Vatan ve Millet Sevgisi Şiirleri, Vatan Millet Sevgisinin Şiirlerle Anlatımı

0
Advertisement

Vatan ve millet sevgisini anlatan şiir örnekleri. En güzel vatan sevgisi, millet sevgisi şiirleri, vatan, memleket, yurt, millet sevgisi ile ilgili şiirler.

Vatan ve Millet Sevgisi İle İlgili Şiirler

Vatan ve Millet Sevgisi İle İlgili Şiirler

ARKADAŞ

Milletimin Cumhuriyet kalesi
Taşlarını sağlam ördük arkadaş
Barış için Büyük Millet Meclisi
Başkent Ankara’ya kurduk arkadaş

İnsanlıktır Türk’ün temel görüşü
Bütün cihan ile çağdaş yarışı
Kalbimize yerleştirdik barışı
Nefret zincirini kırdık arkadaş,

insanlığa boynumuzu eğerek
Vatan için canı başı koyarak
Milli egemenlik barış diyerek
Denizden Samsun’a vardık arkadaş,

Millî birlik olduk Samsun ilinde
Sivas ile Erzurum’un yolunda
Şehit verdik cephelerin belinde
Düşman saflarını yardık arkadaş,

Advertisement

Milletçe elele bir bütün olup
Yurttaki düşmanı ot gibi yolup
Cephede günlerce aç susuz kalıp
Düşman karşısına durduk arkadaş,

Türk’e Türk’ten başka sahip olmadı
Cephaneler bitti erzak kalmadı
Ayyıldızlı bayrak gökten gelmedi
Kan döküp şehitler verdik arkadaş,

Rahmet olsun ölen şehitlerine
Selam gazisine, Mehmetlerine
Kin, garez, düşmanlık, nefret yerine
Ayyıldızlı bayrak gerdik arkadaş,

Türk Milleti her an durur sözünde
İnsanlık sevgisi vardır özünde
Yürüyerek Atatürk’ün izinde
Şükür bu günleri gördük arkadaş,

Sevgiyle saygıdır bizdeki yarış
Öztürk’ün şerefi, şanıdır barış,
Vatan toprağını biz karış karış
Kan ile sulayıp kardık arkadaş,
Öztürk ERKILIÇ


GELDİLER

Türk Milleti Atatürk’ün izinden,
Coşkun seller gibi akıp geldiler.
Fatma’sıyla, Mehmed’iyle birleşti,
Tutsak yaşamaktan bıkıp geldiler.

Advertisement

Barışmaya, dost olmaya, gülmeye,
Ayrık otu kök salmadan yolmaya,
Vatanını düşmanlardan almaya,
Çözüm yollarına bakıp geldiler.

Vuruştular, savaştılar durmadan,
Doğuyu, batıyı ayrı görmeden,
Toprağından bir tek karış vermeden,
Oluk oluk kanlar döküp geldiler.

Köylü mastasıyla, işçi kazmayla,
Gelin duvağıyla kanlı çizmeyle,
Şehitlere koçaklama yazmayla,
Toplandı kararlı çıkıp geldiler.

Söndürmedi yaktı ocağımızı,
Aydınlattı köşe bucağımızı,
Kahraman ordumuz sancağımızı,
Sınır boylarına dikip geldiler.

Türk Milleti merttir kendi sözüne,
Karayı, çürüğü koymaz özüne,
Barış tohumunu dünya yüzüne,
Egemen olarak ekip geldiler.

Demiri, kromu eritmek için,
Fabrikalar kurdu üretmek için,
Uygar Türkiye’yi yaratmak için,
Plânlı, düzene sokup geldiler.

Bilimi kendine rehber alarak,
Mazlum milletlere örnek olarak,
Dostluğu, sevgiyi böyle bularak,
Barışçı tavrını takıp geldiler.

Cumhuriyet lâik devlet görmeye,
Cennet yurdumuza hayat vermeye,
Büyük Millet Meclisi’ni kurmaya,
Bağnaz anlayışı yıkıp geldiler.

Millî egemenlik, barış yolunda,
Türkçe konuştular kendi dilinde,
Çağdaş uygarlığın tezi elinde,
Sevgi meşalesi yakıp geldiler.
Ali Metin


MİLLETİZ

Çağdaş bir ülkedir güzel Türkiyem,
Dargınlara barış salan milletiz,
Medenî insana yakışmaz kavga,
Kardeşlikten yana olan Milletiz.

Erzurum ve Sivas kongireleri
Millî beraberlik kurmaktı yeri,
Bu cennet vatanım Ata eseri,
İstiklali için ölen Milletiz.

Advertisement

Kurtuluşa kadar savaş eyledik,
Yurtta sulh cihanda sözün söyledik,
Kalkınmak içinde umman boyladık.
Kötüyü defterden silen Milletiz.

Dokuzyüz yirmide Meclis kuruldu,
Çok önemli kararlara varıldı,
Vekillere yeminleri verildi,
Biz düşmana dostça gülen Milletiz.

Yakışmaz insana yapılmaz zulüm,
Yurdumda egemen olamaz zalim,
Vermem bayrağımı kesilse kolum,
Şuurlu bağımsız kalan Milletiz.

Millî duygularla dolu döşümüz,
Bulunmaz dünyada bizim eşimiz,
Ulusal kurtuluş son savaşımız,
Kötüyü kökünden yolan Milletiz.

Asırlar boyunca vardır şanımız,
Özgürlüğe feda tatlı canımız,
İslamiyet varki yüce dinimiz,
Gerçek olan yolu bulan Milletiz.

Kemal Atatürk’ün kurduğu yoldan,
Her zaman ileri gittik her daldan,
İlkemiz eşitlik düşürmem dilden,
Bal olup peteğe dolan Milletiz.

Memleketim daim huzurla dola,
Bülbül hiç küsmesin bahçede güle,
Bayram etsin halkım tutsun elele,
İnsan haklarını bilen Milletiz.

Durak ŞAHİN derki herkes gülmeli,
Gönüllere sevgi saygı dolmalı,
Bütün dünya bunu böyle bilmeli,
Dostluğa kararı kılan Milletiz.
Durak ŞAHİN

VATAN DA BİR ANNEDİR

Biz bu vatanda doğduk,
Vatan da bir annedir.
Ona da anne dedik.
Vatan da bir annedir.

Anavatandır adı,
Her Türk’e hoştur tadı.
Yazık Atam doymadı,
Vatan da bir annedir.

Advertisement

Vatanım Anadolu,
Her yanı “ana” dolu.
Şan dolu şeref dolu,
Vatan da bir annedir.

Onda yatan Atamdır,
Bölünmez bir bütündür.
Canımızdan üstündür,
Vatan da bir annedir.
Ali Sincer


SANA DAİR

Senden duymuşum ilkin,
Kızılırmak’ın , Sakarya’nın sesini,
Göz göze gelmişim Atatürk’le
Dilim çözülmüş, işlemiş elim,
Çizmişim haritasını Türkiye’min:

Avucumun içi gibi bilirim şimdi,
Trakya’yı, Anadolu’yu.
Havası nefesim, toprağı ekmeğim,
Kabaları , köyleri ne haldedir,
Nasıl geçinir insanları, bilirim.

Dağlarımızın çoğu gazi;
Neler çekmiş halkım önceleri
Buğday için, pamuk için.
Kaç kere kana boyanmış yeryüzü!
Çıkmaz aklımdan İstiklâl savaşları.

Bahset yeni buluşlardan, ilerlemelerden
Sana vermiş kulağını köyüm.
İçinde memleketimin şarkıları
Üstünde ay yıldızlı hürriyet.
Mehmet BAŞARAN


VATAN DESTANI

O kadar dolu ki toprağın şanla,
Bir değil, sanki bin vatan gibisin.
Yüce dağların çöken dumanla
Göklerde yazılı destan gibisin.

Hep böyle bulutlar içinde başın,
Hilâli kucaklar her vatandaşın;
O kadar leventsin, fidan gibisin.

Çiçeksin, bayılır kuşlar kokundan,
Her dalın bir yay ki zümrüt okundan,
Müjdeler fısıldar Ergenekon’dan
Bu sese gönülden hayran gibisin.

Ey bütün cihâna bedel Türk eli,
Açtığın cenklerin yoktur evveli,
Tarihin bir nehir ki coşkundur seli,
Sen ona nisbetle ummân gibisin.

Bir yandan hep böyle taştın, köpürdün,
Bir yandan cefâlı bir ömür sürdün,
Fakat ne derece ezildinse dün
Şimdi yine tunçtan kalkan gibisin.

Advertisement

Yeni bir ay ördün al bayrağına,
Girdin en sonunda irfân bağına;
Medeni hayatın nur ırmağına
Ezelden susamış ceylân gibisin.
Halit Fahri OZANSOY


VATANIM

Bu topraklar üstünde,
Benim yuvam her bucak.
Vatanımdan bir parça,
Şehir veya köy, bucak…

Doğudaki bir yerin,
Batımızdan farkı ne?
Ha güneyde Adana,
Ha kuzeyde, Edirne…

Ağlayanla ağlarım,
Gülenlerle gülerim.
Onlardır sevincim,
Onlarladır kederim…
İ. Hakkı TALAS


VATAN

Vatan! Sen büyüksün.. Vatan ! Sen güzel..
Bu can feda olsun, senin yolunda..
Varlık içinde yok sana bir bedel
Hilâl sağ yanında, yıldız solunda.

Gencim, ateşliyim, kavi kolluyum,
Vatan hiç üzülme, ben Türk oğluyum!
Sisler dağılıyor, karlar eriyor,
Bahar gelmek üzre, çiçek açsana.

Toplar ak dumandan duvak seriyor,
Vatan küllerini ona saçsana.
Gencim, yüreğimde ateş doluyum,
Vatan sana kurban bir Türk oğluyum!

Vatan! Sensin ancak arslan kafesi,
Gökler, şehitlerin mavi tahtıdır.
Dağlar, gazilerin yeşil türbesi,
Deniz, evladının çoşkun bahtıdır.

Gencim, kuvvetliyim, Rabb’in kuluyum,
Vatan güven bana, ben Türk oğluyum!
Aka GÜNDÜZ


VATAN

Vatan çalıştığım yer,
Alın teri dökerek.
Vatan alıştığım yer,
Severek, sevilerek.

Her Türk bu vatanda bir,
Sağlam, sağır, kötürüm.
Her memlekette esir,
Bu memlekette hürüm.

Advertisement

Al kanım bu bayrağın,
Düşüncem bu milletin.
Vücudum bu toprağın,
Canım bu memleketin.

Vatan, ey güzel annem,
Sensin kemiğim, etim.
Ben nasıl seni sevmem,
Ey güzel memleketim.
İlhami Bekir TEZ


VATAN

Bir gün gelir başka yerler gezersen,
Gönlünde bir yabancılık sezersen
Annesinden ayrı düşen bir yavru
Gibi sızlar küçük kalbin. İşte bu

Vatan sevdasıdır. Bu söze inan:
Hepimizin annesidir bu vatan.
Uzaklardan dönüyorken vatana
Rüzgar bir hoş koku getirir sana.
Dalgaların lisanından anlarsın.

İstersin ki gemi uçsun, yaklaşsın.
Bir minare gözükürken sislerden
Kalbin taşar içindeki hislerden.
Mavi gökler, yeşil kırlar, şehirler,
Bize şeref fısıldayan nehirler,
Uyan diye uğuldayan korular…

Düşün yavrum bu yerlerde neler var?
İşte senin bu değerli memleket,
Annen gibi onu sev de hizmet et.
Bir fena söz işitirsen iyi bil:

Beğenmeyen bizi halis Türk değil.
Bir yabancı gelir seni kandırır,
Eğer derse bu memleket fenadır
Darıl yavrum, onu sakın söyletme,
Toprağını hainlere çiğnetme.
İbrahim Alaettin GÖVSA


YURT TÜRKÜSÜ

Güzel yurdun dağlarını
Uzaktan göresim gelir.
Keskin esen yellerine
Başımı veresim gelir.

Gözümde tüter damların,
Sakız kokulu çamların,
Türkü söyler akşamların
Bana kendi sesim gelir.

Hoştur dağının eteği,
Yamaçlarının çiçeği,
Gece ayın gezindiği
Altın yokuşların vardır.


NASIL YAŞADIMSA

Memleketim, derdim , memleketim
Dağına , taşına seslenirdim.
İçime vuran derinliklerinden
Yankılarda adımı dinlerdim
Sevdiğim göllerin, vadilerin.

Advertisement

Dünyada hiçbir yer de bence
Türkiye kadar güzel değildir.
Madem emeğimi toprağına harcadım
Madem yorgunluğum göğüne dalmakta diner…

Bir gün bağlardan bahçelerden yürüdüm
Zeytinlikler, ardından çam ormanları.
Birden bir tepeye varınca esmeye başladı
Kır çiçekleri, kayalar, fundalar üzerinden
Oracıkta şehit olanların anıları.

Oracıkta şehit olanların kanı
Karışmıştı çimenlerin yeşiline.
Güler gibiydi herbiri bir taşın gerisinde
Rumeli’nin, Anadolu’nun bize benzer insanları.
Orada uzandım çimenlerin üzerine

Orada çocukluktan gençliğe geçtim.
Orada anladım, ölmez, insan
Ölülerin inancıyla yaşar
Ölülerin inancıyla ölürse.
Necati CUMALI


Leave A Reply