Uygurlar Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Uygurlar hakkında bilgi. Uygurların tarihleri. Uygurların kurduğu devletler ve uygur medeniyeti.

Uygurlar M.Ö. 1. yüzyıldan M.S. 8. yüzyıla kadar Orta Asya’da yaşayan ayrı ayrı devletler kurarak uygarlıkta ve devlet idaresinde çağdaş uluslara örnek olan bir Türk kavmidir. Uygur Türkleri’nin kurduğu devletler genişlik ve güçlülük yönünden diğer Türk devletlerinden büyük değildir. Ancak medeniyet tarihi bakımından Uygurlar’ın yeri diğer Türk soylarınınkinden daha önemlidir.

Uygurların menşei hakkında iki önemli iddia vardır:
1) Uygurlar Kuzey Asyalı’dır. Moğolistan’dan güneye inerek Çin Türkistanına, Çin’in sınırlarındaki yerlere yerleşmişlerdir (M.Ö. I.Yüzyıl).

2) Uygurlar, Çinliler’e bağlı kalan ayrı ayrı Türk boylarından türemişlerdir.

Çinliler Uygur Türkleri’ne “Hu-Hey-Hu” adını verirlerdi. Uygurlar yazıtlarında ise kendilerine verdikleri ad “Türök-Türöki”‘dir. Dilleri katıksız Türkçe adları da Türk adı idi.

Uygur Devletleri

Advertisement

Uygurlar büyük bir imparatorluk değil küçük küçük fakat diğer Türk ve Moğol devletleri üzerinde etkisi büyük olan devletler kurdular.

Uygur devletlerinin kuruluş süreleri üçe ayrılır:

1 – Kuzeyden, güneybatıya göç eden ve diğer Türk uruklarını da sürükleyen Uygurlar uzun yıllar Çinlilere, Göktürk ve Kutluk devletlerine bağlı kaldılar. İlk Uygur devleti 745’de kuruldu. Kutluk devletini yıkarak kurulan bu ilk Uygur devleti bir yüzyıl kadar Moğolistan’a hakim oldu. 846’da Tibetliler ve Kırgızların saldırıları ile yıkıldı.

2 – İkinci Uygur devleti daha kısa ömürlü (851-871) oldu. Tibetliler ile onlarla karışık olan Türkler’den türeyen Hiya’ların saldırısı ile ortadan kalktı.

3 – Dağılan Uygur boyları birleşerek 873′ de yeni bir Uygur devleti kurdular. Cengiz çağına kadar süren asıl Uygur devleti budur. Başkentleri Karabalgasun şehriydi.

Sonraları bu Uygur devletinden bir uruk daha batıda bir Uygur devleti kurdu. Tarihlerde doğudaki Uygurlar “Beşbalık”, batıdakiler ise “Karahanlılar” diye anılır.

Advertisement

Karahanlılar bütün Uygur ve diğer Türk boylarını birleştirip güçlü bir devlet kurdular. Bu devletin en ünlü hakanı Satuk Buğra Han’dı.

Müslüman olduktan sonra Abdülkerim Karahan adını alan Buğra Han, Uygurları ve diğer Türk boylarını zorla müslüman yapmıştır. Kaşgar’ı ve Hutan’ı alarak topraklarını genişletti. Bu soydan gelen Musattan Salur Han, Harun Buğra Han, ün kazandılar. İlik Han zamanında Uygurlar, Gazne Sultan’ı Mahmut’a yenildi. İlik Han’ın yerine geçen Doğan ve Aslan Han’lar Gazneliler’le uğraştılar. II. Aslan Han zamanında Uygur devleti ikiye bölündü.

Doğu Uygur devletinin başına geçen Buğra Han iç savaşlarla uğraştı. 1125’de zehirlenip ölünce batıdaki Uygur devleti onun yerini aldı. Bu devletin hanları önceleri “Tapgaç” sonra da “Hanlar Hanı” adını aldılar. Devlet yüzyıl kadar türlü kargaşalıklar içinde yaşadı. Sonunda Cengiz 1212’de bu devlete son verdi.

Uygurlar da bir süre Cengiz İmparatorluğunun daha sonra da Çinliler’in boyunduruğu altında kaldılar. Bugün Çin Türkistan’ı (Çince’de Sinkiang ili) Fransa’nın üç katı kadar büyüklüktedir ve halkının büyük çoğunluğunu Uygurlar teşkil eder.

Uygur Medeniyeti

Uygurlar, dil, sanat, yapı işleri, yönetim ve resimde çağlarındaki uluslara öncü olmuş diğer Türk boylarına ve bağ kurdukları uluslara öğretmişlerdir.

Uygur Türkçesi “Uygurca” adını taşır. Uygurca yazılmış dini ve edebi pek çok eser vardır. Doğu Türkistan’da yapılan kazılarda bulunan eserler Uygur dil ve edebiyatının yüksek bir gelişmeye uğradığını göstermektedir. Uygurlar 14 harfli bir alfabe kullanırlardı. Bugünkü Moğol ve Mançu alfabeleri Uygur alfabesinden alınmadır.

Uygurca yazıların çoğu Buda dinine aittir. Ayrıca Maniheizm dinine ait eserler de vardır.

Uygurlar baskı işini de bilirlerdi. Yapılan kazılarda bulunan tahta harfler, VIII. yüzyılda Uygurlar’ın kitap bastıklarını göstermektedir. Tapınaklarda bulunan renkli resimler, duvar süsleri, onların güzel sanatlarda Asya ulusları arasında önemli bir yer tuttuğunu gösterir.

Bilim alanında Uygurlar Orta Asya’daki Türk ulusları ile Moğollar’a öncü oldular. Buda dinini Türk ve Moğollar arasına yaydıkları gibi Hint bilim ve felsefesini de bu uluslara tanıttılar. Müslümanlık Uygurlar arasında yayıldıktan sonra da bu dine bağlı bilim adamları yetişti. Uygur fikir adamları Arapça ve Hintçe’den çeşitli tercümeler yaptılar. Uygurlardan kalan en büyük edebi eser “Kutadgu Bilig” XI. yüzyılda Yusuf Han Hacip tarafından yazılmıştır.

Advertisement


Leave A Reply