Ülkelerin Farklı Nüfus Politikaları

0
Advertisement

Ülkelerin farklı nüfus politikaları nelerdir? Neden ülkelere göre farklılıklar gösterir, hakkında bilgi.

Ülkelerin Farklı Nüfus Politikaları

nufus

Ülkelerin nüfus politikaları doğal olarak, ülkeden ülkeye farklılık gösterir; çünkü ülkelerin nüfus artış hızı, ekonomik gelişmesi, halkın kültür düzeyi birbirinden farklıdır.

Birinci grup, doğum ve ölüm oranları düşük olan gelişmiş ülkelerden oluşur. Avrupa ülkeleri, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) bu gruba giren ülkelerdir.

Gelişmiş ülkelerde halkın büyük çoğunluğu doğum kontrolü hakkında bilgi sahibidir ve doğum kontrolü yapmaktadır. Bu nedenle doğum oranları çok düşüktür. Bu ülkelerde doğum kontrolü yapmayanların fazla çocuk sahibi olmaları, genel yaşam standardına ya da ulusal ekonomiye zarar vermemektedir. Bu ülkeler artan iş gücü ihtiyacını karşılayabilmek için nüfus artışını desteklemektedir. Çocuk sahibi olan ailelere maddi destek sağlanmaktadır.

Advertisement

İkinci grup, doğum oranının yüksek, ölüm oranının düşük olduğu gelişmekte olan ülkelerdir. Kore, Güney ve Orta Amerika ülkeleri, Güneydoğu Asya ülkeleri ve Türkiye bu gruba girmektedir.

Bu ülkelerde nüfus planlaması, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi sadece istenmeyen gebelikleri önlemek ya da gebelikler arasını uzatmaya yönelik değildir. Bu ülkelerde nüfus planlaması, ekonomik gelişmeyle nüfus artışını dengelemek, ana-çocuk sağlığını iyileştirmek, korunmaya gereksinimi olan çocuk sayısını azaltmak için yapılır. Bu gruba giren ülkeler, genel olarak gelişmekte olan ülkeler arasında en önde olanlardır. Bu ülkelerde nüfus başına düşen ulusal gelirin en kısa zamanda olanakların elverdiği kadar yükseltilmesi yaşamsal önem taşımaktadır. Bu gruptaki hükümetler aile planlamasına büyük önem vermekte ve bu konuda büyük projeleri uygulamaya koymaktadırlar; çünkü sorun gelişmiş ülkelerdeki gibi gönüllü kuruluşların çabalarıyla çözümlenebilecek ölçüden daha büyüktür. Aynı zamanda halkın büyük bir kısmı da gebeliğin nasıl önlenebileceğini bilmemektedir.

Üçüncü grup ise, doğum ve ölüm oranlarının yüksek olduğu geri kalmış ülkelerdir. Afrika’daki ülkelerin çoğu bu gruba girmektedir. Bu ülkelerde nüfus artışı yüksek olmadığından, hükümetler genellikle nüfus sorununa önem vermemekte, çözümüne ayırmaktadırlar. Bu ülkelerde doğum kontrolü yasak olmadığından, uzmanlar ana ve çocuk sağlığı bakımından halka doğum kontrolünü öğretmektedirler.

Nüfus sorununu bir hükümet sorunu olarak ele alan ilk ülke Hindistan’dır. Hindistan hükümetinin ilk aldığı önlem, doğum kontrol klinikleri kurmak olmuştur. Sadece klinik açmanın programın yürütülmesi için yeterli olmadığı kısa bir sürede anlaşılmış, halkın kliniklere gelmesini beklemek yerine hizmeti halka götürmeye ve halkın eğitilmesine önem verilmeye başlanmıştır. Bu girişimler sonuç vermiş ve ilk yıl içinde doğum kontrol araç ve ilaçlarının kullanılışı % 40 artış göstermiştir.

Nüfus planlamasını ulusal bir dava olarak ele alan hükümetler arasında Pakistan da vardır. Pakistan Cumhurbaşkanı Eyüp Han, 1960 yılında nüfus planlaması çalışmalarını başlatmış ve sağlık bütçesinin yüzde 8’ini bu hizmete ayırmıştır. Bu ülkede hizmet, sağlık merkezleri tarafından yürütülmüş ve sağlık bakanlığında nüfus planlaması için 12 milyon dolar bütçe ayrılarak bir müsteşarlık kurulmuştur.

Çin hükümeti nüfus planlaması hizmetlerini ulusal bir dava olarak ele alan diğer bir devlettir. Okuma-yazma durumu ve ekonomisi bakımından gelişmekte olan ülkelerle gelişmiş ülkeler arasında bir yeri olan bu ülke, Pakistan ve Hindistan’da olduğu gibi tüm ülkeye yaygın bir programla işe başlama yerine, hizmeti önce nüfusun yüzde onunu içine alan pilot bir bölgede başlatmıştır. Uygulama çok başarılı olunca, program kısa sürede tüm ülkeyi kapsayacak şekilde genişletilmiştir.

Advertisement

Asya’nın gelişmiş ülkelerinden biri de Güney Kore’dir. Güney Kore hükümeti nüfus planlaması çalışmalarına 1962 yılında başlamıştır. Çalışmalar hızla gelişmiş ve şu anda 850 sağlık merkezinde 2.500 kişi sadece nüfus planlaması eğitim ve uygulamasıyla görevlendirilmiştir.

Birinci Dünya Savaşından sonra nüfus planlamasını proje olarak ele alan gelişmiş ülke Japonya’dır. Japonya doğum oranını binde 30’dan binde 17’ye düşürmeyi başaran tek ülkedir. Bununla birlikte gelişmiş ülkeler doğum kontrolüyle işsizlik, çocuk suçları gibi durumları azaltmak için ilgilenmeye başlamışlardır.

Türkiye’nin geleneksel nüfus politikası, nüfusunu hızla artırmak yönündeydi. 1950’yi izleyen yıllarda sıtmanın ortadan kalkması, antibiyotiklerin tedavi alanına girmesi, halkın vereme karşı aşılanması ve sağlık kuruluşlarının gelişmesi gibi nedenlere bağlı olarak ölümler azalmıştır. Aynı zaman diliminde doğum oranı fazla değişmediğinden, Türk tarihinde görülmemiş oranda nüfus artmaya başlamıştır.


Leave A Reply