Uçan Hollandalı Operası Konusu Özeti Karakterleri, Richard Wagner

0
Advertisement

Uçan Hollandalı Operası kim tarafından hangi tarihte yazılmış, bestelenmiştir? Uçan Hollandalı Operasının konusu, özeti, hakkında bilgi.

UÇAN HOLLANDALI (DER FLIEGENDE HOLLAENDER)

Üç perdelik romantik operadır.

Bestecisi: Richard Wagner
İlk oynanış: 1843 Dresden.
Türkiye’de ilk oynanış: 1961 Ankara.

Başlıca kişiler:

Daland (Bas), Hollandalı (Bariton), Senta (Soprano), Erik (Tenor).

Konunun geçtiği çağ ve yer: 18. yüzyılda Norveç kıyılan.

Advertisement

Konusu:

Norveç’li kaptan Daland’ın gemisi korkunç fırtına nedeniyle köyüne yakın bir körfeze sığınmış, nöbetçi dahil tüm gemiciler uykuya dalmıştır. Kısa süre sonra yelkenleri kırmızı bir tekne yaklaşıp Daland’ın gemisine yanaşır. İçinden uzun boylu, yakışıklı, siyah giysili bir adam çıkarak anlatmaya koyulur: İşte bir yedi yıl daha geçmiş, deniz onu acılarla yüklü olarak bir defa daha kıyıya atmıştır. Oysa geçen yedi yıl boyunca ölümü aramış, huzura kavuşamamıştır. Gelen, lanetlenmiş kaptan Hollandalıdır. Daland güverteye fırlar. Hollandalı ortaya mücevher dolu bir sandık getirir, kaptana mücevherler karşılığı evinde kalıp kalamayacağını sorar. Kıvancından deliye dönen Norveç’li bu işe kızının çok sevineceğini belirtir. Daland’ın güzel kızı Senta avcı Erik’le nişanlıdır. Oysa çocukluğundan başlayarak duvarda resmi asılı efsane kahramanı mutsuz Hollandalı’yı sevmiştir. Babasıyla gelen denizciyi hemen tanır; bu sevdiği, özlediği Hollandalı’dır.

İki genç birbirlerine sadakat yemini ederler. Köyün küçük limanında Daland’ın ve Hollandalı’nın tekneleri demirlemiştir Köy halkı ve Norveçli denizciler şarkı söyleyip dans etmekte, bir yandan Hollandalı gemicileri çağırmaktadırlar. Çağrı uzun süre cevapsız kalır, sonra iskelete benzer kılıklarla Hollandalılar belirir. Dediklerine bakılırsa bir yedi yıl daha geçmiş, sevgili kaptanlarının cezası bitmemiştir. Eğer kendisine sadık bir eş bulursa tümü kurtulacaktır. Bu arada Senta görünür. Ardından nişanlısı Erik gelmekte, kendisine sadık kalmasını, eski günleri hatırlamasını istemektedir. Hollandalı bu sözleri duymuş, Senta’nın nişanlısına ihanet eden bir kız olduğunu anlamıştır. Senta sadık eş değildir. Gemisine hareket emri verir Gemi açılırken Senta: «ölünceye kadar sadığım sana!» diye bağırarak kayalardan kendini atar. Aynı anda Hollanda’lının gemisi parçalanmaya başlamış, sulara gömülüp gitmiştir

«Uçan Hollandalı» efsanesinin eski bir geçmişi vardır. Vanderdecken adlı bir kaptan Afrika güneyinde fırtına ve suların etkisine kızıp «Bu yol Cehenneme gitse geçeceğim» der. Bu inat Şeytanı kızdırmış, kaptanı yedi yılda bir gün karaya çıkmaya mahkum etmiştir. Eğer o bir gün içinde kendisine sadık bir eş bulursa kaptan kurtulacaktır. Ceza çok sinsicedir. Çünkü Şeytana göre sadık bir kadın bulmak imkânsızdır. Wagner bu yapıtında ilk devrimci deneyleri yapmış, «müzikli dram»m kurallarını ilk defa açıkça gözlenir biçimde uygulamıştır.

Tanınmış bölümler:

«Uvertür», «Wie oft in Meeres tiefsten Schlund» (Hollandalı’nın aryası), «Summ und brumm» (Çıkrık çeviren kızlar korosu), «Traft Ihr das Schiff» (Senta’nın balladi), «Auf hohen Felsen» (Erik’in aryası), «Wie aus der Ferne» (Senta -Hollandalı) «Steuermann! Lass die Wacht!» (Gemiciler korosu).


Leave A Reply