Woodrow Wilson Kimdir? Wilson İlkelerinin Mimarı Amerika Başkanı

0
Advertisement

Woodrow Wilson kimdir? Wilson İlkelerinin mimarı Amerika’nın 28. başkanı olan Woodrow Wilson’un politik ve kişisel hayatı hakkında bilgi. Wilson İlkeleri ve sonuçları.

Woodrow Wilson

Woodrow Wilson (Kaynak: wikipedia.org)

Thomas Woodrow WILSON (28 Aralık 1856, Staunton, Virginia, ABD – 3 Şubat 1924, Washington, DC, ABD), Amerika Birleşik Devletleri’nin 28. cumhurbaşkanı, aynı zamanda bir tarih ve hukuk bilginidir. Wilson, 1856’da Virginia’nın Stounton kasabasında doğdu. Babası rahipti. Küçük yaşta İngiliz edebiyatına merak sardı.

İngiliz gramerini öğrendi. Subay olmak istiyordu; fakat hastalığı ve babasının ısrarı üzerine Princeton Üniversitesi’ne girdi. Burada ve diğer üniversitelerde tarih, hukuk, felsefe öğrenimi gördü. Bir süre avukatlık ettikten sonra, öğretmenliğe başladı. Profesör ve rektör olarak 25 yıl çeşitli üniversitelerde bulundu. T. W. Wilson bilhassa siyasi konularda bir otorite olarak kabul ediliyordu. 1910 yılında New Jersey valisi oldu. Ortaya attığı liberal kanunlarla bütün Amerika’da tutuluyor ve seviliyordu. Bunun sonucu olarak 1912 yılındaki başkanlık seçimini, Demokrat Parti adayı sıfatı ile kazandı. Bir reform programı hazırladı. Özden bir barış taraflısı idi. 1916’da ikinci defa başkan seçildi. En büyük amacı yurdunu Birinci Dünya Savaşı’nın dışında tutmaktı. Bunun için Amerika’nın tarafsızlığını ilân etmişti; savaşan devletlerin arasını bulmaya çalışıyordu.

Ama Alman denizaltıları, Atlas Okyanusu’ndaki Amerikan gemilerini de batırmaya başlayınca halk oyunun tepkisine karşı koyamadı. Almanya’ya savaş ilân etti. Böyleyken bile, hâlâ barış için çalışıyordu. 1918 yılında, tarihte «Wilson Prensipleri» diye tanınan meşhur 14 maddelik milletlerarası karşılıklı iyi niyet esaslarını ilân etti. Bu prensiplerinde, Wilson, yenilen devletler için de âdil ve insani bazı esaslar teklif ediyordu. Bu prensipleri, savaşan bütün devletler kabul ettiler.

Almanya, biraz da buna güvenerek savaşı bıraktı. Thomas Woodrow Wilson, Paris’ teki Versailles toplantısına, Amerika adına katılmıştı. İngiltere ve Fransa, bu toplantıda, Wilson Prensiplerini benimseyen tutumlarını değiştirdiler. Bu yüzden Almanya ve Osmanlı zarara uğratılmış oldu. Thomas Wilson’un Avrupalı diplomatlara karşı başlıca başarısı, onlara, bir milletler cemiyeti kurulması fikrini kabul ettirmesi olmuştu. Bununla beraber, Amerika Senatosu kendi başkanlarının teklifi ve ısrarı ile kurulan bu cemiyete, üye olmayı kabul etmedi. Bu durum Wilson için ağır bir siyasi darbe oldu. Siyasal ünü azaldı. 1921 yılındaki başkanlık seçimini, Hardîng’e yenilmek suretiyle kaybetti, Bunun üzerine siyasal hayattan çekildi. Bazı ülkelerde büyük bir geziye çıktı. 1924’te Washington’da öldü.

Kaynak – 2

Woodrow Wilson; Thomas Woodrow Wilson Amerika Birleşik Devletleri’nin 28. devlet başkanı (Virginia/Staunton 1856 – Washington DC 1924). New Jersey College’da (Bugünkü Princeton Üniversitesi) hukuk öğrenimi gördü (1875-1879). 1882’de Atalanta’da açtığı hukuk bürosunu yürütemeyince Baltimore John Hopkins Üniversitesi’ne doktora çalışmasına döndü (1883). Wesleyan Üniversitesi’nde (Connecticut) profesörlüğe (1888) yükseldi. Princeton Üniversitesi’nin daveti üzerine, bu üniversiteyi geçti (1890).

Advertisement

12 yıl boyunca, hukuk ve ekonomi politikası okuttu. 1902’de rektör seçildi ve bu görevini 8 yıl sürdürdü. 1910’da görevinden ayrılarak Demokrat Parti’den politikaya atıldı. Ocak 1911’de, New Jersey valisi seçildi. Hızlı yükselişini Demokrat Parti’den başkan adaylığı için yapılan ön seçimi kazanarak sürdürdü (Haziran 1912). Kasım 1912’de yapılan başkanlık seçimini, Cumhuriyetçi Parti’nin güçlü iki adı, o sırada başkan olan cumhuriyetçi William Taft ile bir önceki başkan Theodore Roosevelt yandaşlarının çekişmelerinden yararlanarak kazanmayı başardı. 4 Mart 1913’te resmen göreve başladı.

New Freedom (Yeni Özgürlük) adını verdiği hükümet programında yer alan ekonomik, sosyal, reformların büyük bölümünü uygulamaya geçirmeyi başardı. İçteki ilerici uygulamalarına karşın dış politikada, ABD’nin çıkarlarına ters düşen her türlü girişime katı bir tutumla yaklaştı: Haiti’nin işgali, 1915; Santa Domingo’ya (bugünkü Dominik Cumhuriyeti) askeri çıkarma, 1916; Meksika’da, Huerta yönetiminin tanınmaması, 1914; halk önderi Panço Villa ayaklanmasına karşı, ABD çıkarlarını koruma amacıyla Pershing Kolordusu’nun Meksika’yı işgali, 1916.

Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması karşısında, ABD’nin yansız kalacağını duyurdu. 1915 Şubatında, Almanya’ nın Büyük Britanya ve Fransa’ya karşı başlattığı yoğun denizaltı savaşı; Manş ve İrlanda Denizi sularında seyreden İtilaf Devletleri ticaret gemilerinin batırılacağının açıklanması, ABD Kongresi ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. ABD bandıralı 2 yolcu gemisinin batırılmasına karşın, Wilson, kararlı tutumunu sürdürdü ve 4 Mayıs 1916’da Almanya ile antlaşma yaparak denizaltı savaşının sona erdirilmesini sağladı. Kasım 1916’da, ikinci kez başkan seçildi. Savaşın sona erdirilmesi yönünde yoğun çaba harcamayı sürdürdü. Ancak, Almanya’nın yeniden denizaltı savaşına başlaması (31 Ocak 1917), tüm umutlan boşa çıkarınca, 3 Şubat 1917’de Almanya ile diplomatik ilişkilerin kesildiğini açıkladı. 2 Nisan 1917’de, Kongre’de ABD’nin savaşa girmesi için yetki aldı. Böylece ABD, 6 Nisan 1917’de resmen İtilaf Devletleri’nin yanında savaşa girmiş oldu. Avrupa’ya asker gönderdi; bu arada kalıcı, dengeli bir barışa zemin oluşturacak, dünya tarihine “Wilson İlkeleri” olarak geçen ünlü “Ondört İlke” planını, Kongre’ye sundu (8 Ocak 1918).

Ateşkes ilanını (Kasım 1918) izleyen Paris Barış Konferansı’nda (Ocak 1919) ileri sürdüğü “Ondört İlke”nin benimsenmesi durumunda Almanya ile ayrı bir barış antlaşması imzalayacağını açıkladı. Versailles Barış Antlaşması’nın imzalamasının (28 Haziran 1919) hemen ardından ABD’ye döndü. 10 Temmuz 1919’da Kongre’ye sunulan antlaşma büyük tartışmalara yol açtı. Muhalefetin odak noktasını, Milletler Cemiyeti’ne üyelik oluşturuyordu. Wilson, ABD’nin çeşitli eyaletleri ve kentlerinde yaptığı toplantı ve konuşmalarda kamuoyundan destek sağlamaya çalıştı. Bu yorucu gezi, sağlığının iyice bozulmasına yol açtı.

25 Eylülde ciğerlerinde baş gösteren rahatsızlık, 2 Ekimde sol yanının felç olması Kongre’de, Demokratların şansını büyük ölçüde azalttı. 19 Kasım 1919 ve 19 Mart 1920’de toplanan Senato, Versailles Antlaşması’nı onaylamadı ve ABD; Milletler Cemiyeti’ne katılmadı. 20 Kasım 1920’de, başkanlık seçimini Cumhuriyetçi aday Warren G. Harding kazandı. Dünya barışı için gösterdiği çabalarla 1919 Nobel Barış Ödülü’nü kazandı.

Advertisement


Leave A Reply