Yara Nedir? Sözlük Anlamı

1.Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik
“Yaranı tımar ettiler mi?” – N. Hikmet
2. Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık
“Geminin omurgasındaki yara.”
3. Vücutta işlemekte olan çıban
4. Dert, üzüntü, acı
“Bu yarayı deşmeyin.”

1. vücutta veya bir şeyin yüzünde yara oluşmasına sebep olmak
2. büyük üzüntü vermek

yara iyi olup geçmek

zorunlu ihtiyacı karşılamak

1. yaralanmak
“Beyzade sağ salim kurtulacak ama İbiş ağır bir yara alacaktı.” – T. Buğra
2. itibar kaybetmek

“bir işte sorumlu aranırken kusuru olan kimse telaşa düşer” anlamında kullanılan bir söz

bir derdin acısını çoğaltmak

1. yara kapanmayıp akıntı sürmek
2. üzücü bir olayın etkisi bitmemek

acıyı, üzüntüyü hatırlatmak, tazelemek

üzüntüyü, sıkıntıyı, acıyı hatırlatmak, yeniden ortaya çıkarmak

Yara üzerine yapıştırılan, özel olarak hazırlanmış, ilaçlı, küçük şerit

1. Bedendeki derin ve ciddi yara
2. Bir olay sonunda varılan olumsuz durum

Bir kimseyi derin üzüntü içinde bırakan acı, dil yarası
“Sürgünü yalnız memleket hasreti yıkmaz, yıkması için bu hasrete utandırıcı bir gönül yarası karışmalıdır.” – R. H. Karay

1. Vurma ve incitme sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük
“Üstü başı parça parça, vücudu yara bere içinde fakat gözleri bakıyor ve ağzı gülüyor gibi.” – Y. K. Karaosmanoğlu
2. Herhangi bir şeyde görülen çizik, ezik

Şirpençe

Yürek yarası

Halk arasında yaralara iyi geldiğine inanılan bitki

Evlat acısı

Genellikle yatağa bağımlı hastalarda hareketsizlik, basınç ve duyu kusuruna bağlı olarak deri veya deri altı dokularda oluşan yara

Kapanmamış yara

Acı sözün yarattığı kırgınlık

Aşktan, özlemden, başarısızlıktan duyulan büyük keder, aşırı üzüntü, kalp yarası