Vincent Van Gogh Kimdir? Vincent Van Gogh Hayatı, Eserleri, tabloları, biyografisi. Vincent Van Gogh’un yaşadığı yerler ve sanatı.
Vincent Van Gogh Hayatı
Vincent Van Gogh Hollandalı bir ressamdır (Groot Zundert 30 Mart 1853 – Anvers-sur-Oise 29 Temmuz 1890). 1869’da bir sanat galerisinde çalışmaya başladı. Yaşadığı mutsuz aşkın getirdiği bunalımın yanında aşırı geçimsizliği nedeniyle işine son verilince bir süre öğretmenlik, kitapçı tezgahtarlığı gibi işlerde çalıştı ve bir din okulunda öğrenim gördü.
Din görevlisi olarak Belçika’daki madencilik bölgesi Borinage’ye gitti. Maden işçileriyle özdeşleşmek için onların sefalet içindeki yaşam biçimini benimseyerek kilisenin tepkisini çekti. Bir süre sonra da görevine son verildi. 1880’de kardeşi Théo’nun desteğiyle anatomi ve perspektif dersleri aldı. İnsanın doğuştan iyi olduğuna çevresel koşullardan dolayı kötülüklere itildiğine inandığından bir fahişeyle birlikte yaşamaya başladı. Bundan dolayı ailesiyle arası bozuldu.
Akıl Hastanesine Yatması
1885’te Anvers’te bir akademiye yazıldı. Orada Rubens‘in eserlerini ve Japon estampajlarını inceledi. Ertesi yıl Paris’e giderek Fernand Cormon’un atölyesinde çalıştı. Toulouse Loutrec, Emile Bornard ile tanıştı. Arles’da Guaguin ile aynı evi paylaştı. 1889’da kendi isteğiyle dinlenmek için bir akıl hastanesine yattı. Daha sonraları geçirdiği şiddetli sara krizleri yüzünden pek çok kez tedavi gördü. Kardeşi Théo’nun önerileriyle Auves-sur-Oise’a yerleşti. Hastanede gelen bir kriz sonunda kendini kurşunla göğsünden yaraladı, iki gün sonra da öldü.
Sanatı
Resim sanatına olan ilgisi madenci yaşantısı sıralarında derinlik kazandı. 1880’den sonra değişik teknikler denedi. Karakalem desenler, taş baskı çalışmaları, suluboya denemeleri yaptı. İlk yağlıboya çalışmalarına da bu dönemlerde başladı. Koyu ve karanlık renklerle sıradan olaylara içindeki bir kaynaktan gelen ışıkla aydınlık kattı. Japon baskılarının etkisiyle resimlerini daha çok renklerle anlatıma yöneltti. Empresyonist (izlenimci) akımla birlikte noktacılardan (Puantilistler) da esinlenerek kendi üslubunu yarattı.

Vincent Van Gogh Otoportresi
Kendi portelerinde belirginleşen bu üslup içinden taşan enerjiyi yansıtan güçlü fırça darbeleriyle, renklerin çarpıcılığı, Van Gogh tanımına güçlü bir dinamizm kazandırır. Kendini resme verdiği dokuz yıl içinde 600 yağlı boya, 800 kadar suluboya ve desen çalışması yaptı. Başlıca eserleri: Patates Yiyenler (1985), Potinler (1887), Pére Tanguy’un Portresi (1887), Fötr Şapkalı Kendi Portresi (1887), Arles de Açılır Kapanır Köprü (1888), Ay Çiçekleri (1888), Gece Kahvesi (1888), Kesik Kulaklı Kendi Portresi (1889), Arles’de Vincent’in Odası (1889), Okul Çocuğu (1890), Gün Batımında Mısır Tarlaları (1890).
Vincent Van Gogh Tabloları için buraya tıklayınız.
KAYNAK 2
Vincent Van Gogh
Dünya üzerinde en fazla tanınan birkaç ressamdan birisidir. 1853 yılında Hollanda’nın Brabant eyaletindeki Groot-Zundert kasabasında doğdu. Babası bir Kalvinist rahibiydi. Lahey’de tablo alım-satımı ile uğraşan dayısı Van Gogh’u onaltı yaşındayken yanına aldı. Van Gogh daha sonradan Londra ve Paris’te sanat eseri komisyoncularının yanında çalıştı. 1876’da İngiltere’de sanat öğretmenliği yaptıysa da sonradan bazı dini düşüncelerin etkisi altında Hollanda’ya döndü. Madencilerin arasında yaşadı. Bu arada resimle de yakından ilgileniyordu. 1880’de resim öğrenimi yapmak üzere Brüksel’e gitti.
Ağabeysi Theo, Van Gogh’un en büyük dayanak noktasıydı. Theo her fırsatta onda bir sanatkar ruhu bulunduğunu söylüyor, kendisini tamamen resme vermesini tavsiye ediyordu.
Van Gogh Anvers’teki kısa bir öğrenim devresinden sonra Paris’e, ağabeysi Theo’nun yanına yerleşti. Orada empresyonist ve neo-empresyonist ressamların etkisi altında kalarak şöhretinin temeli olan resimlerini yapmaya başladı.
Van Gogh Paris’te iki yıl kadar kaldıktan sonra ağabeysinden aldığı parayla güney Fransa’ya gitti. Provence eyaletinin Arles şehrine yerleşti. Orada devamlı olarak resim yapıyor kır manzaraları ile köy hayatını tual üzerinde ebedileştiriyordu.
Bir ara yeğeni olan ressam Gauguin de Arles’e gelerek beraber çalıştılar. Fakat Van Gogh asabi mizaçlı bir insandı. Sık sık sinir krizleri geçiriyor zaman zaman klinikte tedavi ediliyordu. Bu sinir krizlerinin birinde sebepsiz yere arkadaşı ressam Gauguin’i bıçakla tehdit etti. Sonra da pişman olarak kendi kulağını kesti. Bir müddet sonra da intihar ederek hayatına son verdi.
Van Gogh kendine has tarzı ile XIX. yüzyıl ikinci yarısının en ilgi çekici ressamlarından biridir. “Patates Yiyenler“, “Montmartre’ daki Lokanta“, “Arles’li Kadın“, “Beyaz Güller” gibi tabloları eserlerinin en ünlülerindendir.
17 yorum
çok güzel olmuş
harika
ne kadar güzel müttiş
walla süper olmuş tebrikler heryeri aradım yok yok 9 sayfaydı siziznki 1 sayfa aradığım bu !!! harikasınız : *
ressam van gogh un ilginç bir hikayesi varmış
süpperrr ya hem çok detaylı hem de özet şeklinde tebrikler
o deilde brüksele gitmiş ya brüksel lahanası ordanmı gelio 😀
cok komik
cok güzel
Çok iyi olmuş elinize sağlık 😀
süper olmuş
süper
süperrrr
çok işime yaradı süpeerrr olmuş nasıl derlediniz 🙂
harika
Yaaa çok uzun bi özet geçemediniz
harika güzel olmuş