzantılar
“İnce güzel kaşlarının ortasında iki tüyü her zamanki gibi tersine dönmüş.” – H. E. Adıvar
2. Kuşların gövdesini örten ince ve tel gibi uzantıların her biri veya tamamı
3. Bazı bitki ve meyvelerle bazı dokumalar üzerinde görülen ince, kısa, yumuşak ve sık uzantılar - “tüy atmak ”
hayvan tüyünü değiştirmek - “tüy gibi ”
çok hafif - “tüyleri ürpermek ”
kötü bir olay, soğuk, gıcıklanma vb. sebeplerle korku veya tiksinti duymak
“Görünce tüyleri ürperir, şeytan görmüş gibi kızar.” – Ö. Seyfettin - “(üzerine) tüy dikmek ”
kötü bir durum almış bir işi büsbütün kötü bir duruma sokmak
“Otelin kapıcısı yalan söylemekte tüy dikiyordu.” – S. F. Abasıyanık - “tüyleri diken diken olmak ”
üşümekten veya korkmaktan vücuttaki kılların dipleri kabarıp kıllar dikilmek
“Hayret! Bu tür yakıştırmalardan tüylerimin diken diken olduğunu sanırdım.” – A. Ağaoğlu - “tüyüne dokunmamak ”
dokunacak, zarar verecek en ufak bir davranışta bulunmamak - “tüy düzmek ”
1. hayvanın tüyü düzelmek
2. iyi bir yaşayışa kavuştuğunu belirtecek biçimde güzel giyinmek
“Akıllı kız Güner, ortaya çıkalı ne kadar oldu, daha dün bir bugün iki, baksana iyice tüyü düzmüş.” – A. İlhan - “tüylerini diken diken etmek ”
korkutmak, tiksindirmek
“Ne vahşi, ne korkunç, insanın tüylerini diken diken eden bir ölü sessizliği var.” – O. V. Kanık - “tüy ağırlık”
Tüy sıklet - “tüyü bozuk ”
Sarışın veya saçı sakalı seyrek (kimse) - “kaz tüyü ”
Kazdan elde edilen, yorgan ve yastık doldurmaya yarayan veya giysi yapımında kullanılan tüy - “emici tüyler ”
Emici kıllar - “tüy sıklet ”
1. 57 kiloda dövüşen boksör, tüy ağırlık
2. En az kilo ile yarışa sokulan at
3. Zayıf, çelimsiz (kimse) - “ayva tüyü ”
Vücuttaki ince, sarı tüyler
“Sarı ayva tüyleriyle kaplı incecik kollarını biraz fazla sıkacak olsam eriyiverecek sanırım.” – H. Taner - “kuş tüyü ”
1.Yatak, yorgan, yastık doldurmaya yarayan bazı kuşların tüyü
2. Bu tüylerle doldurulmuş olan
“Kuş tüyü yastıklı hasır sandalyelere oturdular.” – R. H. Karay - “tüytop ”
Tenise benzeyen ve bir tür tüylü topla oynanan oyun - “devetüyü ”
1. Deve tüyü rengi, açık kahverengi
2. Bu renkte olan
“Sırtına yeni aldığı devetüyü uzun ropdöşambırını geçirdi.” – Y. K. Karaosmanoğlu - “tavus tüyü ”
Erkek tavus kuşunun renkli ve gösterişli tüyü - “tüy tüs”
Tüy
“Şu yüzünde tüy tüs olmayan, başı açık evrak okuyan delikanlı mı?” – R. H. Karay - “deve tüyü ”
Deveden elde edilen yün, kıl
“Öyle kabileler var ki çadırları, maşlahları, abaları, heybeleri ve bütün eşyaları deve tüyünden örülmüştür.” – F. R. Atay - “bez tüyler”
Bitkilerde salgı çıkaran tüyler