Adli ve idari yargıda hak arama yolları nelerdir? Tazminat davası, ceza davası, idari dava açma, idareye başvuru hakkında bilgi.
Yargıda Hak Arama Yolları
a. Adli Yargıda Hak Arama
Kişiler, aralarında çıkan sorunları çözemediklerinde mahkemelere başvururlar. Bu başvuru, onların sorunlarının çö-zümününün adli yargının kapsamına girdiğini göstermektedir. Adli yargıda sorunların çözülmesi için açılan iki tür dava vardır. Bunlar, tazminat davası ve ceza davasıdır.
a.1. Tazminat Davası
Kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerinden kaynaklanan zararın giderilmesi için açılabilir. Bireyler, haksızlığa uğradıklarını düşündüklerinde, haksızlığa uğramalarına neden olan kişi ya da kuruluş aleyhinde tazminat davası açabilirler. Tazminat, bir kişinin bilerek ya da dikkatsizlik sonucu başka birine verdiği hasar ya da kayıplara karşılık olarak ödenen paradır.
Tazminat maddi zararın karşılığında olabildiği gibi, manevi zararın karşılığı da olabilmektedir. Manevi tazminat, bireyin kişilik haklarına yöneltilen haksız bir ihlâl sonucunda, hakkı ihlâl edilenin manevi zararını, çektiği acıyı, manevi üzüntüsünü veya uğradığı ruhsal sarsıntıyı gidermeye yardımcı olacak bir miktarın takdir edilmesidir.
a.2. Ceza Davası
Bir kişi yasada suç sayılan bir davranışta bulunuyorsa o kişiye ceza davası açılır. Bu davada amaç, davalıdan tazminat alma değil, onun ceza almasını sağlamaktır. Ceza davası bir suç duyurusu ile başlar. Ardından ceza takip mercileri (polis, savcılık, sulh mahkemesi savcılığı) soruşturma başlatırlar. Sonrasında mahkeme başlar. Buna göre, haklarının ihlâl edildiğini düşünen bir kimse, hakkını ihlâl eden kişi hakkında suç duyurusu ile ceza davasını başlatabilir.
Örneğin okullar, öğrencilere eğitimin verildiği temel kurumlardır. Bu kurumlardan birinde herhangi bir kişi eğitim öğretimin yerine getirilmesine engel oluyorsa, ona ceza davası açılır. Dava mahkemeye verilecek bir dilekçe ile açılır. Dava dilekçesi ekinde posta masrafları ve dava harcı ödendiğine dair makbuz mahkemeye teslim edildiğinde dava açılmıştır.
b. İdari Yargıda Hak Arama
insanların yaşadıkları sorunlar her zaman birbirleri ile olmaz. içinde yaşadıkları devletin kurum ve kuruluşları ile de sorunlar yaşayabilir. Bazen devlet yönetiminin öğesi olan bakanlıkların, yerel yönetimlerin (belediyeler) ya da diğer kurumların aldıkları bazı kararlar insan hakları ihlâllerine yol açabilir. Buna göre, idari yargıda hak arama idari makamların idare hukuku alanındaki faaliyetleri dolayısıyla ortaya çıkan ihlâllerin çözümlenmesi ile ilgilidir. Başka bir deyişle, devlet ve belediyelerin idare hukuku ile ilgili eylem ve işlemlerinden doğan uyuşmazlıkla çözümlenir.
b.1. İdareye Başvuru ve Dilekçe Hakkı
Birey belirli bir konuda, bir kurumla sorun yaşıyorsa, o kuruma, sorunun çözümü için dilekçe ile başvuru yapabilir.
Temel hak ve özgürlüklerinden herhangi birinin ihlal edildiğine inanan her birey mektupla, faksla veya elektronik postayla Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını inceleme Komisyonu’na başvuru yapabilir. Başvurularda dikkat edilmesi gereken konu, ulusal ve uluslararası insan hakları belgelerinde yer alan temel hak ve özgürlüklerden birisine yönelik bir ihlalin var olması iddiasıdır. Bu durumda komisyon başvuruyu inceler; gerekli görürse ilgili kuruma iletir.
Eğer birey, kolluk kuvvetleri tarafından kendisine yapılan bir uygulamanın hak ve özgürlüklerinin ihlâli olarak değerlendirirse, bu konudaki talep ve şikayetlerini içişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı İnsan Hakları ihlalleri inceleme Bürosu’na dilekçe ile bildirebilir.
b.2. İdari Dava Açma
Devlet kurumları tarafından yapılan işlere karşı açılan davalara idari dava denir. Anayasa’nın 125. maddesinde, “idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm çerçevesinde sorun yaşanılan devlet kurumuna idâri mahkemede dava açılabilir, idari davalar idare mahkemesinde, vergi mahkemesinde veya Danıştay’da açılır.
Dava açılması için, ilgili hak ihlâlinin idare (bir kamu kurumu) tarafından gerçekleştirilmiş olması gerekir. Ayrıca bu işlemin kesin olarak tamamlanmış olması gerekir. Eğer idari işlem devam ediyorsa, başka bir makamın onayına ihtiyaç varsa, veya verilen karara karşı başvuru yaparak kararın değiştirilmesini talep etmek imkanı varsa, o işlem kesin olarak tamamlanmamış demektir. Önce idari yolların tamamının bitirilmesi gerekir.