Y Harfi İle Başlayan Zıt Anlamlı Kelimeler

0
Advertisement

Y harfi, Türkçede bulunan Y harfi ile başlayan Zıt anlamlı sözcükler, kelimeler listesi ve anlamları.

ABCÇDEFGHIİ –  KLMNOÖPRSŞTUÜVYZ

yabancı: 1. bildik, tanıdık, akraba. 2. yerli,

yabani: 1. evcil. 2. medeni,

yabansı: normal, olağan,

yabansılık: tuhaflık, aykırılık.

Advertisement

yad: tanıdık,

yağı: dost.

yahşi: çirkin, kötü.

yakalamak: kaçırmak,

yakalanmak: kaçmak,

yakın: uzak.

Advertisement

yakınlık: yabancılık,

yakınma: beğenme,

yakışıklı: çirkin, biçimsiz.

yaklaşık: tam olarak,

yaklaşmak: uzaklaşmak, ayrılmak, kopmak,

yakmak: söndürmek,

yalan: doğru, gerçek,

yalandan: sahiden,

yalanlamak: doğrulamak,

yalın: süslü, gösterişli.

yalnız: kalabalık, birlikte,

Advertisement

yaman: etkisiz, güçsüz,

yamrı yumru: düzgün,

yamulmak: doğrulmak,

yanaşmak: uzaklaşmak,

yandaş: karşıt, bitaraf.

yanık: sönük,

yanılgı: doğru,

yanılmak: bilmek,

yanlı: tarafsız,

yanlış: doğru, gerçek,

yanlışlık: doğruluk,

Advertisement

yanlışlıkla: kasten, bilerek, bile bile.

yanmak: sönmek,

yansız: taraf, yandaş,

yapay: tabii, doğal,

yapıcı: yıkıcı, kinci,

yapım: yıkım.

yapışmak: ayrılmak, bırakmak.

yapma: 1. yıkma, bozma. 2. hakiki, içten.

yapmacık: samimi, içten,

yapmak: yıkmak, yok etmek,

yaramaz: oturaklı, uslu.

Advertisement

yarar: zarar,

yararlı: faydasız,

yas: neşe, sevinç,

yaş: kuru.

yaşamak: ölmek, göçmek, vefat etmek,

yaşatmak: öldürmek,

yaşlanmak: gençleşmek,

yaşlı: genç.

yatılı: gündüzlü,

yatıştırmak: kışkırtmak,

yavaş: hızlı, ivedi,

Advertisement

yaya: atlı.

yayılmak: toplanmak,

yazılı: sözlü.

yazmak: bozmak, silmek,

yedek: asil.

yegâne: çok, fazla,

yeğ: kötü, fena, beter,

yeis: sevinç,

yeni: eski, yıllanmış,

yenik: galip.

yenilgi: galibiyet, zafer, utku.

Advertisement

yerinde: uygunsuz, yakışıksız, yersiz,

yerinmek: sevinmek,

yerleşik: göçebe, gezici, seyyah.

yerli: 1. taşınabilir. 2. yabancı.

yermek: methetmek, beğenmek, övmek,

yersiz: yerinde, uygun, münasip.

yeşillenmek: kurumak,

yeterli: ehliyetsiz, kifayetsiz, salâhiyetsiz.

yeterlik: yetersizlik, acemilik.

yetişkin: 1. küçük, ufak. 2. geçkin. 3. ham, yetişmemiş.

yetişmek: 1. kaçırmak. 2. gecikmek,

Advertisement

yetiştirici: tüketici, yiyici,

yetkin: eksik, kusurlu,

yığılmak: dağılmak,

yıkıcı: yapıcı, onaran,

yıkık: sağlam, bayındır, mamur.

yıkım: yapım, onarım, inşa, imar etme.

yıldırmak: cesaretlendirmek,

yılgın: korkusuz, cesur, yürekli.

yılışık: ciddi, ağırbaşlı, efendi.

yılmak: yüreklenmek, cesaretlenmek, güçlenmek,

yırtıcı: evcil, ehli.

Advertisement

yiğit: korkak, yüreksiz,

yiğitlik: korkaklık,

yitik: bulunmuş,

yitirmek: bulmak, elde etmek.

yoğun: 1. seyrek. 2. hafif,

yok: 1. seyrek. 2. hafif,

yok: var, mevcut,

yokluk: varlık, bolluk,

yoksul: zengin, varlıklı,

yok olma: var olma, belirme, ortaya çıkma,

yokuş: iniş.

Advertisement

yollamak: 1. almak. 2. karşılamak. 3. getirtmek,

yolsuz: uygun, yasal, kanuni,

yom: uğursuzluk, kara talih, kötü haber,

yorgun: dinç, zinde,

yorulmak: dinlenmek,

yoz: işlenmiş,

yozlaşma: ehlileşme,

yufka yürekli: dayanıklı,

yukarı: aşağı, alt.

yummak: açmak,

yumuşak: sert, katı.

Advertisement

yutmak: 1. çıkarmak, kusmak. 2. aldanmamak,

yüce: alçak,

yüceltilmiş: alçaltılmış.

yüksek: alçak,

yükselme: alçalma,

yüksekten: mütevazi.

yürekli: ödlek, korkak,

yüreksiz: yürekli, cesaretli,

yüzsüz: mahçup, çekingen,

yüzüstü: tamamlanmış.

Advertisement


Leave A Reply